11. Hukuk Dairesi 2016/7203 E. , 2018/1155 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada ...Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.12.2015 tarih ve 2013/344-2015/756 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve ek kararı davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin.....sınırları içerisinde bulunan dört adet parselde bulunan tarlalara ekmeklik buğday ektiğini ve ürünlerin davalı ... şirketi aracılığıyla bitkisel ürün sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigortalanan tarlaların aşırı yağış nedeniyle sel ve su altında kaldığını ve ürünlerinin zarar gördüğünü, bu zarardan davalı ... şirketi ve TARSİM’in sorumlu olduğunu,....Hukuk Mahkemesi’nin 2013/110 D.İş. sayılı dosyasında zararının 25.879,90 TL olduğunun tespit edildiğini, dört parselin sigorta bedelinin toplam 24.773,00 TL olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 24.773,00 TL’nin zarar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; müvekkiline karşı husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili; dava konusu hasarın poliçe başlangıcı tarihinden önce gerçekleştiğini ve teminat kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazların davalı ...Ş."nin diğer davalı ..."in acentesi olarak düzenlediği poliçeler kapsamında 15.02.2013-25.06.2013 dönemleri için sigortalandığını, dava konusu 2013 yılı hasat döneminde ekilen buğday ürününün bölgede meydana gelen mevsim normallerin üstündeki yağış ve sel baskınları nedeniyle büyük oranda zarar gördüğü, zararın %25’lik kısmının poliçe başlangıcından önce gerçekleştiği, kalan kısmın %25’lik kısmının ise davacının zararı olduğunun tespit edildiği, poliçede mevcut muafiyet ve müşterek oran uygulanmak suretiyle tespit edilen 1.635,10 TL zarardan ....’in sorumlu bulunduğu, diğer davalının ise ....’in acentesi sıfatıyla ve onun adına poliçe düzenlediği için zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın ..... yönünden kısmen kabulü ile 1.635,10 TL’nin 15.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsiline, diğer davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiş, mahkemece, 04.08.2016 tarihli ek karar ile davalı ... vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
-/-
1- Mahkemece, davanın kısmen kabulüne yönelik karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece, 04.08.2016 tarihli ek kararla davalı ... vekilinin temyiz istemi süre yönünden reddedilmiştir. Oysa, davalı ... işbu davada kendisini Av. ... ile temsil ettirmiş ve işbu davanın da anılan avukat tarafından takip edilmesine rağmen, gerekçeli karar .....’i işbu davada temsil etmeye yetkisi olmayan Av. ...’e tebliğ edilmiştir. Bu durumda, davalı ... vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmelidir. Ancak, karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 427/2. maddesine göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 08.12.2015 tarihi itibariyle 2.080,00 TL olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.635,10 TL’nin davalı ...’den tahsiline karar verildiğine göre, kabul edilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre davalı ... yönünden temyiz sınırının altında kalmaktadır. Bu durumda, mahkemece, anılan husus değerlendirilip davalı ...’in temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesi yerinde değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan 04.08.2016 tarihli ek kararın HUMK 436. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Ancak, davalı ... tarafından yapılmış yargılama gideri bulunmamasına rağmen, davalı ...’in sehven yatırdığı ve sonra iade edildiği anlaşılan gider avansından davacının sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün yargılama giderine ilişkin bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan ek kararın açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yargılama giderine ilişkin beşinci fıkrasının tamamen hükümden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....