Esas No: 2019/3635
Karar No: 2022/970
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/3635 Esas 2022/970 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/3635 E. , 2022/970 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/3635
Karar No : 2022/970
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:2019/292 sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Asıl borçlu ... Nakliyat İnşaat Temizlik ve Yol İşleri San. Tic. Ltd. Şti.' nin kamu borçlarının tahsili amacıyla, ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ... tarih ve ... sayılı ödeme emirleri ve .... tarih ve .... sayılı ödeme emirleri bakımından; Ödeme emirlerinde yer alan alacakların 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılan alacaklar arasında yer aldığı, bu yapılandırmaya ilişkin olarak düzenlenen yapılandırma tablosunun da davacının bizzat kendisine tebliğ edildiği ve dava konusu edilmeden kesinleştiği açık olup, 6111 sayılı Kanun'un 2/7.maddesi gereğince davacının önceden yapılandırdığı alacaklara karşı dava açmasına yasal olanak bulunmadığından, davanın bu ödeme emirleri bakımından incelenmeksizin reddi karar verilmiştir.... tarih ve ... sayılı ödeme emri bakımından;Anılan ödeme emri içeriğinde 11/1999-1/2000 dönemine ait beyana dayanan gelir stopaj vergisinin bulunduğu, bu alacağın tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen 02/06/2000 tarih ve ... sayılı ödeme emrinin 27/06/2000 tarihinde tebliğ edildiği, şirket tarafından ... tarihinde ... sayılı Yasa, 22/04/2003 tarihinde de 4811 sayılı Yasa kapsamında tecil-taksitlendirme ve yapılandırmada bulunulduğu, idarece davacı adına düzenlenen 26/10/2007 tarih ve ... sayılı ödeme emrinin ... tarihinde ilanen tebliğ edildiğinin belirtildiği, ancak dosyaya sunulan ... ve ... tarihlerini içeren tebliğ alındısında yer alan ödeme emirlerinin tarih ve sayısının dava konusu ödeme emriyle örtüşmediği, anılan tebliğ alındısının da 213 sayılı Yasa'nın 102' nin son hükmüne aykırı olarak düzenlendiği, dosyada yer alan 23/06/2008 tarihli tebliğ alındısının ise dava konusu ödeme emrinin 22/12/2007 tarihinde ilanen tebliğ edilmiş olması sebebiyle dava konusu ödeme emriyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı görüldüğünden dava konusu ödeme emrinin ilanen tebliğinden önce davacıya tebliğ edilemediğine ilişkin olarak idarece dosyaya sunulan belgenin usulüne uygun olarak tanzim edilmemesi ve ödeme emrinde yer alan alacakların davacı tarafından 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılan alacaklar arasında da yer almaması sebebiyle dava konusu ödeme emrinin davacının beyan ettiği 20/12/2017 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiği açık olup, anılan tarih itibariyle de dava konusu ödeme emrinde yer alan alacaklara ilişkin olarak 22/04/2003 tarihinde yapılan yapılandırma nedeniyle 01/01/2004 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayan tahsil zamanaşımı süresinin 31/12/2008 tarihinde dolduğu, herhangi bir tahsilat yapılamayan e-hacizlerin zamanaşımını kesmeyeceği ve bu alacakların zamanaşımı süresinin dolduğu 31/12/2008 tarihinden sonra davacıdan talep edilemeyeceği sonucuna varıldığından, dava konusu 26/10/2007 tarih ve ..28164 sayılı ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmemiştir.26/10/2007 tarih ve ... sayıllı ödeme emri bakımından; Ödeme emri içeriğinde beyandan kaynaklanan 2000/Şubat-Nisan dönemine ilişkin gelir stopaj vergisinin bulunduğu, bu alacağın tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin ... tarihinde ilanen tebliğ edildiği, idarece davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emrinin 22/12/2007 tarihinde ilanen tebliğ edildiğinin belirtildiği, ancak dosyaya sunulan ... ve ... tarihlerini içeren tebliğ alındısında yer alan ödeme emirlerinin tarih ve sayısının dava konusu ödeme emriyle örtüşmediği, anılan tebliğ alındısının da 213 sayılı Yasa'nın yukarıda alıntısına yer verilen 102/son hükmüne aykırı olarak düzenlendiği, dosyada yer alan 23/06/2008 tarihli tebliğ alındısının ise dava konusu ödeme emrinin 22/12/2007 tarihinde ilanen tebliğ edilmiş olması sebebiyle dava konusu ödeme emriyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı görüldüğünden, dava konusu ödeme emrinin ilanen tebliğinden önce davacıya tebliğ edilemediğine ilişkin olarak idarece dosyaya sunulan belgenin usulüne uygun olarak tanzim edilmemesi ve ödeme emrinde yer alan alacakların davacı tarafından 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılan alacaklar arasında da yer almaması sebebiyle dava konusu ödeme emrinin davacının beyan ettiği 20/12/2017 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiği açık olup, anılan tarih itibariyle de dava konusu ödeme emrinde yer alan alacaklara ilişkin olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin 11/12/2005 tarihinde ilanen tebliğ edilmesi nedeniyle 01/01/2006 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayan tahsil zamanaşımı süresinin dolduğu, herhangi bir tahsilat yapılamayan e-hacizlerin zamanaşımını kesmeyeceği ve bu alacakların zaman aşımı süresinin dolduğu 31/12/2010 tarihinden sonra davacıdan talep edilemeyeceği sonucuna varıldığından, dava konusu 26/10/2007 tarih ve ... sayılı ödeme emrinde de hukuka uyarlık görülmemiştir, davanın kısmen kabulüne, kısmen incelenmeksizin reddine, dava konusu ... tarih ve ... ve ..... sayılı ödeme emirleri bakımından davanın kabulüne ve bu ödeme emirlerinin iptaline, dava konusu ... tarih ve ... sayılı ödeme emirleri ve ... tarih ve ... sayılı ödeme emirleri bakımından davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirkete usulüne uygun bir şekilde ödeme emri gönderilmiş, haciz tatbik edilmiş olup şirketin resen terk olması nedeniyle şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle kararın aleyhine olan kısmının kaldırılması gerektiği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen incelenmeksizin reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.