Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4604 Esas 2019/100 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4604
Karar No: 2019/100
Karar Tarihi: 15.01.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4604 Esas 2019/100 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararını onadı. Sanığın çocuklarını örgüte müzahir okullara göndermesi örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemedi. Ancak, kamu görevlisi olmamasına rağmen gerekçeli kararda kamu görevinden ihraç olduğu belirtilmesine rağmen bu durumun sonuca etkili olmadığına karar verildi. Usulü işlemlerin tam ve doğru yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve eylemlerin doğru şekilde nitelendirildiği sonucuna varıldı.
Kanun Maddeleri: TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.
16. Ceza Dairesi         2018/4604 E.  ,  2019/100 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın çocuklarını örgüte müzahir okullarına göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi ve kamu görevlisi olmamasına rağmen gerekçeli kararda kamu görevinden ihraç olduğunun belirtilmesi dosya kapsamı nazara alındığında sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.