
Esas No: 2021/11587
Karar No: 2022/4330
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11587 Esas 2022/4330 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, hizmet birleştirmesine zorlanmaksızın 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz isteği üzerine, davacının sigorta başlangıcının 01.12.1989 tarihi olduğu, davacının 506 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlama koşullarının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme yapıldığı, Kurumca düzeltilen sigortalılık başlangıç tarihi olan 11.11.1989 tarihine göre davacının Topluluk Sigortası sebebiyle 4/1-(a) bendi kapsamında 12450 gün için prim borcu bulup bulunmadığının sorulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 4/1-a
- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
- 1479 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
- 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kur
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava; hizmet birleştirmesine zorlanmaksızın, davacının 5510 sayılı Yasa'nın 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 506 sayılı Yasa kapsamında tabi 01.12.1989-30.09.2008 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, topluluk sigortasının kaldırılması ile 01.10.2008 tarihi itibari ile yasa gereği 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından 10 gün staj borçlanması yapılarak 20.11.1989-30.09.2008 tarihleri arasında toplamda hizmet süresinin 6791 gün olduğunu, davacının 506 sayılı Yasa uyarınca tek başına yaşlılık aylığının yetmekte olduğunu, davalı kurumdan 31.12.2018 tarihinde hizmet birleştirilmeksizin 506 sayılı Yasa tabi hizmetlerine göre yaşlılık aylığı talebinde bulunduğunu davalı kurum tarafından 52 yaş şartını yerine getirmediği gerekçesi ile ret edildiğini beyanla müvekkilinin hizmet birleştirmeye zorlanmaksızın 5510 sayılı Kanunu 4/a maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili; davacının dava açmadan önce 6552 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca kuruma başvurması gerektiğini, hizmet davalarının beş yıllık hak düşürücü süre içeresinde açılması gerektiğini, kurum tarafından davacının 52 yaş şartını yerine getirmediğinden talebinin ret edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kabulü ile,
Davalı Kurumun 10.04.2019 tarih 5575122 sayılı Kurum işleminin iptali ile, davacının hizmet birleştirilmesine zorlanmaksızın 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında 31.12.2018 tarihli tahsis talebine istinaden takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine," karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince “I-Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ... 3. İş Mahkemesi'nin 2019/80 E ve 2019/366 K sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına,
a)Davanın reddine,” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, Davacının 20.12.2018 tarihinde ... Barosundan aldığı İGB ile Kurumdan sigortalılık başlangıcının 11.11.1989 olarak düzeltilmesi talebinde bulunduğunu, bu husustaki evrakların dosyaya celp olunmadığını, bu defa davacı tarafça 24.12.2020 tarihinde yeniden müracaat ederek 20/12/2018 tarihli dilekçesi ile ilgili işlem yapılmasını talep ettiği ve Kurumun 29.12.2020 tarihinde talebi kabul ederek davacının sigortalılık başlangıcını 11.11.1989 olarak düzelttiğini, Mahkemece ilk celsede karar verildiğinden SGK işlem dosyasının getirtilmediğini, bu işlem tamamlanmadığından staj borçlanması işlemine gidildiğini, bu nedenle de 31.12.2018 tarihli dilekçede bu hususta talepte bulunulduğunu, Kurumun süresinde işlemi yerine getirmediğini, oysa 2020 yılında davacının sigortalılık başlangıç tarihini 11.11.1989 olarak düzelttiğini, bu nedenle İstinaf sonrası değişen sigortalılık başlangıcına göre tahsis koşullarının değerlendirilmesi gerektiğini, davacının borçlanma ile sigorta başlangıcının 4/b üzerinden yapılmasının da sonuca etkili olmayacağını, bu hususun yasal mevzuat gereği olduğunu beyanla ve resen alınacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davacının 2928 sayılı Kanuna göre tahsis talep tarihi itibariyle 1479 sayılı Kanuna tabi olduğu ve bu durumda 2928 sayılı Kanunun 8/son fıkrası gereğince yaşlılık aylığının 1479 sayılı Kanun kapsamında bağlanması gerektiği ve davacının da 52 yaş şartını yerine getirmediği gerekçeleriyle davalı Kurumca davacının yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddedilmesi üzerine eldeki dava açılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesi neticesinde; avukat olarak görev yapan davacının sigorta başlangıcının 01.12.1989 tarihi olduğu, 01.12.1989-30.09.2008 arasında Topluluk Sigortası sebebiyle 4/1-(a) bendi kapsamında 12450 gün, yasal düzenleme gereğince 01.10.2008-12/2018 arasında ise 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu 4/1-(b) sigortalı olarak hizmetinin bulunduğu, davacının 31.12.2018 tarihli tahsis talep dilekçesinde staj borçlanması da sayılarak 51 yaş koşuluna göre aylık bağlanması başvurusunda bulunduğu, Kurumca 506 sayılı Yasa'nın Geçici 81 B/h maddesi uyarınca 25 yıl sigortalılık süresi, 52 yaş ve 5525 gün prim ödeme şartlarının bulunmadığı gerekçesi ile davacının tahsis talebinin reddine karar verildiği, bu defa davacının Kuruma 31.12.2018 tarihindeki başvuru sonucu olarak Kurumca sigorta başlangıç tarihinin 11.11.1989 olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki 2829 sayılı Kanunun amacı; hiçbir Kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı ya da hak sahiplerine, değişik Kurumlardaki hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle aylık bağlanmasını sağlamak, bu suretle değişik Kurumlardaki hizmetlerin ziyan olmasını önlemek olup, bazı Sosyal Güvenlik Kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının tek başına aylık bağlanmasına yeterli olması halinde; diğer Kurumlarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde; sigortalının ya da hak sahibinin iradesinin de bu yönde olması koşuluyla zorunluluk bulunmamaktadır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, davacının hizmet birleştirilmesine ve staj borçlanma tarihine göre yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesine gerek olmadan, Kurumca düzeltilen sigortalılık başlangıç tarihi olan 11.11.1989 tarihine göre, davacının Topluluk Sigortası sebebiyle 4/1-(a) bendi kapsamında 12450 gün için prim borcu bulunup bulunmadığı da Kurumdan sorularak, davacının 506 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlama koşullarının değerlendirilmesi gerekir iken mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.