12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10879 Karar No: 2014/13368 Karar Tarihi: 06.05.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/10879 Esas 2014/13368 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/10879 E. , 2014/13368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/02/2014 NUMARASI : 2013/44-2014/3
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, şarta bağlı senet düzenlendiğinden bahisle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK"nun 776/1-f maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun"un 777/4. maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin adının yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için gerekli olup, TTK"nun 702. maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez. Somut olayda takibe dayanak yapılan senette TTK"nun 776/1-f maddesinde zorunlu kılınan tanzim yeri bulunmadığı gibi, aynı Kanun"un 777/son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim edenin ad ve soyadı yanında da bir idari birim gösterilmemiştir. Bu durumda, tanzim yeri belirlenmeyen bu belgenin kambiyo vasfı bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile benimsendiği üzere İİK"nun 170/a-2. maddesi gereğince bu hususun icra mahkemesince re’sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.