17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13992 Karar No: 2020/2877 Karar Tarihi: 20.02.2020
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/13992 Esas 2020/2877 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2019/13992 E. , 2020/2877 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıkların müştekiler ... ve...’e yönelik hırsızlık eylemleri ile ilgili olarak verilen hükümler Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanıkların, dosyada bulunan telefon numaraları ve bu numaraların sinyallerinin alındığı baz istasyonları ve saatlerinin değerlendirildiğinde, eylemlerinin gece gerçekleştiği sabit olmasına rağmen sanıklar hakkında TCK’nun 143. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini, 2-Gerekçeli kararda suç tarihinin 26/06/2010- 28/06/2010 yerine, hatalı olarak 26/06/2010- 28/10/2010 olarak yazılması, 3-Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/10/2013 tarih 2013/ 404 Talimat sayılı talimat duruşmasında; sanıkların kimlik tespitini takiben ‘’Sanıklara yüklnen suç anlatıldı, sanık duruşmadan ayrık( bağışık ) tutulmayı istediklerinden CMY’nin 147. maddesindeki hakları hatırlatıldı. ’’şeklinde hangi sanığın vareste talebinde bulunduğu hususu karışık ve yetrsiz bir şekilde tutanağa geçirilmiş olması karşısında CMK’nun 196/1., 193. maddelerinde düzenlenen çerçevede hakları hatırlatılıp, usulünce karar verilmediği kabul edildiğinden; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/04.2018 tarih, 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı kararı uyarınca aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.11.2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 sayılı kararı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu şeklindeki kararları uyarınca başka suçtan Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olan, usulünce duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi bulunmayan sanık ...’in kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması, 4-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.