Esas No: 2021/9058
Karar No: 2022/1321
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 5. Daire 2021/9058 Esas 2022/1321 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/9058 E. , 2022/1321 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9058
Karar No : 2022/1321
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … A.Ş. Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde mühendis olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; mahkemelerince yapılan ara karara cevaben gelen belgelerden; davacı hakkında örgüt üyeliğinden herhangi bir soruşturmanın olmadığı, digitürk abonelik kaydının olmadığı, herhangi bir dernek ya da sendika kaydına rastlanılmadığı, Artvin Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü yazısı ekinde gönderilen araştırma tutanağında, davacı hakkında herhangi bir adli işlemin yapılmadığı, Bank Asya'da hesap kaydının bulunduğu, kendisinin ve eşinin 672 sayılı KHK ile kamu görevinden ihraç edildiğinin belirtildiği, davalı idarenin 29/11/2019 tarihli yazısında davacı hakkında başkaca bilgi ve belgenin bulunmadığının belirtildiği, Müflis Asya Katılım Bankası A.Ş. tarafından sunulan Bank Asya hesap hareketlerinin incelenmesinden, davacının bankada ilk kez 07/01/2009 tarihinde hesap açtığı, aktif olarak kredi kartı kullanımının mevcut olduğu, davacının 2009 yılından 2016 yılı Mart ayına kadar hesap hareketlerinin stabil olarak devam ettiği, Ocak 2013 tarihinde taşıt kredisi çektiği ve kredi geri ödemesinin 17/25 Aralık 2013 sonrasındaki döneme kısmen sarktığı, örgüt liderinin anılan bankaya "para yatırın, mevduat arttırın, yeni hesap açın" şeklinde basına yansıyan talimatıyla uyumlu bir biçimde herhangi bir mevduat artışı yapmadığı, yine örgüt liderinin "paranızı çekin, hesaplarınızı kapatın" talimatını verdiği Mayıs 2015 tarihi ve sonraki dönemde davacının bu talimatla uyumlu herhangi bir işlem yapmadığı ve mevduatını anılan bankada tutmaya devam ettiği, 2016 yılı Mart ayına kadar olağan hesap hareketlerinin devam ettiği, detaylı işlem dökümünün incelenmesinden davacının anılan bankada kredi kartı işlemleri ve kredi ödemesi yaptığı, Bankasya isimli bankada yapılan hesap hareketlerinin örgüt liderinin talimatlarıyla uyumsuz bir seyir izlediği ve olağan bankacılık işlemi niteliğinde olduğu, davacı hakkında örgütle irtibatlı olduğu yönünde hukuken kabul edilebilir herhangi bir bilgi, belge, tanık ifadesi, ihbar, şikayet ve emniyet tespitinin bulunmadığı, davacının Cihan Medya A.Ş.'ye ödemesinin ve Kimse Yok Mu Derneği'ne sms yoluyla para göndermesinin de tek başına FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle irtibatı ortaya koyacak nitelikte olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Tasarruf Mevduatı Fonu'ndan temin edilen bilgilere göre; davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Bank Asya'da 2009 yılında açtığı hesabına örgüt liderinin talimatından sonraki süreçte, 14/03/2014 tarihinde 7.382,78-TL, 24/06/2014 tarihinde 8.300,00-TL, 18/08/2014 tarihinde 2.641,92-TL para yatırdığı ve aynı hesaba muhtelif tarihlerde farklı tutarlarda para girişinin olduğu, ayrıca davacının 14/03/2014 tarihinde 16.994,00-TL tutarlı 31 günlük ve 24/07/2014 tarihinde 25.500,00-TL tutarlı 31 günlük katılım hesapları açtığının sabit olduğu, davacının Bank Asya hesap hareketlerinin FETÖ/PDY terör örgütünün Bankaya mali destek yapılmasına dair talimatıyla uyumlu olduğu, hesap açma ve para yatırma işlemlerinin, konut, ihtiyaç, araç vb. kredilerin geri ödemesi, kredi kartı ödemesi, okul taksidi ödemesi, sosyal güvenlik prim ödemesi, vergi ödemesi, bireysel emeklilik ödemesi gibi ticari, iktisadi ve beşeri nedenlerle tesis edildiğinin söylenemeyeceği, davacının anılan bankaya finansal destek sağladığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneği'ne 29/06/2015 tarihinde para gönderdiği, İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı'ndan temin edilen bilgilerde ise; 10/06/2014 - 21/072014 tarihleri arasında SMS yolu ile para gönderdiği, ayrıca davacının, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye davredilen Cihan Medya A.Ş'ye 27/09/2014 - 06/10/2015 tarihleri arasında toplam 648,00-TL ödeme bilgisinin bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde FETÖ/PDY ve söz konusu yapının uzantıları ile çeşitlilik barındıran ilişkisinin tesadüfi olamayacağı, davacının türlü yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak ilişkisi kurduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanunun değişik 45/4.maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Hopa'da çalıştığı dönemde ilçede şube bulunmaması nedeniyle Rize Bank Asya şubesinde birikim yapmak amacıyla hesap açtığı, maaş hesabında ihtiyacı kadar para bırakıp kalanı bu bankaya aktardığı, otomatik ödeme talimatlarını bu hesaba tanımlattığı, kredi kartı ödeme işlemlerini yaptığı, arta kalan tutarla da katılım hesabı açmak suretiyle birikim yaptığı, Bank Asya hesabı ve kredi kartını bu şekilde Nisan 2016'ya kadar kullandığı, Bank Asya nezdindeki işlemlerin talimat doğrultusunda yapılmadığı, tamamen rutin bankacılık işlemleri olduğu, Cihan Medya A.