22. Hukuk Dairesi 2013/4312 E. , 2013/4321 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 11.10.2006 tarihinden itibaren iş sözleşmesinin işverence feshedildiği 20.05.2010 tarihine kadar çalıştığını, en son görevinin Güneydoğu Anadolu satış bölge müdürlüğü kadrosunda satış destek elemanı olduğunu, sebepsiz yere ve haksız olarak iş sözleşmesinin sona erdirildiğini ileri sürerek iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili,11.10.2006 tarihinden itibaren iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar davacının satış destek uzmanı olarak çalıştığını, Güneydoğu Anadolu Bölgesi satış destek uzmanı olarak görev yaptığı dönemde şirket yetkililerince yapılan soruşturmada insan kaynakları yetkililerinin davetine uymayarak soruşturmayı engeller tavır sergilemesi, kendisine yetki verilmemesine rağmen yöneticisine ait e-posta temlerinde ve lotus notes sistemindeki diğer uygulamalarda işlemler yapması, bölgede yapılan toplantılara katılmaları için bayileri araması, Güneydoğu Anadolu Bölgesi kıdemli satış müdürü olarak görev yaparken Doğu Anadolu Bölgesi satış kıdemli müdürü olarak atanan Mehmet Şimşekoğlu"nun bölgede kalmasına yönelik olarak bayileri arayıp şirket yetkililerine baskı kurması yönünde teşvik ettiğini, müvekkilinin güvenini sarstığını, bu sebeplerden dolayı davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. maddesi uyarınca tazminatsız olarak feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece gerekli onay işlemleri için amiri pozisyonunda olan müdürü Mehmet Şimşekoğlu"nun talebi ve onun muvafakati ile sisteme girip gerekli onay işlemlerini yaptığının ileri sürüldüğünü, dinlenen tanıkların da bu hususu teyit ettiklerini ancak davacının iş sözleşmesinin fesih sebebi olarak gösterilen olguların işverence kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda, davacının kendi amirinin bilişim sistemindeki şifresini kullanmak suretiyle işverenle arasındaki güven ilişkisini sarsacak bir eylemde bulunduğu, davacının kendisine yetki verilmemesine rağmen aynı şirketçe iş sözleşmesi haklı sebeple feshedilen amirinin bilişim sistemi üzerinde yetkisiz işlem yapılması talebine karşı çıkmadığı gibi bu sisteme ilişkin iletişimi de usulüne uygun yetki verilmediği halde hukuka aykırı olarak kullanarak ve durumu yetkililere bildirmeyerek işverene karşı doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinden, taraflar arasındaki güven ilişkinin zedelendiği ve davacının soruşturma ve inceleme raporuyla tespit edildiği üzere fesih sebebi yapılan eyleminin 4857 sayılı Kanun"un 25/II-e maddesindeki haklı sebebi oluşturduğu açık olmasına rağmen yazılı gerekçelerle davanın kabulü hatalı bulunmuştur.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 72,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 04.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.