5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/8288 Karar No: 2017/2397 Karar Tarihi: 30.05.2017
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/8288 Esas 2017/2397 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların farklı kişilere ödünç para verip tefecilik suçu işlediği iddialarıyla ilgili olarak, mahkeme tarafından yapılan incelemeler sonucunda, suç tarihleri ve dosyalar arasındaki fiili ve hukuki irtibatların incelenerek birleştirilmesi gerektiğine karar verildi. Dosyaların birleştirilmesi sonucunda, sanıkların zincirleme tefecilik suçu işlediği ve tek hükümle cezalandırılmaları gerektiği belirtildi. Ancak mahkemenin, yeterli inceleme yapmadığı gerekçesiyle, hükümler bozularak davalar yeniden görülmek üzere geri gönderildi. Kararda, TCK'nın 241, 3 ve 61. maddelerinin etkisi incelendi ve uygulama hatası nedeniyle hükümlerin bozulması kararı verildi.
5. Ceza Dairesi 2014/8288 E. , 2017/2397 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Kamu davasının reddi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; sanıklar hakkında kazanç elde etmek amacıyla farklı kişilere ödünç para verdiği iddialarıyla tefecilik suçlarından 25/12/2008 günlü iddianameyle ... 17. Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2009/118 Esas sayılı kamu davasının suç tarihinin 2006-2007-2008 yılları olduğu, yine UYAP üzerinden yapılan incelemede sanık ... hakkında aynı suçtan ... 37. Asliye Ceza Mahkemesine açılan 2014/1630 Esas sayılı kamu davasının suç tarihinin de 2009 olduğunun anlaşılması karşısında, dava dosyalarının akıbetlerinin araştırılması, derdest olmaları halinde, her üç dosya arasında sanıklar yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle, hukuki kesintinin oluşup oluşmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma ihtimali açısından davaların birlikte görülmesinde zorunluluk bulunduğundan olanaklı ise bu davalar ile birleştirilmesi, karara çıkmış ise onaylı birer örneğinin dosya içerisine alınması suretiyle davalardaki mağdurların aynı olup olmadığının tespiti ile aynı olması halinde kamu davasının reddine karar verilebileceği, farklı mağdurlara karşı tefecilik suçunun işlenmesi durumunda iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ayrı ceza verilmesi gerektiği, hukuki kesintinin gerçekleşmediğinin tesbiti halinde ise sanıkların
2- eylemlerinin bir bütün olarak zincirleme tefecilik suçu olarak kabulüyle aynı Kanunun 3 ve 61. maddeleri de gözetilerek tek hüküm kurulması gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde kamu davasının reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.