Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8209 Esas 2021/2989 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8209
Karar No: 2021/2989
Karar Tarihi: 24.03.2021

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8209 Esas 2021/2989 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/8209 E.  ,  2021/2989 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Olay tarihinde Adilcevaz İlçe Jandarma Komutanlığı’nda Tekağaç Bölgesi sorumlusu olarak görev yapan sanığın, ilçe jandarma komutanlığında görevli nöbetçi astsubay ... tarafından aranarak, Adilcevaz-Erciş karayolu üzerinde bir kişinin yoldaki araçların önüne atladığı, sanığın muhtarı arayarak kontrol ettirmesinin istendiği, sanığın olay yerinde işletmeleri bulunan kişileri arayarak yola bakmalarını istediği, olay yerinde lokanta işleten ...’ın yolu kontrol ederek sanığa yolda herhangi bir kişinin olmadığına dair bilgi verdiği, sanığın olay yerine gitmeden, aldığı bu bilgilerle 23.03.2012 tarihli tutanağı düzenlediği ve bu şekilde görevi gereği düzenlediği resmi belge niteliğindeki tutanak üzerinde sahtecilik yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında bölgede sık sık asılsız ihbarlar yapılarak güvenlik güçlerine tuzak kurulduğu bu sebeple öncelikle ihbarla ilgili olarak muhtar veya güvenilir esnaf aracılığı ile teyit edildikten sonra olay yerine gidilmesi yönündeki talimatlar sebebiyle önce muhtara ulaşmaya çalıştığını, muhtara ulaşamayınca bölgede işletmesi bulunan esnaf ile iletişime geçtiğini, bu kapsamda petrol istasyonu sahibi ... ile lokanta sahibi ...’ı telefonla aradığını ve yolu kontrol etmelerini istediğini söylediği, telefon kayıtlarının da sanığın bu ifadesini doğruladığı, ...’ın yolu bizzat aracı ile kontrol ettiği ve yolda kimsenin bulunmadığını bildirmesi üzerine sanığın da telefonla karakol nöbetçisi ...’e bu şekilde bilgi verdiği, daha sonra kendi sivil aracıyla bölgeye gidip kontrol ettiğini beyan ettiği ancak bu hususun telefon kayıtlarıyla teyit edilmediği için sanığın olay yerine gidip gitmediğinin tam olarak tespit edilemediği, mahkemenin kabulünün de bu yönde olduğu, 23.03.2012 tarihli tutanağın saat 23.50 itibariyle düzenlediği belirtilmesine karşın tutanağın ..., ..., ... ile ...’a farklı zamanlarda imzalatılmak suretiyle atılı suçun işlendiği kabul edilmişse de; dosya kapsamından sahtecilik kastı tespit edilemeyen sanığın eyleminin görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle TCK’nin 257. maddesinde belirtilen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yasaya aykırı,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.