Esas No: 2018/5199
Karar No: 2022/1726
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/5199 Esas 2022/1726 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/5199 E. , 2022/1726 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5199
Karar No : 2022/1726
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin indirimli orana tabi inşaat taahhüt işleri nedeniyle yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği katma değer vergisinin iadesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ve iadeye konu tutar ve verilen teminat mektubunun iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı kurum hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda salt … tarihli … sayılı yapı ruhsatlarının ve … tarihli … sayılı tadilat yapı ruhsatlarında yapı sahibi olarak "… İnşaat San. Ve Tic. A.Ş.- … ve Hiss." gözüktüğünden hareketle mükellef kurumun indirimli orana tabi işlemleri bulunmadığı ve dolayısıyla iade hakkının olmadığı ileri sürülmüş ise de, … şirketinin … tarihinde … ada, … pafta, … parsel nolu arsanın kalan 3/4 hissesini kat karşılığı temlik işlemi olarak kooperatife devretmesi ve inşaat hak ediş faturasının düzenlendiği 31/12/2011 tarihinde arsanın tamamının tapuda kooperatif adına kayıtlı bulunması karşısında mükellef kurum tarafından inşaat taahhüt işlerinin kooperatife yapıldığının kabulü gerekeceğinden, davacı kurumun indirimli orana tabi işlemleri bulunmadığından bahisle iade hakkının olmadığı sonucuna varılmasında ve mükellef kurumun kooperatife inşaat hak ediş bedeli açıklamalı olarak kestiği … tarih ve … sayılı faturadaki %1'lik KDV oranının %18 olarak dikkate alınmak suretiyle mükellefin KDV beyanlarının bu doğrultuda düzeltilmesinde, dava konusu işlemle davacı firmanın talebinin reddolunmasında hukuka uygunluk bulunmadığı, diğer yandan, davacı kurum tarafından KDV iadesi talebi nedeniyle davalı idareye vermiş olduğu teminat mektubunun da iade edilmesini talep edildiği, teminat mektubu yükümlü kuruma iade edilmemiş ise, dava konusu idari işlemin hukuka aykırılığına hükmedilmiş olması nedeniyle, davalı idarece söz konusu teminat mektubunun davacı şirkete iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 28.maddesinde "Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi herhangi bir işlem için %10'dur. Bakanlar Kurulu bu oranı dört katına kadar arttırmaya, %1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir.", 29/2.maddesinde ise "Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez...Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi nakden iade edilir. Maliye Bakanlığı bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir." hükümleri yer almıştır.
Diğer taraftan, 3065 sayılı Kanunun 28. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 2002/4480 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile I sayılı listenin 12. sırasında yer alan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde katma değer vergisi oranının %1 olarak belirlendiği ve 3065 sayılı Kanunun 29/2. maddesinden doğan duraksamaları gidermek üzere duyurulan KDVK-5/2003-5 sayılı Katma Değer Vergisi Sirkülerinin "Giriş" başlıklı bölümünde yapılan "3065 sayılı katma değer vergisi istisnasından veya 2002/4480 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki I sayılı listenin 12. sırasında yer alan indirimli oranda katma değer vergisi uygulamasından yararlanabilmek için inşaat ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmiş olması gerekmektedir...İnşaat yapı ruhsatı münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmemiş ise yapılan inşaat taahhüt işlerinin istisnadan veya indirimli oranda katma değer vergisinden yararlanması mümkün değildir" düzenlemesinin Danıştay Dördüncü Dairesi tarafından iptaline ilişkin kararı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 23/10/2009 gün ve E:2008/574, K:2009/449 sayılı kararıyla kaldırılmış olup, sirküler halâ yürürlükte bulunmaktadır.
Türk Medeni Kanununun; taşınmaz mülkiyetinin konusunu arazinin, tapu kütüğünde ayrı sayfalarda kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyetine geçilmiş bağımsız bölümlerin oluşturduğuna ilişkin 704. maddesi; malikin, hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunmaya yetkili olduğuna ilişkin 683'üncü maddesi ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılıp, yapısı değiştirilmedikçe ayrılmasına olanak bulunmayan bütünleyici parçalarına da malik olacağı yönündeki 684. maddesi ile arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar bulunduğu ölçüde arz katmanlarını da kapsayacağı ve bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapıların da gireceğine ilişkin 718. maddesi; arazi veya arsa üzerine inşaat yapma yetkisinin taşınmaz malikine tanındığını göstermektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 20. maddesi yapının, kendisine ait tapusu bulunan kimseler tarafından arazi, arsa veya parsellerde, imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceğini; 22. maddesi ise, yapı ruhsatı almak için başvurunun, yapı sahipleri veya kanuni vekilleri tarafından dilekçe ile yapılmasını öngördüğünden, inşaat ruhsatının da Türk Medeni Kanununun taşınmaz malikini yetkili kıldığı tasarruf yetkisinin kapsamına girmesi nedeniyle taşınmaz maliki tarafından ve onun adına verilmesi olanaklıdır.
Taşınmaz maliki herkese ve resmi mercilere karşı da ileri sürülebilecek, bu yönüyle mutlak haklardan olan bir ayni hakka sahip olmasına karşın; malike karşı yapı inşaı taahhüdünü içeren sözleşmenin kişisel hak yaratacağı ve müteahhidin, tapu sicil müdürlüğü veya belediye ve valiliklerde malik adına ve onun tanıdığı özel yetkiye dayanarak işlem yapabileceği açıktır. Bu nedenle arazi veya arsa maliki ile arsa payı karşılığı yapı taahhüdünü yüklenen kooperatifin bu taahhüdü, yaptığı ikinci bir sözleşme ile bir inşaat şirketi aracılığıyla yerine getirmesi halinde de yapının bütünü üzerindeki tasarruf yetkisi, arsa veya arazi malikinde kalacaktır. Arsa sahiplerinin onayı olmadıkça yapıdaki herhangi bir bağımsız bölümün veya yapının belli bölümlerinin kooperatif tüzel kişliği adına tesciline olanak kalmayacağından kooperatifin, ortaklarına mülkiyetini intikal ettirebileceği herhangi bir irtifak payının varlığından söz edilemeyecektir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yerine getirilmemesinden dolayı sözleşmenin tarafları arasında çıkabilecek herhangi bir uyuşmazlık halinde kooperatif, ancak arsa üzerine inşa olunan yapı maliyetinden doğan alacaklarını talep edebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı … Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım Anonim Şirketi'nce, S.S. … Yapı Kooperatifi ile yapılan inşaat sözleşmelerine binaen yapılacak inşaat işleri ile ilgili alınan yapı ruhsatlarında yapı ruhsat sahibinin, münhasıran inşaat işi yapılan konut yapı kooperatifleri olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda değinilen düzenlemeler uyarınca, indirimli oranda katma değer vergisi uygulanabilmesinin, inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde inşaat taahhüt hizmetini alan kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş ve inşaat ruhsatının kooperatife verilmiş olması aranarak tesis edilen dava konusu işlem bu uygulamanın öngörülüş amacına uygun olduğundan mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.