Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/9298
Karar No: 2022/1689
Karar Tarihi: 21.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/9298 Esas 2022/1689 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/9298 E.  ,  2022/1689 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/9298
    Karar No : 2022/1689

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Gıda Üretim ve Pazarlama Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından; 2016 dönemine ilişkin olarak ihtirazı kayıtla verilen kurumlar vergisi beyannamesi üzerine davalı idare tarafından tahakkuk ettirilen kurumlar vergisinin 2.378.923,50 TL tutarındaki kısmının iptali ve tecil faizi oranında hesap edilecek faizi ile birlikte iadesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yaptığı, bu yatırım nedeniyle elde ettiği kazancın indirimli oranda kurumlar vergisine tabi olduğu, yatırım dolayısıyla elde edilen kazancın ayrı bir hesapta takip edilemediği, davacının ihtirazi kayıtla verdiği dönem beyannamesinde, indirimli oran uygulanacak kazancı, tevsi yatırım tutarının sabit kıymetlerin brüt tutarına oranlanması ve bulunan tutarın toplam kazanç tutarı ile çarpılması suretiyle belirlediği, oranlama yapılırken amortismanlar düşüldükten sonraki net sabit kıymet değerinin esas alınması gerektiğinden bahisle ihtirazi kayıt dilekçesi verdiği, ihtirazi kayıtla ödenen kurumlar vergisinin 2.378.923,50 TL tutarındaki kısmının kaldırılması ve tecil faizi oranında hesap edilecek faizi ile birlikte iadesi istemiyle dava açıldığı, ihtilafın, indirimli oranda kurumlar vergisine tabi kazancın hesaplanması sırasında dikkate alınacak sabit kıymet tutarının brüt kıymet olarak mı yoksa net kıymet olarak mı dikkate alınması gerektiği hususunda, bir başka ifade ile sabit kıymet tutarının amortismanlar düşüldükten sonra kalan tutar olarak mı, yoksa amortismanlar düşülmeden hesaplanacak tutar olarak mı dikkate alınması gerektiği hususunda olduğu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 32/A maddesinde sabit kıymetlerin net veya brüt olarak dikkate alınacağı yolunda bir ifadenin yer almadığı, ancak Vergi Usul Kanunu'nun değerleme ile ilgili hükümleri dikkate alındığında değerleme ölçüsünün, mukayyet (kayıtlı değer) olup sabit kıymetin kayıtlı değer ile dikkate alınması gerektiği, aksi durumun mükerrer vergi avantajı sağlayacağı, zira birikmiş amortismanların hem kurumlar vergisi matrahından düşülmesi hem de toplam sabit kıymet tutarından çıkarılarak indirimli kurumlar vergisi oranın belirlenmesi durumunda indirim oranı uygulanacak olan kazancın büyütüleceği, davacının ihtirazi kaydının dikkate alınmaması suretiyle yapılan dava konusu tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Kurumlar Vergisi Kanunu 32/A maddesinin 4. fıkrasındaki sabit kıymetlerin kayıtlı değerinin yeniden değerleme oranı ile dikkate alınacağı ifadesinin, esasen sabit kıymetin vergilendirme tarihindeki gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini ortaya koyduğu, söz konusu Kanun hükmünün amacına uygun şekilde genişletici yorum metodu ile yorumlanması gerektiği, sabit kıymetin brüt tutarının esas alınması gerektiği yönünde hiçbir gerekçe gösterilmeksizin görüş bildirildiği, mahkemenin, davanın kabulü halinde mükerrer vergi avantajı sağlanacağına dair gerekçesinin hukuka aykırı olduğu, Kurumlar Vergisi Kanunu 32/A maddesinin vergi teşvik müessesesi olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin reddine,
    2.Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Başkan … ve Üye …' nin karşı oyu ve oyçokluğuyla ONANMASINA,
    3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla verilen 2016 dönemi kurumlar vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden kurumlar vergisinin 2.378.923,50-TL tutarındaki kısmının kaldırılması istemiyle açılan davada verilen ret kararına karşı istinaf başvurusunun reddi kararı temyiz edilmiştir.
    İndirimli oranda kurumlar vergisine tabi tutulan kazanç uygulamasının Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca bir vergileme olması, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, safi kurum kazancının vergilendirilmesinin gerekli ve zorunlu bulunması, buna göre kurum kazancının öz sermayenin hesap dönemi sonundaki ve başındaki değerler arasındaki müspet fark olması, kurum kazancının tespitinde amortismanların düşülmesinin gerekmesi, tek düzen hesap planı uygulaması açısından da bu durumun zorunlu olması, öte yandan amortisman konusunu oluşturan varlıkların değerlemeye tabi tutularak vergilendirme tarihindeki gerçek değerinin esas alınması gerekli ve zorunlu iken, yıpranmaya maruz kalmış, aşınmış veya kıymetten düşmüş amortisman mevzuu varlığın bu hususlar dikkate alınmadan ilk günkü kayıtlı değeri ile dikkate alınmasının mümkün bulunmaması, aksi halin varlığın gerçek değerini ifade edemeyecek olması, 5520 sayılı Kanun'un 32/A maddesinin anılan hükümlerinde sabit kıymetlerin net veya brüt olarak dikkate alınacağı yolunda bir ifade yer almamakla birlikte maddenin 4. fıkrasında sabit kıymetlerin kayıtlı değerinin yeniden değerleme oranı gözönünde bulundurularak dikkate alınacağı yolundaki ibarenin de sabit kıymetin vergilendirme tarihindeki gerçek değerinin tespitine işaret etmesi, gerçek değerinin tespiti için ise birikmiş amortismanların düşülmesinin zorunlu olması, yasanın bir teşvik uygulaması olup daraltıcı yorum yapılmasının teşvik uygulamasının özüne ve amacına aykırılık teşkil etmesi karşısında, indirimli orana tabi kurum kazancının tespitinde sabit kıymet tutarının hesaplanması sırasında birikmiş amortismanların düşülmesi sonucu bulunacak net değerin dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmakla, davacının ihtirazı kaydının kabul edilmemesi suretiyle fazladan tahakkuk ettirilen dava konusu kurumlar vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ve mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi