Esas No: 2019/1432
Karar No: 2022/923
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1432 Esas 2022/923 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1432 E. , 2022/923 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1432
Karar No : 2022/923
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ... İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş.
2- ... Müteahhit Müş. Müh. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılıp davacı ortaklık tarafından üstlenilen "Karabük İli Merkez İlçesi Soğuksu Mahallesi 700 Adet Konut, 1 Adet 600 Kişilik Cami, 1 Adet 750 Kişilik Cami, 1 Adet Ticaret Merkezi ve 1 Adet Büfe İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işi" nedeniyle ödenen ihale kararı damga vergisi ve sözleşme damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet yoluyla başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek tecil faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesi ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacı tarafından üstlenilen yapım işinin 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında bulunmadığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 73. maddesi kapsamında olduğu iddia edilmekte ise de; dosya içeriği belgelerin incelenmesinden açıkça görüldüğü üzere yapılan işin bölgedeki yapıların belediyece yıkılarak yerlerine Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanları' na uygun yeni yapıların inşaa edilmesi şeklinde 775 sayılı kanunla aynı mahiyette inşaat işleri olduğu, sözleşmeye konu inşaat işlerinin amaçları ve özleri itibariyle aynı mahiyette olduğu, 775 sayılı kanunun 33. maddesi gereğince getirilen istisnanın ise kişi ve kurumla ilgili olmadığı, yapılan işlerle ilgili olduğunun açık olması karşısında, dava konusu kesintinin yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, davacı için ödenen damga vergisinin ödeme tarihinden; yargı kararı gereği yapılacak ödeme tarihine kadar geçen süre için işlemiş yasal faizin davacıya iadesi gerekmekle birlikte; davacının talep ettiği tecil faizi oranının 2 nolu tahsilat genel tebliği gereğince 21/10/2010 tarihinden itibaren % 12 olarak, yasal faiz oranının ise 01/01/2012 tarihinden itibaren % 9 olarak düzenlendiği görüldüğünden, davacının tecil faizine ilişkin talebinin % 9 yasal faiz oranına tekabül eden kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin faiz talebi kısmının ise reddine hükmetmek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu işlemin iptaline, damga vergisinin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine, davacının tecil faizine ilişkin talebinin % 9 yasal faiz oranına tekabül eden kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin faiz talebi kısmının ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Tarafları ve konusu aynı olan Dairelerinin E:2018/220 nolu dosyasında Toplu Konut İdaresi Başkanlığının ... gün ve ..., ... gün ve ... sayılı ara karar cevabında; davacıya ihale edilen "Karabük İli Merkez İlçesi Soğuksu Mahallesi 700 Adet Konut, 1 Adet 600 Kişilik Cami, 1 Adet 750 Kişilik Cami, 1 Adet Ticaret Merkezi ve 1 Adet Büfe İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi"nin 5393 sayılı Belediye Kanununun 73. üncü maddesi kapsamında kentsel dönüşüm alanı ilan edilip bu kanun kapsamında yürütülen bir proje olduğunun; 775 sayılı kanun kapsamında gecekondu önleme bölgesi olarak ilan edilen bir alan olmadığının bildirildiği, davacı tarafından üstlenilen söz konusu yapım işinin 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında ihale edilmediği anlaşılmakla, bu Kanunun 33. üncü maddesinde öngörülen muafiyetten davacının yararlanmasına olanak bulunmadığından, aksi yöndeki mahkeme kararında yasaya uyarlık görülmediği, Mahkemece; 5393 sayılı yasaya göre ihale edildği açık olan işin benzer özellikler gösterdiğinden bahisle 775 sayılı yasa hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar verilerek bu kanundaki muafiyetin davacıya ihale edilen iş için de geçerli olduğuna karar verilmiş ise de, vergilendirme alanında muafiyet ve istisna hükümlerinin yorum yoluyla genişletilmesi veya daraltılması Anayasanın 73. üncü maddesinde ifade edilen verginin yasallığı ilkesine aykırı düşeceği gibi, kanunda yer alan bir kuralın, nitelikleri ve kuruluşları ona benzeyen fakat kanunda düzenlenmemiş olan diğer bir olaya uygulanması olan "kıyas"ın, vergi hukukunda uygulanmasının yasaklanmış olması karşısında, 5393 sayılı Kanun'un 73. üncü maddesi kapsamında yapılan işin "Ön Protokol" sözleşmelerinde "Gecekondu Önleme" ibaresinin yer aldığından bahisle 775 sayılı Kanun kapsamında kabul edilmesinde anılan ilkelere uyarlık görülmediği, her ne kadar 5393 sayılı Kanunun 73. üncü maddesinin altıncı fıkrasında, kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarla ilgili vergi, resim ve harçların dörtte birinin alınacağı düzenlenmiş ise de, davacı tarafından yapımı üstenilen projeye uygun olarak inşaa edilen ve edilecek olan