Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2339 Esas 2019/2533 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2339
Karar No: 2019/2533
Karar Tarihi: 15.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2339 Esas 2019/2533 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile davacı arasında yapılan ticari ilişkide, davacı tedarik ettiği mermer bedeli olarak davalıya verilen bonoların teminat amacıyla verildiği ancak ticari ilişkinin sonlanması halinde bonoların davacıya iade edileceği konusunda anlaşma sağlandığı belirtilmiştir. Ancak davalının gönderdiği mermer kalitelerinin düşmesi sebebiyle ticari ilişki sonlandırılmış ve davalı bonoları takibe koyarak icra takibi başlamıştır. Davacı, davalının kendisine herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme davaya konu senetlerin teminat amacıyla verildiğine dair delil bulunmadığı ve davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, kötü niyet tazminat isteminin reddine karar vermiştir. Bu karar İİK'nın 72/4 maddesinin aradığı yasal şartların somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle verilmiştir.
İİK'nın 72/4 maddesi, \"Borçlu bulunduğu senedi vermediği veya senedin ödeme şartını yerine getirmediği için iflas eden veya tenkis davası sonucu borcu tespit olunan borçlu, senedin karşılıksız kalıp alacaklının hakkının zaman aşımına uğramasına sebep olmuşsa, alacaklının uğradığı zarara hükmedilir. Borç
19. Hukuk Dairesi         2018/2339 E.  ,  2019/2533 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının Türkmenistan’da yaptırdığı inşaatlar için gerekli mermer tedarikinin bir kısmını davalıdan alarak yaptığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesaba dayalı açık hesap üzerinden yapıldığını, tedarik edilen mermer bedeli olarak davalıya 4 adet bononun teminat amacıyla verildiğini,ticari ilişkilerinin sonlanması halinde cari hesapta borçlu kalmamak kaydıyla bonoların davacıya iade edileceği konusunda anlaşma sağlandığını ancak bir süre sonra davalının gönderdiği mermer kalitelerinin düştüğünü,davalı tarafından ayıplı mermer gönderildiğini ve verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi sebebiyle ticari ilişkinin davacı tarafından sonlandırıldığını,davacının ticari ilişki sonuna kadar aldığı mermer bedellerinin eksiksiz olarak ödediğini ancak davalının elinde teminat olarak bulundurduğu bonoları takibe koyarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında uzun süre devam eden bir ticari ilişkilerinin bulunduğunu, davalı şirketin davacıya yaptığı satış veya hizmetlere karşılık düzenlenen faturalara karşı davacı şirketten almış olduğu bonoların ödenmediğini, bu sebeple davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibinin kesinleşmesi üzerine haciz işlemleri uygulandığını ancak borçlular adına herhangi bir menkul ve gayrimenkulün bulunmaması nedeniyle davacı hakkında borç ödemeden aciz vesikası alındığını, bunun üzerine davacı aleyhine suç duyurusunda bulunulduğunu ve İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, davacının bonoların teminat olarak verildiği ve bonoların sonradan doldurulduğu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu senetlerin davacının iddia ettiği gibi teminat amaçlı olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığı, aksine senetlerin davacı alıcının davalı satıcıya olan semen borcuna karşılık verildiğinin benimsenmesi gerektiği, senetlerde borçlu görülen davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, İİK"nın 72/4 maddesinin aradığı yasal şartların somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.