Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/2920
Karar No: 2022/1541
Karar Tarihi: 22.03.2022

Danıştay 10. Daire 2017/2920 Esas 2022/1541 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/2920 E.  ,  2022/1541 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/2920
    Karar No : 2022/1541

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
    2- …
    3- …
    4- …
    VEKİLLERİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : Kapatılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının) temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacıların yakını …'ın … İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı Mürefte Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yerine getirirken J.Astsb. Çvş. …'ın silahını boşaltma işlemi yaptığı esnada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi sonucu hayatını kaybetmesinde davalı idarenin kusurunun bulunduğundan bahisle davacı baba … için 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi, diğer davacı kardeşler …, … ve … için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Kapatılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesince; dava konusu olayda, davacılar yakınının vefatından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini için olay tarihi olan 06/09/2012 tarihinden itibaren işlemeye başlayan bir yıllık süre içerisinde zorunlu idari müracatta bulunulması gerektiği, eylemin ve zararın idariliğinin de olay tarihi olan 06/09/2012 tarihi itibariyle belirli olduğu, 13/10/2014 tarihinde yapılan idari müracaat sonrası maddi ve manevi zararların karşılanması talebinin zımnen reddi üzerine açılan davada süre aşımı bulunduğu, öte yandan olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma sonucunda davacılar yakınının vefatına sebep olan J. Astsb. Çvş. … hakkında 11/03/2013 tarihinde "bilinçli taksirle adam öldürme" suçlamasıyla iddianame düzenlenmiş olduğu ve davacıların da müdahil sıfatıyla soruşturmaya dahil oldukları anlaşılmakla iddianame tarihi itibariyle eylemin idariliğini ve zararı öğrenmiş oldukları kabul edildiğinde dahi idari müracaat tarihine dek (13/10/2014) bir yıllık sürenin geçirilmiş olduğu, bu yönüyle de işbu davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, davacılar yakınının ölümüne sebebiyet veren kişi hakkında 13/05/2014 tarihinde mahkumiyet kararı verildiği, eylemin idariliğinin bu tarihte öğrenilmesi üzerine 13/10/2014 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunulduğu, davalı idarece cevap verilmemesi üzerine 15/12/2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ….
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 1. maddesi hükmü gereğince, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kapatılmasıyla Danıştay'a ve idare mahkemelerine gönderilen dosyalara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na tabi olması nedeniyle işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    MADDİ OLAY :
    Şarköy İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı Mürefte Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yerine getiren davacılar yakını J. Er …, birlikte önleyici hizmet devriyesinde görev yaptığı J. Astsb. Çvş. … ve J. Er … ile asayiş olayına müdahaleden sonra karakol dışında yemek için bir kafeteryada mola vermiştir. Bu sırada J. Astsb. Çvş. …'ın kafeteryanın önünde silahını boşaltma işlemi yaparken yerden seken kurşunun boynuna isabet etmesi neticesinde davacılar yakını 06/09/2012 tarihinde hayatını kaybetmiştir.
    Söz konusu olay üzerine ...Kolordu Komurtanlığı … Askeri Savcılığınca düzenlenen … tarihli ve E:…, K: … sayılı iddianame üzerine açılan davada … Askeri Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla J. Astsb. Çvş. … hakkında "bilinçli taksirle adam öldürme" suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.
    Davacılar tarafından, yakınlarının ölümüne sebebiyet veren kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmesi üzerine 13/10/2014 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunulduğu, davalı idarece cevap verilmemesi üzerine 15/12/2015 tarihinde görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    27/04/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa'ya eklenen geçici 21. maddenin (E) bendi hükmüyle askeri yargı kaldırılmış ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görülmekte olan dosyalardan kanun yolu incelemesi aşamasında olanların Danıştaya, diğer dosyaların ise görevli ve yetkili idari yargı mercilerine bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde gönderileceği hükme bağlanmıştır.
    Anayasanın 121. maddesi ile 25/10/1983 tarihli ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca 15/08/2017 tarihinde kararlaştırılan ve 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 36. maddesi ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen ve 7078 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile kabul edilen geçici 45. maddede ise, kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan, tebliğde ve infaz aşamasında bulunanlar ile bu mercilerin arşivlerinde bulunan işi bitmemiş dosyalardan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kanun yolu incelemesinde olanların Danıştaya, diğerlerinin ise Ankara İdare Mahkemelerine gönderileceği kurala bağlanmıştır.
    Uyuşmazlığa ilişkin olarak, "usul kurallarının derhal uygulanırlığı ilkesi" gereğince dava dosyalarının devrini müteakip uyuşmazlığın çözümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
    Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
    İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması" başlıklı 13. maddesinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurmaları, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda aktarılan maddeler uyarınca idari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle tam yargı davası açılabilmesi için; maddi olayın, zarara sebep olan eylemin idariliğinin ve yol açtığı zararın kesin olarak ortaya konulması zorunludur.
    İdari eylem, idarenin işlevi sırasında bir hareketi, bir davranışı, bir tutumu veya hareketsizliği; idari karar ve işlemle ilgisi olmayan, başka bir deyişle öncesinde, temelinde bir idari karar veya işlem olmayan salt maddi tasarrufları ifade etmektedir. Dolayısıyla zarara sebep olan eylemin idariliği ve yol açtığı zarar bazen eylemin yapılmasıyla veya olayın gerçekleşmesiyle birlikte ortaya çıkarken, bazen de çok sonra, değişik araştırma, inceleme ve kesin sağlık raporları sonucu da ortaya çıkabilmektedir.
    Esasen, idari eylemin tamamlandığı ve zararın tam olarak ortaya çıktığı tarih dikkate alınmadan 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesinde öngörülen bir ve beş yıllık sürenin hesaplanması, bazı hallerde dava açma hakkının kullanılamaması sonucunu doğuracaktır. Eylemin idariliğinin ve/veya zararın ortaya çıkmasıyla kullanılması mümkün olan dava açma hakkını ortadan kaldırır biçimde süre hesabı yapılmasının ise hak arama özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır.
    Uyuşmazlıkta, davacıların yakınının ölümüyle sonuçlanan olayın karakol dışında, görev dönüşünde diğer personelle birlikte iken ve gece saatlerinde gerçekleştiği göz önünde bulundurulduğunda, olayın, olay mahallinde bulunan kişiler arasında görev dışı bir sebeple kişisel husumetten kaynaklanma ihtimali olduğu gibi, karanlık nedeniyle ilk etapta belirlenemeyen başka bir kişinin kasıtlı veya taksirli eyleminden meydana gelmiş olma ihtimalinin de bulunduğu, maddi gerçeğin ise ancak Çorlu Askeri Mahkemesinin mahkumiyet kararıyla ortaya çıktığı anlaşıldığından, davacılar tarafından eylemin idariliğinin ceza davasında mahkumiyet kararının veriliği 13/05/2014 tarihi itibarıyla öğrenildiğinin kabulü gerektiği sonucuna varılmaktadır.
    Bu durumda, eylemin idariliğinin öğrenilmesi üzerine 1 yıl içerisinde yapılan başvurunun reddi üzerine açılan bu davada uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz isteminin KABULÜNE,
    2. Davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki temyize konu Kapatılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının (... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının) BOZULMASINA,
    3. Dosyanın, davanın görüm ve çözümünde yetkili olan … İDARE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE; kararın ... İdare Mahkemesine ve taraflara bildirilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi