MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi


Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin 14.09.2012 tarihli çekten dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu, çek bedelinin tahsili için davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlandığını, usulüne uygun tebligata rağmen ödeme ve itirazda bulunulmadığından takibin kesinleştiğini, müvekkilince takibin iflas takibine çevrildiğini ve iflas ödeme emrinin borçlu-davalıya tebliğ edildiğini, davalının borcu ödemediği gibi itiraz da etmediğini ileri sürerek İİK"nın 155. maddesi uyarınca davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; icra takibinin kesinleştiği ve borcun ödenmediği, davalı-borçlu tarafın kısmi ödemeler yaptığı, yapılan ödemeler ile ilgili taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, bilirkişilerce hesaplanması sonucu bulunan rakamın depo edilmesi veya ödenmesi amacıyla depo emri çıkartıldığı, ancak davalı-borçlu tarafça adı geçen miktarlar depo edilmediği gibi ödeme de yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf talebi üzerine; bilirkişi raporunda duruşma gününe en yakın tarih itibariyle hesaplanan depo emrine esas alacak tutarının kur farkından dolayı istinaf yoluna başvuran davalının aleyhinde olduğu, davacı vekilince istinaf konusu edilmeyen depo emrine esas alacak tutarının davacı yönünden kesinleştiği, fakat ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına gerek görülmediği, bu yanlışlığa işaret edilmekle yetinildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalıdan alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına 20.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.