8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/134 Karar No: 2010/2532 Karar Tarihi: 13.05.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/134 Esas 2010/2532 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/134 E. , 2010/2532 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Sakarkaya Köyü Tüzel Kişiliği müdahil davalı ... aralarındaki tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.03.2009 gün ve 732/287 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, adına kayıtlı bulunan 128 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki evinin giriş kapısının önünde yer alan avlunun yapılan kadastro çalışmalarında yol ve köy boşluğu olarak bırakıldığını, taşınmazın eklemeli olarak elli yılı aşkın bir süreden beri zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek yaklaşık 60-70 m2 yüzölçümündeki dava konusu taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Hazine vekili, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğunu, davacı yararına kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuş; diğer davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, yargılamanın 23.10.2007 tarihli ilk oturumunda, dava konusu taşınmazın köy tüzel kişiliği ile bir ilgisinin olmadığını ve davaya bir diyeceğinin bulunmadığını bildirmiştir. Davacının kardeşi ... davaya davalılar yanında katılarak davanın yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı ile müştereken maliki bulundukları komşu 128 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ancak dava konusu yolu kullanarak ulaşabildiğini, bu yerin davacı ile ilgisinin olmadığını, yol ve meydan olarak kendisi dışında başkaları tarafından da kullanıldığını, davacının kötü niyetle taşınmazını genişletme çabası içerisinde dava açtığını, taşınmaza bugüne kadar zilyet olmadığını belirterek davanın reddi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın yol olduğu, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, her ne kadar taşınmaz başında 19.12.2008 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler ve davacı tanığınca dava konusu taşınmazın yaklaşık 20-30 yıldan beri davacı tarafından kullanıldığı söylenmişse de, taşınmaza ait paftanın incelenmesinde de yol vasfında olduğu ve davacı adına tesciline karar verilmesi halinde yolun bütünlüğünün bozularak komşu parsellerin ana yola çıkışlarının engelleneceği görüldüğüne ve aynı husus Fen Bilirkişisi Turan Güneş ile Ziraî Bilirkişi Doğan Kuzucu tarafından ortaklaşa olarak dosyaya sunulan 08.01.2009 tarihli raporla da saptandığına göre, yerel bilirkişilerin ve davacı tanığının aksi yöndeki zilyetliği belirten anlatımlarına itibar edilmeyerek yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 13.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.