Esas No: 2021/11567
Karar No: 2022/4484
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11567 Esas 2022/4484 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Mahkeme, davacının maddi isteğini tam, manevi isteğini kısmen kabul etti. Temyiz sürecinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulması üzerine bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince hüküm verildi. Kararda davacı lehine maddi tazminat ile manevi tazminata hükmedildiği belirtiliyor. Kararın kesinlik sınırı açıklandıktan sonra, maddi ve manevi tazminat talepleri ayrı ayrı değerlendirilerek, temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, Bölge adliye mahkemelerinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
- HMK 362/1-a maddesi uyarınca, B
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No : 2019/110-2021/115
Dava, meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
(Kapatılan) Yargıtay 21. Hukuk Dairesince ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasına ilişkin bozma ilamına uyan İlk Derece Mahkemesince davacının maddi isteminin tam, manevi isteminin ise kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir
Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL ve 01.01.2021 tarihi sonrası için 78.630,00 TL ’dir.
Somut olay incelendiğinde, temyize konu kararın (Kapatılan) Yargıtay 21. Hukuk Dairesince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılıp İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün bozulması üzerine bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince 17.06.2021 tarihinde verildiği ve anılan kararda davacı lehine 54.489,41 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin birbirlerinden bağımsız olarak kesinlik değerlendirilmesine tabi tutulması gerektiği açıktır. Öte yandan Bölge Adliye Mahkemesinin HMK 353/1-b. 1 maddesi gereğince verdiği istinaf istemlerinin esastan reddine ilişkin kararların temyizi üzerine Yargıtay Dairesince verilen bozma kararlarına uyarak hüküm kuran İlk Derece Mahkemelerince verilen kararlar için uygulanması gereken temyiz kesinlik sınırının, HMK’nun 362/2.maddesinde belirlenen temyiz kesinlik sınırı olması gerektiği de açıktır.
O halde, bozma ilamına uyarak karar veren İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibariyle yürürlükte olan kesinlik sınırının 78.630,00 TL olup, hükmedilen maddi ve manevi tazminatların birbirinden bağımsız olarak anılan temyiz (kesinlik) sınırının altında kaldığı anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle REDDİNE, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.