Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12498
Karar No: 2022/4478
Karar Tarihi: 29.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/12498 Esas 2022/4478 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/12498 E.  ,  2022/4478 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi



    Dava, 13.09.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle meslekte kazanma gücü kayıp oranının tespiti ve gelir bağlanması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı Müvekkilin 13.09.2002 tarihinde maruz kaldığı iş kazasından dolayı davalı Kurum tarafından 01.10.2008 tarihinden itibaren % 21 oran üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlanarak % 21 oran üzerinden ödemeye devam edildiği, bu arada davacı müvekkilin ... 6. İş Mahkemesi’nin 2006/159 esasına kayden açtığı maddi ve manevi giderim davasının görülmesi sırasında Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 01.07.2016 günlü 13989 Karar sayılı kararında ve müteakiben Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 25.05.2017 günlü, 809 Karar numaralı kararında, % 41.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği kanaatine varıldığı, bunun üzerine kazalı müvekkil, davalı Kurum’a başvurarak, sürekli iş göremezlik oranının % 41 orana tezyidini istemiş ise de, tahsis işlemlerinde herhangi bir değişik değişiklik yapılmadığı, sunulu nedenlerle, muarazanın giderilerek, davanın kabulüne,13.09.2002 tarihinde maruz kaldığı iş kazasından dolayı Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun sözü edilen kararında belirlenen % 41 oranındaki sürekli iş göremezlik oranı bağlamında, iş kazasının oluştuğu günde mer’i 506 sayılı Yasa’nm 96.ncı maddesinin dördüncü bendi uyarınca davacı ...’e Şubat/2002 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri özgülenerek, buna göre 2002 Şubat ayından itibaren birikenleri ile birlikte ödenmesine ve yasal sonuçlarına karar verilmesini, talep ve dava etmiş, 21.09.2018 havale tarihli dilekçesi ile 13.09.2002 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri özgülenmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, Mülga 506 sayılı Yasanın Zamanaşımı ve hakkın düşmesi başlıklı 99. maddesi, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun, Zamanaşımı, hakkın düşmesi başlıklı 97. maddesi gereği sürekli iş göremezlik gelirinin 2002 tarihinden itibaren özgülenmesine yönelik istemin öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiği, dava dilekçesinde davacının 13.09.2002 tarihinde iş kazası geçirdiği beyan edilmiş ancak Şubat/2002 tarihinden, yani kaza tarihinden 7 ay öncesinden itibaren gelir talebinde bulunulduğu, öncelikle yasal dayanağı bulunmayan iş bu talebin reddi gerektiği, davacıya %21 SİD esas alınarak 8100195265 tahsis numaralı dosyadan 29.11.2013 onay tarihli gelir bağlandığı, Kurumumuzca verilen karara idari aşamada itiraz edilerek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca inceleme yapılmasının istenmesi mümkün iken anılan Kurula gidilmeden iş bu davanın açılması 5510 sayılı Yasa’nın 58.maddesinde öngörülen prosedüre aykırı olduğunu belirterek Kurumca yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
    Dahili davalı ... Mimarlık Peyzaj Müh. İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın kabulü ile;
    Davacı ...' in 13.09.2002 tarihinde maruz kaldığı iş kazasından dolayı, 01.10.2008 tarihinden itibaren % 49,0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin tespitine, davacıya 01.10.2008 tarihinden itibaren %49,0 sürekli işgöremezlik oranı üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, “...Sigortalının, iş kazasına bağlı meslekte kazanma güç kaybı oranının belirlenmesi amacıyla yapılan incelemeler sonucu Kurum Sağlık Kurulu raporunda ve ... 6.. İş Mahkemesinin 2006/159 E sayılı tazminat davasının yargılaması sırasında Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporunda %21 olarak belirlenen sürekli iş göremezlik derecesi, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 02.10.2015 tarihli raporunda %38,2, 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 01.07.2016 tarihli raporunda %41, Adli Tıp Genel Kurulunun 25.05.2017 tarihli raporunda %41 olarak belirlendiği, bu dosyanın yargılama sürecinde alınan Adli Tıp 2. Üst Kurulu'nun 29.11.2018 tarihli raporu ile %49 olarak belirlendiği gözetildiğinde, sürekli iş göremezlik derecesinin tespitine ilişkin istinaf itirazlarının sıralanan yasal düzenleme ve yerleşik içtihatlar ışığında kabulüne olanak bulunmamıştır.
    Davacıya 11.07.2011 tarihli tahsis talebine istinaden, davalı Kurum tarafından % 21 sürekli İş göremezlik derecesi üzerinden 01.10.2008 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun'un 19.maddesi gereği sürekli iş göremezlik geliri bağladığı anlaşılmıştır.
    Sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıcı noktasında ise, davacının 29.04.2003 tarihinde emniyete verdiği müşteki ifade tutanağı, geçici iş göremezlik belgesi, bu konuda başlatılan İş müfettişi ve SGK müfettişi incelemeleri dikkate alındığında iş kazası nedeniyle yapılan araştırmanın gecikmesinde sigortalının kusuru olmadığından 506 sayılı Yasa'nın 99 ve 5510 sayılı Yasa'nın 97. maddesindeki aleyhe hükümlerin uygulanamayacağı, Adli Tıp Üst Kurul raporunda belirtildiği üzere davacının çalışabilir raporunun düzenlendiği tarihten itibaren yani, ... Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 16.03.2011 tarihli raporunda 24.09.2002 - 24.12.2012 arasındaki istirahatini takip eden 25.12.2002 tarihinde çalışabileceği belirtildiğinden, sürekli iş göremezlik oranının 25.12.2002 tarihinden itibaren %49 olarak tespiti gerekmekte olup, her ne kadar dava dilekçesinde %41 olarak istenmiş ise de sosyal güvenlik hukukuna ve yöntemine uygun şekilde araştırma ve inceleme sonucunda alınan raporlar ile tespit olunan %49 oranın davacıya bağlanacak gelirlerde esas alınması gerektiği, istem ve taleple bağlılık ilkesinin hak sahibi tazminat dosyasında gözetileceği kabul edilmiştir.
    Sonuç itibarıyla, 6100 sayılı Kanun'un 355. maddesinde yer alan, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde yapılan incelemede, istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların yukarıda sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olduğu, ancak bu hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği dikkate alınarak;
    Davalı SGK Başkanlığı vekili ve dahili davalı vekilinin istinaf başvurularının reddine,
    B-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ... 1. İş Mahkemesi'nin 16.02.2021 tarih, 2017/523 Esas ve 2021/56 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
    1-Davanın kabulü ile;
    -Davacı ...' in 13.09.2002 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle 25.12.2002 tarihinden itibaren % 49,0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinin tespitine,
    -Davacıya 25.12.2002 tarihinden itibaren %49,0 sürekli işgöremezlik oranı üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespitine,” karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, davacının sürekli iş göremezlik derecesinin %21 olarak belirlendiğini, tazminat dosyasında aldırılan Adli Tıp Kurumu raporlarında bu oranının %41 olarak belirlendiğini, Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurul raporunda ise %49 olarak belirlendiğini, bu belirlemeyi kabul etmediklerini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, belirlenen %49 sürekli iş göremezlik oranının 25.12.2002 tarihinden itibaren başlatılmasının da dosya kapsamına aykırı olduğu ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
    Dahili davalı şirket vekili, davalı, ... inş.tic. Ltd. Şti.mi, yoksa, ... arsa ve konut yapı koop.mi, yoksa, her ikisinin mi olduğunun açıkça belirtilmesinin istenildiğini, aynı kaza ile ilgili olarak ... 6.iş mahkemesinde devam etmekte olan 2006/159 E.sayılı davada, davacı taraf, kazalı ...’in % 21 malul kalmış olduğunu beyan ettiğini, bu dava da, davacı taraf, SGK tarafından belirtilen %21 malullük oranına itiraz etmediğini, müvekkillerimiz lehine usuli kazanılmış hak doğduğunu, hem yerel mahkeme kararında hem de istinaf kararında istem ve taleple bağlılık ilkesinin dikkate alınmadığını, hadise 13.09.2002 tarihinde meydana geldiğini, kazalının %41 veya %49 oranında malul kaldığını gösteren rapor ise 25.05.2017 tarihli olduğunu, iki tarih arasında kazalı aleyhine gelişen sağlık nedenlerinden müvekkillerim sorumlu olmadığını, davacının haklarının zamanaşımına uğradığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    506 sayılı Kanunun, “Zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 99/1. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren 5 yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek gününü izleyen aybaşından itibaren başlayacağı öngörülmüş, diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans” başlığını taşıyan 97/1. maddesinde ise bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan durumlarda, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı günden itibaren 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı açıklanmıştır.
    Şu durumda, 99/1. madde gereğince 5 yıl içinde istenmediğinden tümüyle zamanaşımına uğrayan gelir ve aylığın, ancak yazılı başvuru tarihini izleyen aybaşından itibaren ve geriye dönük olmamak üzere bağlanabilmesine karşın 97/1. maddede, gelir ve aylığın 5 yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı belirtilerek her bir gelir ve aylık için 5 yıllık zamanaşımı süresi benimsenmiş, 99/1. maddede yer alan, gelir ve aylıkların yazılı talep gününü izleyen aybaşından itibaren başlayacağı yönündeki hükümden tamamen farklı düzenleme yapılmıştır.
    Ayrıca önemle belirtilmelidir ki, hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
    Eldeki davada, gelir bağlanması için Kuruma ilk kez 11.07.2011 tarihli tahsis talep dilekçesi ile başvurduğu anlaşılan davacı hakkında, Kurumca 01.02.2013 tarihli işlemle belirlenen %21 iş göremezlik oranı üzerinden 01.10.2008 gelire giriş tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, davacı tarafça itiraz edilmesi üzerine Kurumca, 5510 sayılı Kanunun 97. maddesinde yer alan hükmün uygulanması ile itirazının reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacının iş göremezlik geliri bağlanması talepli Kuruma ilk kez başvuru tarihinin 11.07.2011 tarihi olması ve bu tarihte %21 iş göremezlik yönünde bağlandığından itirazın orana yapılması karşısında, davacı hakkında uygulanması gereken 506 sayılı Yasanın 99’uncu ve 5510 sayılı Yasanın 97’nci maddeleri uyarınca, süresi içerisinde gelir bağlanmasına yönelen başvurusu olmaması nedeniyle davacıya 11.07.2011 tarihli talebine göre 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihi esas alınarak gelirin bağlanması gerektiğinin dikkate alınması ve bu kapsamda bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin davalılar vekillerinin istinaf başvurularının reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi