19. Hukuk Dairesi 2015/4346 E. , 2016/388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin keşideci, davalının lehdar olarak yer aldığı 400.000,00 YTL bedelli bir adet bonoya dayalı şekilde davalı yanca müvekkili aleyhine takip başlatılmış ise de bonodaki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını belirterek, icra takibi nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddine %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davaya konu senetle ilgili davacı tarafından davalı aleyhine açılan imzaya itiraz davası kapsamında alınan bilirkişi raporu içeriği ve bu davada aldırılan bilirkişi raporu kapsamına göre senet üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olduğunun saptandığı gerekçesiyle, davanın ve davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olup olmadığının saptanması noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece ... Üniversitesi ... Fakültesi Öğretim üyelerinden oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda kesin bir kanaat ortaya konulmamış, ihtimale dayalı görüş bildirilmiştir.
Her ne kadar İcra Hukuk Mahkemesince imza incelemesi yönünden birden fazla rapor alınmış ise de, İcra Hukuk Mahkemesi kararları takip hukukuna ilişkin olduğundan anılan mahkemede alınan raporlar hükme esas alınamaz. Bu durumda mahkemece dava konusu bono üzerindeki keşideci imzasının davacı eli ürünü olup olmadığı yönünde konusunda uzman kişilerden oluşturulacak (önceki sunulan raporlarda imzası bulunmayan) üç kişilik bilirkişi heyetine laboratuar ortamında, inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.