Esas No: 2020/5380
Karar No: 2022/1543
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 10. Daire 2020/5380 Esas 2022/1543 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/5380 E. , 2022/1543 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/5380
Karar No : 2022/1543
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı / ...
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...
İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının kısmen gerekçeli olarak onanmasına, kısmen bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 24/12/2019 tarih ve E:2018/3539, K:2019/10847 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Diyarbakır ili genelinde, 29/03/2006 tarihinde başlayıp 01/04/2006 tarihine kadar devam eden toplumsal olayların bastırılması amacıyla güvenlik güçlerince kullanılan ateşli silah mermisinin (gaz fişeğinin) gözüne isabet etmesi sonucu yaralandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 30.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; olayın meydana gelmesinde davalı idarenin kusurlu/kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığı davacı tarafından ortaya konulamadığı gibi re'sen yapılan araştırmalar neticesinde de uyuşmazlığa konu zararın idarenin bir eylemi sonucu meydana gelip gelmediğinin anlaşılamadığı, bir başka ifade ile zarar ile idarenin eylemi arasında açık ve net bir illiyet bağı olmaması karşısında 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesinin olaya uygulanma olanağı bulunmadığından, davacıların zararının "sosyal risk" ilkesi uyarınca ve bu ilkenin yasalaşmış hali olan 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması gerektiği gerekçesiyle; davacı tarafından olayın meydana geldiği 2006 yılında başvuru yapılmış olsaydı ödenecek tazminat miktarı olan 10.963,75 TL'nin idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi tazminat istemi ve manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu karar gerekçesi ve maddi tazminatın kabulüne ilişkin kısmı yönünden bozulmuş, redde ilişkin kısımları yönünden ise gerekçeli olarak onanmıştır.
KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, yaralanmaya neden olan olaylar ile hiç bir ilgisi olmadığı, zararın meydana gelmesinde idarenin kusurlu veya kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, bu sebepler ve resen gözetilecek diğer nedenlerle aleyhine verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizce verilen bozma kararı kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 24/12/2019 tarih ve E:2018/3539, K:2019/10847 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Toplum içinde genel güvenliği ve asayişi sağlamak, kamu düzenini korumakla görevli idarenin, üstlendiği görevi yerine getirecek biçimde örgütlenmesi, genel nitelikte koruyucu kolluk önlemleri alması gerekmekte olup, bireylerin can ve mal güvenliğinin korunması devletin asli görevi olduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; PKK terör örgütü mensuplarının defin işlemleri sonrasında bir takım gösteriler yapılacağının bilinmesine karşın, asayişin tesisi ve kişi güvenliğinin sağlanması konusunda görevli ve yetkili olan kolluk güçlerinin, 28/03/2006 tarihinde başlayan olaylar neticesinde bozulan asayişi dört gün boyunca tesis edemediğinin anlaşıldığı; davacının olaylara katılan grup içerisinde yer aldığı yönünde bir iddianın ileri sürülmediği, bu doğrultuda yapılmış başka bir tespitin de bulunmadığı dikkate alındığında asayişin ve kişinin can güvenliğinin sağlanması noktasında, davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; mahkemenin idarenin hizmet kusuru bulunmadığı, bu nedenle davacının zararının "sosyal risk" ilkesi uyarınca ve bu ilkenin yasalaşmış hali olan 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması gerektiği gerekçesi ile verdiği tazminat isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin kararın gerekçesi yönünden gerekçesi değiştirilerek onanması gerekirken; aynen onanması yönündeki Daire kararına katılmıyorum.
(XX)-KARŞI OY :
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunmadığından, karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.