Esas No: 2019/3676
Karar No: 2022/1752
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 4. Daire 2019/3676 Esas 2022/1752 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/3676 E. , 2022/1752 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3676
Karar No : 2022/1752
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Mühendislik Müşavirlik
Enerji Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı şirket adına, düzenlenen vergi tekniği raporu, vergi inceleme raporu ile görüş ve öneri raporuna dayanılarak, bir kısmı yatırım teşvik belgesi sahibi olan ithalat nedeniyle tam istisna kapsamında ilişkili firmalara yapmış olduğu teslimleri nedeniyle bu firmalara düzenlenen ve kullanılan faturaların sahte olduğunun tespit edildiği ve haksız olarak iade alınan katma değer vergilerinin geri alınması gerektiğinden bahisle, 2014/7,9,10 dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı ve 2014/11 dönemi için tekerrür artırımlı vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması ve … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin 2014 ve 2015 dönemlerinde mal ve hizmet alım satımlarına ilişkin adına düzenlenen faturalar ile davacı şirketçe düzenlenen faturaların dökümü incelendiğinde, bu haliyle düzenlenen katma değer vergisi iadesine esas faturaların gerçek bir mal hareketine dayanmayan sahte faturalar olduğu, kurumun haksız KDV iadesi elde edebilmek amacıyla muvazaalı işlemler yaptığı, dolayısıyla teslimlerinin gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığı ancak, davacı şirketin, 2014 ve 2015 hesap dönemlerinde makine-teçhizat ve ekipman içeren katma değer vergisinden istisnalı faturalar düzenlediği ve yüklenilen katma değer vergisi tutarını iade aldığı, ilişkili şirketler adına sahte olarak düzenlenen faturaların, ilişkili şirketler arasında birkaç kez faturalandırılarak en son katma değer vergisi iadesi alan ilişkili şirketlerce tekrar daha yüksek bedellerle davacı şirket adına faturalandırıldığı, ilişkili şirketlerin piyasadan mal ve hizmet temin etmeden sadece birbirlerine fatura düzenlediği ve iade alan firmaların yüklenilen KDV listelerinin ilişkili şirketlerden oluştuğunun görüldüğü, olayda, davacı şirketin de içinde yer aldığı bir organizasyonun bulunduğu sonucuna ulaşıldığından 3065 sayılı Kanun'un 13/d maddesi kapsamında ilişkili firmalara yapmış olduğu teslimleri gerçekleşmediğinden ve sahte faturalara konu katma değer vergisi iadesi söz konusu olamayacağından, yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı, defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasının, anılan defterlerin vergi inceleme tutanağında belirtildiği üzere iadesinin istenildiği görüldüğünden yerinde olmadığı, ayrıca 6736 sayılı Kanun'un 5. maddesinde artırım talebinde bulunulan dönemler için iade hakkı doğuran işlemlerden doğan iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklı tutulduğundan davacının artırıma konu dönemler ve vergiler için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı iddialarına da itibar edilmediği, tekerrür uygulamasına esas alınan cezanın 2014 yılında kesinleşmesi sebebiyle vergi ziyaı cezasına tekerrür hükümleri uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3-d maddesi anlamında kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığından vergi tekniği raporunun iptaline ilişkin dava kısmının incelenme olanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, vergi inceleme elemanınca inceleme yapılırken tamamen varsayımlarla hareket edildiği ve eksik inceleme ve tespitlerle söz konusu raporların düzenlendiği, Mahkeme tarafından da re'sen araştırma ilkesine aykırı olarak herhangi bir ara kararı yapılmadan, müfettiş raporları mutlak doğru kabul edilerek eksik araştırma ile karar verildiği, şantiye alanlarında Reşadiye Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Hidroelektrik