Ş.'ye yapılan ödemelerin yasal faaliyetine devam eden kuruluştan hizmet veya mal satın alınması neticesinde yapıldığı, Kimse Yok Mu Derneği'ne yapıldığı belirtilen ödemenin içeriğinin belli olmadığı, kendisinin de hatırlamadığı, SMS yoluyla yapılan yardımın ise muhtemelen Ramazan ayına denk gelen dönemde insani duygularla yapılan yardım olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının eksik inceleme nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 2. maddesinde: ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesi'nin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, … A.Ş. Genel Müdürlüğü bünyesinde mühendis olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru 02/08/2018 tarih ve 2018/28134 sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
Öte yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan şüpheli sıfatıyla yürütülen soruşturmanın bulunduğu görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, iltisak ve irtibatın varlığının tespitinde; ceza mahkemesi kararlarında, savcılık iddianamelerinde, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlarda, tanık ve gizli tanık ifadelerinde yahut idari soruşturma dosyalarında yer alan bilgi ve belgelerin dikkate alınması ve incelenmesi gerektiği açıktır. Zira suç isnadına yönelik incelemede varlığı (subutiyeti) ortaya konulmuş olmasına karşın suçlu sayılma için yeterli görülmeyen kimi maddi olay, olgu ve tespitlerin iltisak ve irtibat için yeterli görülmesi mümkündür.
Bu kapsamda davacı hakkındaki terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
Dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden hukuki denetiminin yapılabilmesi; bu değerlendirmeyi haklı kılan maddi sebeplerin yargılama esnasında davalı idarece ortaya konulmasına ve izah edilmesine bağlıdır. Bu konudaki yükümlülük şüphesiz öncelikle dava konusu işlemi tesis eden davalı idareye aittir. Bununla birlikte idari yargı mercilerince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinde öngörülen resen araştırma ilkesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için her türlü inceleme ve araştırmanın yapılması da mümkün, hatta olayın niteliğine göre gereklidir.
Bu itibarla, Mahkemenin karar verdiği tarih itibarıyla davacı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı'nın … soruşturma sayılı dosyasında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan şüpheli sıfatıyla yürütülmekte olan soruşturmanın bulunduğu görüldüğünden, Mahkemece öncelikle anılan soruşturmada yer alan (kesinleşmiş takipsizlik ya da beraat kararı ile sonuçlanmış olsa dahi) tespitlerin sorularak, araştırılması ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için;
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait özel öğretim kurum ve kuruluşlarına ilişkin eğitim kaydı ile özel öğrenci yurtları vb. ilişkin kayıt bilgileri (istihbari olanlar dâhil) olup olmadığı sorularak var ise tespitine ilişkin belge ve raporların,
Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulundan (MASAK); davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkili gerçek (sivil imamlar vb) veya tüzel (Kimse Yok Mu Derneği vb) kişilere bağış ya da para transferinin olup olmadığının sorularak var ise ilgili belge ve raporların,(şahıs, dernek/vakıf, miktar ve tarih yer alacak şekilde)
Vakıflar Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan vakıflarda üyeliği ya da mütevelli heyeti üyeliği olup olmadığı sorularak var ise ilgili belge ve raporların, (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde) birer örneğinin istenilmesine yönelik yapılacak ara kararı neticesinde … Cumhuriyet Başsavcılığı ve yukarıda anılan kurum ve kuruluşlarca gönderilecek bilgi ve belgeler davacıya tebliğ edilerek karşı beyanlarının da alınmasından sonra davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut irtibatının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, Artvin Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan 13/11/2019 tarihli araştırma tutanağı içeriğinde; davacının eşinin de Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden ihraç edildiği tespitinin yer aldığı görüldüğünden, bu konu ve kararımızda yer verilen diğer hususlar hakkında gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, dosyada yer alan diğer tespitlerin de yeniden değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, belirtilen hususlarda araştırma yapılmaksızın, eksik incelemeyle dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle, İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, kararın kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.