yapıların münferit yapı niteliğini taşımaması, anılan madde ile tanınan indirim hakkının ise yalnızca münferit yapılara özgülenmiş olduğu dikkate alındığında, davacı şirketin 5393 sayılı Kanunda öngörülen 3/4 vergi indirim hakkından faydalanmasına yasal olanak bulunmadığı, damga vergisi uyuşmazlık konusu işin, 775 sayılı Kanun uyarınca değil, 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca gerçekleştirildiğinin anlaşılması, 5393 sayılı Kanunda öngörülen 3/4 vergi indirim hakkından da davacının yararlanamayacak olması karşısında, davacı şirketten tahsil edilen dava konusu damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare istinaf isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, istinafa konu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işin adı 'kentsel dönüşüm ve gelişim projesi' olsa da proje alanının gecekondu niteliğindeki yapılarla dolu olması nedeniyle söz konusu işin 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında olduğu, işe ilişkin sözleşme hükümleri ile birlikte 775 sayılı Gecekondu Kanunun 33. maddesi dikkate alındığında yapılan ödemelerin her türlü vergi ve harçtan muaf olmasının gerektiği, kanun hükmünde sınırlayıcı bir ifadeye yer verilmediği, 775 sayılı Kanun'daki muafiyetin uygulanması gerektiği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılıp davacı ortaklık tarafından üstlenilen "Karabük İli Merkez İlçesi Soğuksu Mahallesi 700 Adet Konut, 1 Adet 600 Kişilik Cami, 1 Adet 750 Kişilik Cami, 1 Adet Ticaret Merkezi ve 1 Adet Büfe İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işi" nedeniyle ödenen ihale kararı damga vergisi ve sözleşme damga vergisinin iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet yoluyla başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise aynı Kanun'un 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanununun "Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı" başlıklı 73. maddesinin birinci fıkrasında belediyelerin, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabileceği ; altıncı fıkrasında kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili vergi, resim ve harçların dörtte biri alınacağı belirtilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesinin gerekçesinde de sağlıksız ve hızlı kentleşmenin ülkemizin önemli sorunlarının başında geldiği, kentlerimizin özellikle ülkemizin batı bölgelerinde aşırı şekilde büyüdüğü fakat buna uygun sosyal imkanlarla donatılmadığı, büyük kentlerde trafik, hava kirliliği, yetersiz konut, çarpık yapılaşma, alt yapı hizmetleri ve benzeri sorunların acilen çözüm beklediği, bu düşünceden hareketle büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerinde belediyelerin kentin gelişimine uygun konut alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak ve restore etmek amacıyla kentsel gelişim alanları ilan etme ve uygulayabilmelerine imkan vermenin kaçınılmaz olduğu, maddenin bu amaçla düzenlendiği yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki maddenin ve gerekçesinin birlikte değerlendirilmesinden; yeni yapının yapılacağı alanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında yer alması ve bu alanda yer alan mevcut (eski) yapının yıkılarak yeni bir yapının inşa edilmesi koşullarının gerçekleşmesi halinde yapılacak bu yapılarla ilgili alınması gereken vergi, harç ve resmin 3/4'lük kısmının tahsil edilmeyeceğinin kurala bağlandığı ve söz konusu alan içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği belirtildikten sonra "yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda" ibaresinde yer alan "Münferit" kelimesinin yapının niteliğini belirtmek amacıyla kullanıldığı, eski yapıların hak sahipleri veya üçüncü kişiler tarafından yıktırılarak yeniden yapılması yönünden kısmi ödemeye ilişkin herhangi bir ayrıma gidilmediği anlaşılmaktadır.
Olayda, Karabük Belediye Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısında; Karabük İli Merkez İlçesi Soğuksu Mahallesi 700 Adet Konut, 1 Adet 600 Kişilik Cami, 1 Adet 750 Kişilik Cami, 1 Adet Ticaret Merkezi ve 1 Adet Büfe İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi işi"'ni kapsayan alanın yenilenerek kentsel alana kazandırılması amacıyla 5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesi gereği kentsel dönüşüm uygulamasına karar verildiği, 2011/2344 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla da Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje alanı ilan edildiği, projenin 1. Etap olan bölgedeki yapıların belediyelerince yıkıldığı ve yıkılmaya devam edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu olayda 5393 sayılı Kanunun 73. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi nedeniyle ihale kararı ve sözleşme nedeniyle tahsil edilen damga vergisinin 3/4'lük kısmının düzeltme şikayet hükümleri kapsamında vergilendirme hatası olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, davanın reddine karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.