İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/7984 Esas 2017/2362 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/7984
Karar No: 2017/2362
Karar Tarihi: 26.05.2017

İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/7984 Esas 2017/2362 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 5. Ceza Dairesi tarafından verilen hüküm incelenmiştir. Sanık ihmali davranışla görevi kötüye kullanmak suçundan mahkum edilmiş. Ancak, sanığın savunması karşısında mahkeme tarafından gerekli belge ve evrakların incelenmediği, gerekçeli kararın yeterli olmadığı ve bu nedenle hüküm kanuna aykırı bulunarak bozulmuştur. Kararda CMK'nın 141, 230, 289/1-g maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek, gerekçelerin tutarlılık ve mantıksal bütünlük ilkesine uygun olması gerektiğine vurgu yapılmıştır. CMK'nın 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve suç işleme fiillerine açık şekilde yer verilmesi, delillerin mantıklı bağlantılarla sunulması gerektiği belirtilmiştir.

5. Ceza Dairesi 2014/7984 E. , 2017/2362 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın suça konu yazılara cevap verme yükümlülüğünün bulunmadığına dair savunması karşısında; sanığın söz konusu mahkeme yazılarına cevap verme hususunda görevli olup olmadığına dair görev belgelerinin istenmesi, bahse konu mahkeme yazılarının gereği yapılmak üzere kime teslim edildiğinin sorulması ve teslime ilişkin evrakların aslı veya onaylı suretleri getirtilerek incelenip sanığın anılan mahkeme yazılarına cevap verme görevi olup olmadığı hususunun hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekirken eksik inceleme ile ve Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanığı, katılanı, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması, Yargıtayın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulması gerektiği nazara alınmadan, Ceza Genel Kurulunun 25/01/2011 tarih ve 2010/7-192; 2011/1 sayılı Kararında da açıklandığı üzere CMK"nın 230. maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanıkların suç oluşturduğu kabul edilen fiillerine açıkça yer verilmeden, delillerin birbiri ardı sıra dizilmesi dışında, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ da kurulmaksızın, gerekçeden yoksun biçimde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.