Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3235 Esas 2020/6426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3235
Karar No: 2020/6426
Karar Tarihi: 23.06.2020

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/3235 Esas 2020/6426 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmiştir. Dosya incelemesi sonucunda, kararın sehven hapis cezasının paraya çevrildiği görülmüş ancak daha sonra adli para cezası olarak düzeltilmiştir. Temyiz itirazları sonucu yapılan incelemede, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Türk Ceza Kanunu'nun 155/2 ve 52/2-4 maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1-2 maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50-52. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254. maddeleri ile 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi geçmektedir.
15. Ceza Dairesi         2020/3235 E.  ,  2020/6426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    UYGULAMA : TCK"nın 155/2, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mahkemenin 08/06/2016 tarihli ek kararı ile, sanık hakkında infaz aşamasında yapılan dosya incelemesinde kararın sehven 200 gün adli para cezasının paraya çevrilmesi gerekirken, hapis cezasının paraya çevrildiği görüldüğü, dosya re"sen ele alınıp "... adli para cezasının, 5237 sayılı TCK nun 50-52. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek sanığın 4000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına," ilişkin karar verildiği, ancak hükmün tefhimi ile dosyadan el çeken mahkemenin 08/06/2016 tarihli ek kararının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/1. maddesi uyarınca öncelikle muhatabın bilinen en son adresine gerekçeli kararın tebliğe çıkarılması, aynı Kanunun 10/2. maddesi uyarınca bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligatın bu adrese yapılması gerekirken, yokluğunda verilen hükmün sanığın istinabe suretiyle ... 11. Asliye Ceza Mahkemesince sorguya çekildiği 27/03/2015 tarihli oturumda bildirdiği "....." adresine tebligat çıkarılmadan adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olarak gözüken ".../..." adresinde 27/05/2016 tarihinde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olup, sanığın 22/06/2016 tarihli tebliğ üzerine vaki temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede:
    Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 23/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.