
Esas No: 2012/15400
Karar No: 2013/4411
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/15400 Esas 2013/4411 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla çalışma ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde; 06.08.2007-21.02.2011 tarihleri arasında çalıştığını, işyerinde fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücret alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait işlerinde haftalık çalışma süresinin kırkbeş saati aşmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı, bu çalışmalarının karşılığı olan ücret alacaklarının ödendiğine ilişkin davalı işverenin delil ibraz etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 6. maddesinin (c) bendinde, davacının aylık ücretine fazla çalışma ücretlerinin dahil olduğu belirtilmiştir. İş sözleşmesinin imzalandığı 08.07.2006 tarihinde davacının aylık brüt ücreti 600,00 TL olarak gösterilmiştir. Bu tarihte asgari ücret aylık brüt 562,00 TL"dir. Sözleşmede belirlenen ve fesih tarihinde davacıya ödenen ücretin asgari ücret üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; asgari ücreti aşan ücret miktarının davacıya fazla çalışma ücreti olarak ödendiği kabul edilmeli ve bu miktarlara denk gelen fazla çalışma miktarı dönemler itibari ile belirlenen fazla çalışma süresinden mahsup edilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.