
Esas No: 2021/10991
Karar No: 2022/4327
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10991 Esas 2022/4327 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir hizmet tespiti davasında, davacının sigortalı olarak çalıştığını iddia ettiği dönemin belirlenmesinde yetersiz kalan mahkeme kararını bozdu. Davacı, Kurum'a bildirilmeyen sürelerde, davalının plakası olan ticari bir takside şoför olarak çalıştığını iddia etti. Davalı ise, plaka kiralama sözleşmesi ve genel vekaletname ile plakanın kendilerinde olduğunu, davacının da plaka sahibi ile kira sözleşmesi yaparak çalıştığını belirtti. Mahkeme, davacının fiili çalışması hakkında yeterince araştırma yapmadığı gerekçesiyle kararı bozdu. Hizmet tespiti davalarının hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi için özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10 ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9 maddeleri olarak belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi :... Anadolu 21. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkilinin ruhsatı davalıya ait ...plakalı ticari takside 05.05.2007 ile 23.01.2014 tarihlerinde kesintisiz şoför olarak çalıştığını ancak çalışmasının Kuruma eksik bildirildiğini belirterek, Kuruma bildirilmeyen sürelerde hizmet akdiyle çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı ... vekili; Söz konusu ticari taksi plakasının kullanım hakkının 19.05.2007 tarihinde kiralama sözleşmesi ve işlemlerde kolaylık sağlanması amacıyla genel vekaletname ile ...'a verildiğini, davacının plakayı kiralayan ...'ın yanında şoför olarak çalıştığını, ayrıca davacının kiracı ile nasıl bir iş akdi yaptığının bilinmediğini, 2011 yılında kiracı ...'ın aracın eskimesini gerekçe göstererek aracı davalı müvekkiline iade ettiğini ve yerine şoför önerdiğini, bu defa davacının kiracı konumuna geçtiğini ve davalı müvekkiline kira bedeli adı altında hep sabit ödeme yaptığını, davacının araçta kısmi süreli çalışması nedeniyle davalı ile davacı arasında 16.05.2011 başlangıç tarihli kısmi süreli iş sözleşmesi yapıldığını, davacının varsa 16.05.2011 tarihinden önceki çalışmalarının davalı ile bir ilgisinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili; davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece ,davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesi, ... Anadolu 21. İş Mahkemesi'nin 09/02/2021 tarihli, 2014/359 Esas - 2021/81 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili; mahkemece, lehlerine olan tanık ifadelerinin dikkate alınmadığını, sonradan dahili davalı yapılan ...'ın ikrarının dahi göz önünde bulundurulmadığını, tanıkların müvekkilin söz konusu araçta yevmiye usulü çalıştığına dair anlatımlarının baskın geldiğini, müvekkilinin çalıştırıldığı araç plakasına kesilen trafik ceza tutanaklarındaki cezaların ... ile araç ve plaka sahibi olan ... tarafından ödendiğini, Unico Sigorta'ya yazı yazılarak ...plakalı aracın 2009-2014 tarihleri arasındaki hasar tespit doyalarının istendiğini ancak müzekkere cevabı beklenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın kabulü gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re'sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip iş yerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
İnceleme konusu eldeki davada, davacı05.05.2007 - 23.01.2014 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini istemiş, mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının fiili çalışmasının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma yetersiz olup, karar vermeye elverişli değildir.
Somut olayda, davalı ... vekili tarafından ...'a söz konusu ...ticari taksi plakasının 19/05/2007-15/06/2008 tarihlerinde kiralandığını gösteren kira sözleşmesi, müvekkili ile davacı arasında 16.05.2011 başlangıç tarihli kısmi süreli iş sözleşmesi ve ...'a verdiği 29/05/2007 tarihli vekaletnamenin dosyaya ibraz edildiği,... ‘ın kiralama döneminde davacıyı 8-9 ay çalıştırdığına dair beyanı olduğu ve bu sürecin araştırılması gerektiği ,16.05.2011 başlangıç tarihli kısmi süreli iş sözleşmesine ilişkin olarak davacının kendi adına mı ... ve Tufan’ın yanında mı çalıştığının açığa kavuşturulması gerektiği,ayrıca Türkiye İş Bankasından davacı tarafından davalının hesabına yapılan 01/01/2010-21/01/2013 tarihleri arasındaki ödemelerin davacı tarafından davalı ... hesabına bankamatik aracılığıyla kira ödemesi adı altında ödemelerin olduğu, ... adına ödeme olmadığının bildirildiği anlaşılmakla davacıya bu ödemelerin niteliğinin açıklattırılması ve tüm bu bilgiler ışığında tanıkların yeniden yöntemince beyanlarının alınmasından sonra oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :... Bölge Adliye Mahkemesi 34.Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.