Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1921
Karar No: 2022/4669
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1921 Esas 2022/4669 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, iş kazası sonucu meydana gelen vefat nedeniyle açılan manevi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi, manevi tazminat talebinin açıklığa kavuşturulmaması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Ancak temyiz incelemesi sırasında, manevi tazminat talebinin bölünemez olduğuna ve tefrik edilmemesi gerektiğine karar verilmiştir. Davacının manevi tazminat talebinin açıklığa kavuşturulmaması HMK'nın 123 veya 150. maddelerinde düzenlenen hakların kullanımı niteliğinde değildir. Dolayısıyla, mahkemece bu husus sorgulanarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Kararda ayrıca, manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi ve tasarruf ilkesi kapsamında HMK'nın 24. maddesi açıklanmıştır. Sonuç olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararı, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılmış ve ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- HMK 119/1.d ve HMK 119/1-ğ
- HMK'nın 123 ve 150. maddeleri
- H
10. Hukuk Dairesi         2022/1921 E.  ,  2022/4669 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi: ... 4. İş Mahkemesi

    Dava, iş kazasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. 
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait iş yerinde pres makinesi operatörü olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin 17/07/2021 tarihinde elektrik çarpması sonucu vefat ettiğini, davalı iş yerinde iş güvenliği tedbirlerinin zayıf olduğunu, makine bakımlarının gereği gibi ve zamanında yapılmadığını, elektrik kablolarının açıkta durduğunu, iş yerinde ilk müdahaleyi yapacak iş yeri hekimi ve bir sağlık görevlisinin olmadığını, olay günü elektrik kaçağından kaynaklı ufak çaplı bir yangının meydana geldiğini, yangına müvekkili olan müteveffa ve çalışma arkadaşlarının müdahale ettiğini, müvekkilinin fabrika müdürünü ve vardiya amirini haberdar etmesine rağmen herhangi bir müdahale de bulunmadıklarını ve müteveffaya "yangını sen gider" diyerek oradan ayrıldıklarını, müteveffa müdahale ederken açıkta olmaması gerekirken açıkta olan elektrik kablolarına dokunarak elektrik akımına maruz kaldığını ve hastaneye götürüldüğünü, hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadığını, bu yüzden müvekkillerinin yaşadığı üzüntü ve acıların karşılığı olarak manevi tazminat ve müvekkillerinin zararlarının karşılığı olarak maddi tazminat talep ettiğini ve fazlaya ilişkin talep dava hakkı saklı tutularak maddi tazminat ile manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek tazminat faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesini talep etmiştir.
    24/09/2021 tarihli dilekçesi ile de manevi tazminat istemine dair haklarını saklı tuttuğunu beyan etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, manevi tazminat miktarını rastgele belirleyemeyeceklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamı incelendiğinde, 17.07.2021 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat istemli açılan davada, davacının manevi tazminat istemine dair hakkını saklı tuttuğuna ilişkin beyanı üzerine, mahkemece manevi tazminat yönünden tefrik kararı verilip işbu dava dosyası oluşturularak, “…davacıya 1 haftalık kesin süre verilmesine ve ihtaratta sonuçların açıkça belirtilmesine rağmen, manevi tazminat talebi açısından her davacı için ayrı ayrı ne kadar tutarda manevi tazminat talebi olduğu yönünde talep sonucunu, dava değerini açık ve net bir şekilde açıklamadığı anlaşılmakla, HMK 119/1.d ve HMK 119/1-ğ maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına …” gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına dair karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
    Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K'nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Ne var ki, HMK nın “tasarruf ilkesi” başlıklı 24. maddesinin “(1) Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz. (2) Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz…” hükümlerinin somut olayda irdelenmesi gerekmektedir.
    Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı vekilinin manevi tazminat isteme hakkını saklı tutarak ve buna ilişkin talep ve miktarda belirtmeksizin davasını şimdilik maddi tazminata yönelik olarak belirlemesine göre, henüz dava konusu olmayan bir talebin açıklanmasına zorlanmak yukarıda zikredilen HMK nın 24. Maddesine aykırı olacaktır.
    Diğer taraftan, dava dilekçesinin sonuç kısmından da anlaşılacağı üzere davacı vekili manevi tazminat talebinin tamamını saklı tuttuğundan, manevi tazminat talebinin bölünmesi de söz konusu değildir.
    Belirtilen açıklamalar nazarında mahkemece, davacı beyanının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 123 veya 150. maddelerinde düzenlenen haklardan birinin kullanımı niteliğinde olup olmadığı kendisine sorulmak suretiyle belirlenmeli, beyanın anılan anlamlarda kullanıldığı saptandığı takdirde duruma göre 123 veya 150. maddesinde öngörülen usul işletilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle, 30/03/2022 gününde karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi