16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5596 Karar No: 2019/96 Karar Tarihi: 15.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5596 Esas 2019/96 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza dairesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verdiği davada, temyiz talebini reddetmedi ve hüküm onandı. Ancak, sanığın hükmolunan cezanın süresine göre şartları karşılamadığı için müdafiinin duruşmalı inceleme istemi kabul edilmedi. Yapılan incelemede, bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, teknik verilerle tespiti halinde bylock kullanıcısı olduğuna dair kritik bir delil olduğu ve eksik araştırma yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulduğu belirtildi. Tanık ifadelerinde ise, sanığın kendisiyle görüştüren kişinin mahrem yapılanmada görevli olduğunu bildirdiği ve bu kişilerin verdikleri beyanların dosyada bulunmadığı belirtildi. Bu nedenle, hüküm kanuna aykırı bulundu ve bozuldu. Kararda yer alan kanun maddeleri, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri olarak belirtildi.
16. Ceza Dairesi 2018/5596 E. , 2019/96 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Tanık ..."ın mahkeme huzurunda verdiği beyanları dikkate alındığında, sanığı kendisiyle görüştüren kişinin mahrem yapılanmada görevli ...ya da ... olduğunu bildirdiği anlaşılmakla, adı geçen şahısların yargılandıkları dosyalarda aşamalarda verdikleri beyanları getirtilip sanık ... ile ilgili bir beyanda bulunup bulunmadıkları tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tutukluluk halinin devamına, 15.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.