22. Hukuk Dairesi 2012/14715 E. , 2013/4110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf davalı işyerinde çalışmakta iken iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli veya haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek ihbar tazminatı ve fazla çalışma alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf davacının iş sözleşmesinin ihbar sürelerine uyulmak suretiyle feshedildiğini ayrıca davalı işyerinde fazla çalışma olmadığını, nadir olarak yapılan fazla çalışmaların ücretinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davalı tarafından davacının iş sözleşmesinin önel verilmek sureti ile sona erdirildiği, davacı tanık beyanlarına göre davacının davalı işyerinde fazla çalışmasının olduğu, 2010/2-9 döneminde davacıya fazla mesai ücretlerinin ödendiği, diğer dönemler için ödeme belgesi ibraz edilmediği, davacının ödeme yapılmayan dönemler için fazla mesai ücretine hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanığının beyanına göre fazla çalışma alacağı hesaplanmış ve davacı işçinin fazla mesai alacağı hüküm altına alınmış ise de davalı işveren işyerinde fazla mesai yapıldığında ödendiğini ileri sürmüş ve bazı aylarda fazla mesai ücretinin ödendiğine ilişkin bordrolar ibraz etmiştir. Ayrıca davacı tanıklarından Ragıp Gümüş fazla mesai yaptıklarında ücretinin ödendiğini belirtmiştir. Diğer davacı tanığı Muhsin Seneman ise işyerinde 2005 yılında dört ay çalıştığını belirtmiştir. Buna karşılık davacı davalı işyerinde 18.04.2007 tarihinde çalışmaya başlamıştır. Davacı ile tanığının davalı işyerinde aynı dönemde birlikte çalışmamaları bulunmamaktadır. Buna göre davacı tanığının beyanına itibar edilerek ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunmayan dönemler için fazla mesai alacağının ispatlanmış olduğunu söylemek mümkün değildir.
Belirtilen hususlar doğrultusunda davacının fazla mesai ücretine ilişkin talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmişktir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.