Esas No: 2021/238
Karar No: 2022/1158
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 7. Daire 2021/238 Esas 2022/1158 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2021/238 E. , 2022/1158 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/238
Karar No : 2022/1158
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) ... Sanayi ve Ticaret Türk Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI) ... Bakanlığı adına
... Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına 2020 yılında tescilli 17 adet muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen "siyah çay" cinsi eşyanın yerli çay ile birlikte bazı işlemlerden geçirilmesi suretiyle elde edilen mamulün satış hasılatı üzerinden marka kullanımı karşılığı ödenen royalti tutarının ithal eşyasının gümrük kıymetine dahil edilmemesi gerektiği yolundaki ihtirazi kayıtla beyan edilerek ödenen gümrük ve katma değer vergileri ile ihracatçının yurt dışı hesabına royalti bedeli ödemelerinin transfer edildiğini tevsik eden banka transfer kayıtlarının ibraz edilmediğinden bahisle tahakkuk ettirilen kaynak kullanımı destekleme fonu payı ve bu fon payının matraha dahil edilmesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, bu fon payı ile fon payından kaynaklanan katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali ile ödenen tutarın hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, olayda, gerek ithale konu "siyah çay" cinsi eşya, gerekse "yerli çay" cinsi eşyanın işlem görmüş ve paketlenme aşamasına gelmiş siyah kuru çay niteliğinde olduğu, harmanlama ve paketleme sürecinde "..." markası altında her bir üretim modeline göre farklı oranlar kullanılarak karışıma tabi tutuldukları, dolayısıyla ham madde mahiyetinde olmayan ithale konu eşyanın sadece basit işlemden geçirilmek suretiyle yerli ürünle karıştırılarak paketlendiği, bu durum ayniyet değişikliği oluşturmayacağından, "eşya ile ilgi olma koşulunun" sağlandığı, yine davacı şirket ile grup şirketi olan ... Şirketi arasındaki lisans sözleşmesinin incelenmesinden, "..." markanın kullanımı hususunda davacıya münhasır hak tanındığı, nihai ürünün ve dolayısıyla ithal eşyasının sadece bu ticari marka ile satışına izin verildiği, ürünün ambalaj veya pazarlanması sırasındaki takdim şekli, telif hakkının korunması için öngörülen yükümlülükler gibi konularda davacıya sınırlamanın getirildiği, kalite ve görüntü standartlarından hiçbir şekilde taviz verilmemesinin ve marka ile ilgili telif hakkının veya diğer yükümlülüklerin ihlali halinde sözleşmenin feshinin öngörüldüğü, bu hususlar nazara alındığında ithale konu eşyanın ham madde olarak kabulü halinde dahi sadece basit işlemden geçirilerek paketlendiği, lisans sözleşmesine konu ticari marka ile satışının zorunlu olduğu ve royalti ödemesinin de bu satış hasılatı üzerinden hesaplandığı, davacının fiilen tüm ithalatlarını grup şirketlerinden yaptığı ve incelenen dönemlerin hiçbirinde davacının üçüncü kişilerden alım yapmamış olduğu göz önüne alındığında, royalti ödemesinin ithalat aşamasındaki sözleşmede satış koşulu olarak öngörüldüğünün kabulünün gerektiği, diğer taraftan, ithale konu eşyanın nihai ürün içerisindeki oranının veya ayrıştırılabilmesinin önemli olmadığı, ithal eşya ile yerli eşya oranı nazara alınarak royalti ödemesinin ne kadarının ithal eşyasına ait olduğunun nesnel ve ölçülebilir verilere dayanarak tespit edilmesinin önem arz ettiği, bu itibarla, ithale konu eşyanın basit işlemden geçirilerek yerli eşya ile harmanlanması sonucunda nihai ürün elde edildiğinden ithal eşya gerek ürün olarak gerekse ham madde olarak kabul edilse dahi hem "eşya ile ilgili olma" hem de "satış koşulu gereği olma" kriterlerinin mevcut olduğu, ayrıca ödenen royalti bedelinin ithalatların gerçekleştiği tarih itibarıyla bilinebilir durumda olmasının önem arz etmediği, ithal edilen ve yurt içinden temin edilen çayların dönem bazında toplam üretim içerisindeki oranlarının davacı şirket kayıtlarından hesaplanarak cironun ithal çaya isabet eden kısmının belirlenebileceği, ithal edilen çayın tamamının royalti veren ... Şirketi'nden ithal edilmesi karşısında yasal ifadesiyle "ödenecek fiyat" olarak Gümrük Yönetmeliği'nin 53. maddesinde öngörülen "istisnai kıymetle beyan" kapsamında beyan edilebileceği, neticede royalti ödemelerinin ne kadarının ithal eşya ile ilgili olduğunun nesnel ve ölçülebilir verilerle tespitinin mümkün olduğu, bu durumda, royalti ödemesinin eşyanın gümrük kıymetine ilave edilmesi için mevzuatta öngörülen koşulların oluştuğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin gümrük vergisi ve gümrük vergisinden kaynaklanan katma değer vergilerinin kaldırılması ile bu vergilerin iadesi istemine isabet eden kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlemin ek olarak tahakkuk ettirilen kaynak kullanımı destekleme fonu payı ve fon payının matraha dahil edilmesi suretiyle hesaplanan katma değer vergisi ile kaynak kullanımı destekleme fonu payı ve bu fon payından kaynaklanan katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına isabet eden kısmı yönünden ise, olayda, ithale konu eşyaya ilişkin royalti ödemesinin iki firma arasındaki sözleşmeye bağlı olarak beyannamelerin tescili ve ithalatların gerçekleşmesinden sonraki süreçte, satış hasılatları üzerinden ve belli dönemler itibarıyla ödenme koşuluna bağlandığı, royalti ödemesinin belirli bir sürece bağlanması durumu ilgili mevzuatta öngörülen kaynak kullanımı destekleme fonu payı alınması sonucunu doğurmayacağından, dava konusu işlemin anılan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin ihtirazi kayıtla beyan edilerek ödenen gümrük vergisi ve gümrük vergisine bağlı olan katma değer vergilerinden kaynaklanan kısmı yönünden davanın reddine, kalan kısmının ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından, olayda, satış koşulu olma şartının gerçekleşmediği, royalti ödemesinin imalata ilişkin değil pazarlamaya ilişkin olduğu, gerekli ham maddeleri grup şirketlerle bağı olmayan ilişkisiz firmalardan da satın alabilme haklarının bulunduğu ve çay alımlarının % 90'ının ilişkisiz firmalardan yapıldığı, royalti sözleşmesinin sadece çay ile ilgili olmadığı, 122 adet ürünüde kapsadığı, %100 yerli çaydan oluşan mamuller içinde royalti ödendiği, kimlerden çay alınabileceği, çayın kalitesi, menşei, fiyatları gibi hususlarla ilgili olarak kontrol ve denetime tabi olmadıkları, lisans sahibinin haklarının sadece çayın kalitesinin korunmasıyla sınırlı olduğu, ithale konu çayın sadece dem verme, koku, renk, tat gibi kriterlerin sağlanması amacıyla getirildiği ileri sürülmekte; davalı idarece, royalti ödemesinin beyannamelerin tescil tarihinden sonra yapıldığı ve kaynak kullanımı destekleme fonu payı gümrük vergileri arasında sayıldığından, davacı adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımı destekleme fonu payı ve bu fon payından kaynaklanan katma değer vergisi ile para cezası kararlarına vaki itirazın reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI: Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz istemlerinin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. ... TL maktu harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.