22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/12599 Karar No: 2013/4094
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/12599 Esas 2013/4094 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2012/12599 E. , 2013/4094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai, maddi ve manevi tazminatı ile ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, buna şirket yöneticisinin sürekli yıldırma ve psikolojik baskı politikası izlemek sureti ile sebebiyet verdiğini, kıdem tazminatı ile birlikte kötüniyet tazminatı talep ettiğini, ayrıca bir süre çalışamaması sebebiyle buna istinaden maddi ve manevi tazminat ödenmesini istediğini, fazla mesai ücreti ile ikramiye alacağının bulunduğunu belirterek alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı işveren, davacının şirketten istifa ederek ihbar süresinin sonunda işten ayrıldığını ve bu sebeple kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, kötüniyet, maddi-manevi tazminat taleplerinin şartlarının oluşmadığını, prim alacağı talebinin de reddi gerektiğini, fazla mesai yapmadığını, müdür pozisyonunda çalıştığı için bu talebin reddi gerekeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kendisine yapılan baskı sebebiyle işten ayrılmak zorunda kaldığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin istifa ile sona erip ermediği hususu uyuşmazlık konusudur. Dosya içerisinde davacı imzalı istifa dilekçesi bulunduğu görülmüştür. Davacı verdiği dilekçede "...görevimden ülke yöneticisi kaynaklı problemden dolayı İş Yasası ve iş sözleşmesinden doğan tüm yasal haklarım saklı kalmak kaydı ile 17.06.2009 tarihi itibari ile ayrılacağımı tarafınıza bildiririm." şeklinde beyanda bulunarak ayrılmak istediğini belirtmiştir. Davacı dilekçeyi kendisinin verdiğini belirterek, kendisi ile birlikte 4-5 çalışanın daha aynı sebeple işten ayrılmak zorunda kaldığını iddia etmiştir. Davacıya işyerinde ne gibi baskı yapıldığı hususu somutlaştırılmış değildir. Davacı ve tanıkları kendilerine baskı yapıldığını, yıldırma politikası uygulandığını belirtmişlerse de, davacının eğitim durumu, yaptığı görev ve çalışma süresi dikkate alındığında, verdiği dilekçenin sonuçlarını öngörebileceği dikkate alındığında iş sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğinin kabulü gerekir. Bu halde davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağı açıktır. Mahkemece istifaya değer verilmeyerek kıdem tazminatına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.