santrallerinde yapılan keşif üzerine tesisleri ve ekipmanlarının incelenerek yerinde olduğuna dair tespit yapıldığı, DSİ, EPDK, TEİAŞ, TEDAŞ Genel Müdürlüğü, Valilikler, Belediyelerin kontrol, onay ve kabullerinin göz ardı edildiği, bilirkişi heyeti tarafından Çamlıca Hidroelektrik Santrali Ekipmanının sahada ve projesine uygun olduğunun tespit edildiği, en büyük yatırımları olan ve üretime geçmiş olan bu santralin yılın en iyi santrali seçildiği, Hazine Müsteşarlığınca yerinde ekipman ve tesis kontrolleri sonrasında tüm yatırımlarının "Teşvik Kapama Vize İşlemlerinin", eksiksiz olarak ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında olayla ilgili suçlamalara ilişkin olarak belirtilen bu tespitler gözetilerek kovuşturmaya yer olmadığına kararları verildiği, 2010-2015 arası tamamlanmış 5 adet HES taahhüt İşleri, 9 adet de inşaatı başlamış, tamamlanmış veya devam eden HES yatırımları projesi gerçekleştirdikleri ve söz konusu yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin üst düzey devlet erkânının da katılımlarıyla açılan barajlar ve tesislerin dosyalarının dava dosyasına sunulduğu, Müfettişin iddia ettiği gibi 20 şirket kurularak ilişkili şirketlerin piyasadan mal almadan kendi aralarında fatura düzenlenerek haksız KDV İadesi alındığı hususunun gerçek dışı olduğu, … Vergi Dairesince yerinde yapılan yoklama üzerine düzenlenen yoklama tutanağıyla Çamlıca HES tespit edildiği, raporlardaki depolarının olmadığı eleştirisine yönelik olarak yatırımlarının birbirine yakın yerlerde gerçekleştirilerek orta noktada ana şantiye projesi ile depolama, devasa projeleri varken iş makînaları olmadığı iddiasının gerçek dışı olduğu … İş Makinaları firması ile söyleşilerinin dergilerde yayınlandığı, şirketler grubu üyesi … Ltd. Şti. nin ülkenin en büyük iş makinası parkına sahip firmalardan biri olduğu ve taşıma maliyetini azalttıkları, müfettişin tenkit ettiği düzeltme beyanları olduğu, şirketlerinin diğer şirketler grubu ile birlikte düzeltme beyannamesi ile iki milyon TL’den fazla ek vergi verdikleri, ödemelerinin banka yoluyla yapıldığı, çok sayıda mali müşavirle çalıştıkları bu müşavirlerce 650 yi aşkın karşıt incelemeler yapıldığı, dava konusu KDV iadelerinin Hazine Müsteşarlığınca hazırlanan Yatırım Teşvik Belgesi Global Listesinde ” Yurt İçinden Temin Edilecek Makina ve teçhizat listesi" bünyesindeki kalemlerin temini sonucunda fiilen doğan KDV iadesi olduğu, herhangi bir ithalat veya inşaat işlerinin KDV iadesi olmadığı, henüz inşaat tamamlanmadan da ileride kullanılacak ekipmanın satın alınabileceği, 6736 sayılı Kanun uyarınca matrah artışında bulundukları halde geçmişe yönelik incelemenin ancak iade talebi olması halinde yapılacağı oysa dava konusunun iade talebi olmadığı geçmişte tamamlanmış, mahsup/iadesi tamamlanmış iade işlemi olduğundan incelenmesinin 6736 sayılı Kanun'a aykırı olduğu, müfettişin yatırım teşvik belgesine aykırı bir husus tespit etmesi halinde ancak Ekonomi Bakanlığına haber vermesi gerektiği, hukuka aykırı yetki gaspı ile yapılan incelemenin yok hükmünde olduğu 2013 yılı defter ve belgeleri istenmeden 2014 ve 2015 için ise sadece dört ilgili firmanın defterleri üzerinden eksik inceleme yapılarak düzenlenen raporlara dayanılak yapılan cezalı tarhiyatlarda ve deliller değerlendirilmeden bilirkişi incelemesi yapılmadan verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek aleyhe kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı tarafından, 2014/11 dönemi vergi ziyaı cezasına tekerrür uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, tüm cezalı tarhiyatların hukuka uygun olduğu belirtilerek kabule ilişkin hüküm fıkralarına ilişkin istinaf isteminin reddine dair Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği belirtilmiş, yargılama esnasında duruşmalı olarak, keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.