Esas No: 2021/11194
Karar No: 2022/1322
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 5. Daire 2021/11194 Esas 2022/1322 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/11194 E. , 2022/1322 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11194
Karar No : 2022/1322
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalındığı iddia olunan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; davacının, örgütle iltisaklı Bank Asya isimli bankadaki mevduatında 2014 yılından itibaren artış meydana getirdiği, bu verilerin yanı sıra örgütle irtibatlı yayın organına muhtelif ödemelerde bulunduğu, örgüte müzahir Kimse Yok Mu isimli derneğe 2014 yılında bağışta bulunduğu, bu eylemlerin mevcut olmasının davacının FETÖ/PDY ile normal bir vatandaştan beklenebilecek olandan daha yoğun bir bağ içerisine girdiğini ortaya koyduğu ve davacının FETÖ/PDY ile bağı olduğuna dair tespitin makul ve hakkaniyete uygun düştüğü, böyle bir durumda Anayasayla kurulmuş hür demokratik düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan terör örgütüyle bağı bulunduğu konusunda somut verilere ulaşılan davacının 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılması üzerine kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…kararında; davacı hakkında terör örgütüne üye olma veya terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan dolayı açılmış bir soruşturma ve kovuşturmanın bulunmadığı, davacının ilk katılım hesabını 2009 yılında açtığı ve bu tarihten itibaren rutin olarak katılım hesabı açmaya devam ettiği, bankanın TMSF'ye devredildiği 29/05/2015 tarihi itibariyle de örgüt talimatıyla uyumlu olacak şekilde bankadaki hesaplarını kapatma yolunda gitmediği, katılım ve cari hesabının varlığını sürdürdüğü, bu durumda davacının Bank Asya işlemlerinin olağan bankacılık faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu Komisyon kararında, davacının FETÖ/PDY'ye irtibatı, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 08/01/2014-02/11/2015 tarihleri arasında 599,00-TL ödeme bilgisi bulunduğu ile kapatılan Kimse Yok Mu Derneği'ne 12/06/2014-26/09/2014 tarihleri arasında SMS yolu ile para gönderdiği belirtilmiş ise de; davacı tarafından söz konusu Derneğe insani duygularla sadece 1 adet SMS gönderdiğinin ileri sürülmesi ve bu iddianın akisinin ortaya konulmamış olması ile süreli yayın aboneliği bulunmasının tek başına davacının iltisak ve irtibat haline delil olamayacağı, davalı idareden ara kararı ile davacının "son görev yaptığı birim tarafından FETÖ/PDY Terör Örgütü ile bağlantısı, ilişkisi olduğu yönünde" bulunduğu belirtilen değerlendirme ile dayanağı her türlü bilgi ve belgenin onaylı suretinin ve dava konusu işlemin dayanağı olan işlem dosyasının gönderilmesinin istenilmesine karar verilmesine rağmen, kurum kanaatini hukuken itibar edilebilir durumda kılabilecek herhangi bir bilgi ve belgenin gönderilmediği, bu itibarla davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak veya irtibatlı olduğuna kanaat getirilmesini sağlayacak herhangi bir bilgi ve belgenin ortaya konulamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ve parasal haklarının hakediş tarihinden itibaren dönemsel olarak işletilecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; yapılan ihraçların Devletin görevi ve vatandaşlarına karşı yükümlülüklerinin gereği, terör örgütleriyle mücadele ve yeni bir darbe girişimini önlemeye yönelik, zorunlu, acil ve orantılı bir tedbir niteliğinde olduğu, davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamede, söz konusu tedbirin uygulanması için mutlaka terör örgütüyle, terör faaliyetleriyle ve darbe teşebbüsüyle ilgilinin arasında bağ kurulmasının aranmadığı, davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle normal bir vatandaştan beklenebilecek olandan daha yoğun bir bağ içerisinde olduğu, davacının örgüt ile iltisak veya irtibatının varlığına kanaat getirilmesine yeter düzeyde verinin dosyada mevcut olduğu, davacının Anayasa'ya sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, söz konusu örgüt ile ilişkisi ortaya konulan davacının kamu görevinden çıkarılmasına yönelik tesis edilen işleme ilişkin yapılan itirazın reddine dair Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davacı tarafından, davalı idarece temyiz dilekçesinde yeni bir iddia ileri sürülmediği, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 2. maddesinde: ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesi'nin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, …Genel Müdürlüğü bünyesinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru …tarih ve …sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalındığı iddia olunan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
Öte yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacı hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyasında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan yürütülen soruşturmanın bulunduğu görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, iltisak ve irtibatın varlığının tespitinde; ceza mahkemesi kararlarında, savcılık iddianamelerinde, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlarda, tanık ve gizli tanık ifadelerinde yahut idari soruşturma dosyalarında yer alan bilgi ve belgelerin dikkate alınması ve incelenmesi gerektiği açıktır. Zira suç isnadına yönelik incelemede varlığı (subutiyeti) ortaya konulmuş olmasına karşın suçlu sayılma için yeterli görülmeyen kimi maddi olay, olgu ve tespitlerin iltisak ve irtibat için yeterli görülmesi mümkündür.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar dava konusu işlemin iptaline karar verildiği tarih itibarıyla davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak veya anılan terör örgütü ile irtibatlı olduğundan bahisle yürütülen bir adli soruşturma ve kovuşturma bulunmadığı görülmekte ise de; Dairemizce temyiz incelemesinin yapıldığı tarih itibarıyla UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacı hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyasında "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan yürütülen soruşturmanın bulunduğu anlaşıldığından, Mahkemece davacı hakkında yürütülen ceza soruşturmasındaki (kesinleşmiş takipsizlik kararı ile sonuçlanmış olsa dahi) tespitlerin irtibat ve iltisak noktasında değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğinden davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak dava konusu işlemin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ve parasal haklarının hakediş tarihinden itibaren dönemsel olarak işletilecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptali ile dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ve parasal haklarının hakediş tarihinden itibaren dönemsel olarak işletilecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.