Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14495
Karar No: 2017/233
Karar Tarihi: 18.01.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/14495 Esas 2017/233 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/14495 E.  ,  2017/233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Ltd. Şti tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.


    Davacı idare, açtığı ihale sonucunda, davalı işverenlerle hizmet sözleşmesi yapıldığını, davalı şirketlerin çalıştırmış olduğu dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağı nedeniyle iş mahkemesinde açmış olduğu davanın Bakanlık aleyhine sonuçlandığını, başlatılan icra takibi üzerine ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, dava dışı işçiye yapılan 2.448,67 TL ödemenin faiziyle birlikte davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi ve davalı ... şirketi tarafından temyiz edilmiştir. 
    1-4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.  
    Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacı İdarenin, davalılar tarafından çalıştırılan işçilerin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Tarafların serbest iradesi ile imzalanan sözleşme hükümleri tarafları bağlayıcı nitelikte olup, Sözleşme hükümleri uyarınca davalılar, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere kendi dönemine isabet eden kıdem tazminatı niteliğindeki işçilik alacaklarından sorumludurlar.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye ödenen bu tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmenin 22.maddesinde; yüklenicinin çalıştıracağı personele ilişkin sorumluluklarının ilgili mevzuatın emredici hükümleri ile genel şartnamenin 6.bölümünde düzenlenmiş olduğu yüklenicinin bunlara aynen uymakla yükümlü olduğu belirtilmiş ise de, Genel Şartnamenin 6.bölümünde dava konusu ile ilgili bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca tacir olan davalıların çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak, davacı Bakanlığın da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, kararı temyiz eden davalılar açısından işçilik alacakları yönünden hükmedilen bedelden davalıların da alt işveren olarak sorumlu olduğu ancak bu sorumluluğu davacı ile yarı yarıya paylaşması gerektiği göz önünde bulundurularak bu ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılıp hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davalıların tazminatın tamamından sorumlu olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Mahkemece, dava konusu alacaktan her bir davalı dönemi ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmuş ise de davalı son işveren On ilaç şirketi alacağın tamamından sorumlu tutulmuştur. Ancak son işveren şirkette (...) diğer davalılar gibi kıdem tazminatı hususunda işçinin şirkette çalıştığı dönem ile sınırlı olmak üzere sorumludur. O halde mahkemece, dava dışı işçiye ödenen dava konusu meblağdan son işveren davalının da sadece dönemi ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu kabul edilerek, bu hususta konusunda uzman bilirkişi heyetinden yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine alverişli rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar ..... Ltd Şti ve .....Ltd Şti. yararına 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı .....Ltd Şti yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi