Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9233 Esas 2016/397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9233
Karar No: 2016/397
Karar Tarihi: 20.01.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9233 Esas 2016/397 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, müvekkilinin oğluyla yaptığı ticarette alacağını tahsil edememesi sonucu müvekkilinin imzalattığı senetleri kullanarak icra takibi başlatmıştır. Davacı, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini ve senetlere hile ile imza attırıldığını, borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, davanın hak düşürücü sürenin geçtikten sonra açıldığını ve imzaların müvekkiline ait olduğunu kabul ettiği için davanın reddine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Hakimlik Kanunu'nun 47. maddesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 2. maddesi, Medeni Kanun'un 2. maddesi, İcra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2015/9233 E.  ,  2016/397 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2015
NUMARASI : 2014/728-2015/458


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkilinin oğlu arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkilinin oğluyla yaptığı ticaret sonucu alacağını tahsil edememesi üzerine alacağını tahsil için düzenlediği 16 adet senedi hile ile müvekkiline imzalattığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, senetlerde ""Özdağ Ticaret"" kaşesi bulunduğunu, söz konusu senetlere istinaden davalının icra takibi başlattığını, kıymet takdirinden sonra müvekkilinin yapılan haksızlığı öğrendiğini, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı, süresinde cevap dilekçesi sunmamış, 05.09.2014 havale tarihli dilekçesinde vekili, davacı tarafın iddialarının sırf icra dosyasının tahsilatını geciktirmeye yönelik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, icra dosyasında kıymet takdirinin 09.08.2011 tarihinde yapıldığı, buna göre hile iddiası yönünden davanın 1 yıllık hak düşürücü sürenin bitiminden sonra açıldığı, ayrıca davacı vekili senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olduğunu kabul ettiği, kaşe ile imza farklı kişilere ait olsa da, imza sahibinin senetlerden sorumlu olduğu, davanın bu yönden de reddi gerektiği, ancak öncelikle hak düşürücü sürenin dikkate alınacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.