12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13322 Karar No: 2020/1414 Karar Tarihi: 12.02.2020
Yargı görevi yapanı - bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13322 Esas 2020/1414 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan mahkum edilmiştir. Bu karar, “suçtan zarar görme” kavramının, dolaylı veya muhtemel zararlar dahil olmak üzere, davaya katılma hakkı vermeyeceği yönündeki önceki kararlarla uyumludur. Sanık hakkında açılan kamu davasında suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle mağdur olmayan kişilerin dava açamayacağı belirtilmiştir. Kararda, TCK’nın 277/1-son, 35, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri geçmektedir.
12. Ceza Dairesi 2019/13322 E. , 2020/1414 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs Hüküm : TCK’nın 277/1-son, 35, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında adliyeye karşı işlenen yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan açılan kamu davasında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçi...’in sanığa yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılmasına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçi vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 12.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.