Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12796
Karar No: 2022/4287
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12796 Esas 2022/4287 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş kazası sonucu meydana gelen gelir kaybına ilişkin rücuan tazminat davasında mahkeme, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin kesinti tarihi, gelirin kesilip kesilmediği ve Kurumca yapılan fiili ödeme olup olmadığı konularının belirlenmesi gerektiğinden bahisle dosyanın Kuruma gönderilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak bu konuların eksik incelendiği ve yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. ATK raporları arasındaki çelişki de dikkate alındığında, azalma varsa tespit edilip fiili ödemenin kusur karşılığına hükmedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mükelleften Kuruma yapılan ödemelerin kusur oranına göre rücu edilmesi gerektiği, bu durumun 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca yapılabileceği belirtilmiştir.
506 sayılı Kanunun 26. maddesi, sigortalının kusurundan kaynaklanan kazalarda, tedavi giderleri, geçici iş göremezlik ödeneği, malullük veya ölüm aylığı gibi sigorta tazminatlarından kurum tarafından yapılan ödemelerin kusur oranı ölçüsünde kusurlunun rücu edilmesine imkan tanımaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2021/12796 E.  ,  2022/4287 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Önceki bozma ilamında; "1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) Dava, 05.04.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu gelir, geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masraflarından oluşan kurum zararının 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca rücuan tahsili istemine ilişkin davada; Mahkemece sigortalıya %15,20 sürekli işgöremezlik derecesi üzerinden bağlanan gelirin %5,1'e düşmesi nedeniyle ilk peşin sermaye değerinin reddi gerektiğinden bahisle tedavi masrafları ve geçici iş göremezlik ödeneği hüküm altına alınarak %70 kusur üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut durumda, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığı'nın 21.01.2010 tarihli kararıyla kontrol muayene kaydı bulunmaksızın %15,2 olarak belirlendiği, bu oran üzerinden 17.02.2010 onay tarihli karar ile sigortalıya 20.064,26 TL gelir ile 136,44 TL syz bağlandığı, yargılama aşamasında Yüksek Sağlık Kurulu'ndan alınan 06.03.2013 tarihli kararla yine aynı oranın benimsendiği ancak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 29.01.2014 tarihli kararıyla "sigortalının 05.04.2007 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle ... %5,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, SGK'nın raporu ile ATK raporu arasındaki farkın yanık alanlarında kalıcı skar dokusunun zamanla iyileşip azalmasından kaynaklandığı", yine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun 30.04.2015 tarihli kararıyla da aynı ifadelere yer verilerek %5,1 sürekli iş göremezlik derecesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Sigortalıda oluşan %5,1 meslekte kazanma gücü kaybı oranının rücu alacağına doğrudan etkili bulunması karşısında; Mahkemece, sigortalının ilk gelire girdiği tarihteki sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti ile Adli Tıp Kurumu raporlarında iyileşip azalma nedeniyle bu oranın değiştiği belirtildiğinden hangi tarih itibariyle %10'un altına düştüğünün (azalma kayıt tarihinin) belirlenmesi gerekmekte olup; sürekli iş göremezlik derecesinin en başından itibaren mi, yoksa azalma kaydıyla mı değiştiği ve gelirin kesilip kesilmediği ile Kurumca yapılan fiili ödeme olup olmadığı hususu Kurumdan sorularak ilk peşin değer belirlenip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." şeklinde detaylı ve yol gösterici açıklama yapılarak karar bozulmuş ise de bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada, sigortalıya %15,20 sürekli işgöremezlik derecesi üzerinden gelir bağlanmış, ATK 3. İhtisas Kurulu raporu ile kazalının %5,1 oranında meslekte kazanma gücü kaybı sayılacağı, kurum ile ATK raporu arasındaki farkın yanık alanlarında kalıcı skar dokusunun zamanla iyileşip azalmasından kaynaklandığı mütalaa edilmiş; bozma sonrası yapılan yargılamada ise ATK 3. İhtisas Kurulu'nun 30.11.2020 tarihli kararı ile 05.04.2007 tarihinde meydana gelen iş kazasına bağlı arızalarına ilişkin Kurulun 29.01.2014 tarih 898 sayılı karar mütalaasında belirtilen %5,1 meslekte kazanma gücü kaybı oranının olay tarihinden (05.04.2007) itibaren geçerli olduğunun belirtildiği; ATK raporlarının kendi içinde çelişkili olduğu anlaşılmakla; azalma varsa hangi tarihten itibaren olduğu çelişkiyi giderecek şekilde tespit edildikten sonra azalma varsa fiili ödemenin kusur karşılığına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 24.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi