22. Hukuk Dairesi 2012/14908 E. , 2013/4134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile, izin, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve asgari geçim inidirimi alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Davacının, davalı işyerindeki çalışmasının kesintili olup olmadığı ve alt işverenler arasında işyeri devri olgusu bulunup bulunmadığı taraflar arasında ihtilaflıdır.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devri işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir.
Alt işverenlerin değişmesi en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işverene nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukuki sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Alt işverenlerin değişiminde olması gereken, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürmesi veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri alt işverenler arasında 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi anlamında bir işyeri devrinin kabulünü gerektirir. Devralan işverenin devam eden iş sözleşmelerini devraldığı 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde açıklanmıştır.
Somut olayda, davacı yanca belediyenin temizlik işini ihale ile alan firmalarda çalıştığını iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiği iddia edilmiş, ancak belediyeye husumet yöneltmemiştir. Dosya içeriğine göre, davacının hizmet döküm cetvelinde değişik işveren kayıtları bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu işyerlerinin hangi işverenlere ait olduğu, bu işverenlerin davalı belediyeden ihale ile iş alıp almadığı, ihale boşluğu olduğu görülen dönemlerde yapılan başka ihaleler olup olmadığı araştırılarak tespit edilmeli; varsa sözleşmeleri celp edilmeli ve davacının bu ihaleler kapsamında kesintisiz olarak davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı, alt işverenler arasında işyeri devri bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Dava belediyeye ihbar edilerek, belediyenin ihale konusu edilen işteki çalışma düzeni ile ilgili bilgi ve belgeler getirtilmeli, belediye tarafından alt işverenlere verilen işlere ait şartname ve ihale sözleşmeleri getirtilip, ihale edilen işte çalışan işçi sayısı ve işin kapasitesi tespit edilmeli, hizmet alım sözleşmesi ve şartnameye göre fazla mesai yapılmasını gerektirecek iş yoğunluğu olup olmadığı belirlenmeli, gerekirse keşif ve bilirkişi incelemesine dayanılarak karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.