BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/535 Esas 2021/441 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/535
Karar No: 2021/441
Karar Tarihi: 15.06.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/535 Esas 2021/441 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/535 Esas - 2021/441
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2019/535 Esas
KARAR NO : 2021/441
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 30/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilleri aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında 21/12/2016 Vade Tarih ve 108.600,00TL bedelli senede binaen başlatılan takibe yapmış oldukları itiraz üzerine açılan dava dosyasında, icra mahkemesinin dar yetkili mahkeme olması sebebiyle itirazın reddine karar verilmiş olduğunu, müvekkillerinin takip dayanağı bonodan borçlu olmadıklarını, takibe dayanak bononun müvekkillerince kullanılan ... Bank ... Şubesinde kullanılan konut kredisine kefil olarak imza veren ...'a iş bu kredi ödemelerinde hehangi bir aksama yaşanması ve kendisinin kefil olarak kredi borcunu ödemesi ihtimalinde olası zararına karşılık olmak üzere teminat olarak takibe konu bono düzenlenerek teslim edildiğini, ...'ın aynı zamanda müvekkillerinin çalışmış olduğu eski işyerinin sahibi olduğunu, müvekkillerince iş bu kredinin geri ödenmesi sürecinde çalışmakta oldukları ...'ın iş yerinden ayrılmış bulunmakta olduklarından, kredi ödemesi sonrasında kendisinden teslim edilen bono geri verilmesi istendiğinde" bononun şuan yanında olmadığı, ancak en kısa sürede geri verileceği"nin bildirildiğini ve 15/11/2012 tarihli "...Limited Şirketi" Antetli "... ve ...'den kefilliğe karşılık almış olduğu 108.000,00TL miktarlı senede karşılık hiç bir hakkım yoktur. ev kredisi ödenmediği takdirde işlem yapılacaktır.... 15.11.2012" yazılı belgenin ... tarafından imzalanarak müvekkillerine teslim edildiğini, Müvekkili ... tarafından kredi geri ödemelerinin tamamen yapıldığını ve banka ile her hengi bir irtibat kalmamış olmasına ve Kefil ...'a bankaca herhengi bir başvuru yapılmamasına rağmen, Lehdar ...'ın bonoyu önce kanuna karşı muvazaa yaparakişi imajını oluşturmak ve davada verilecek herhangi bir borçlu olmadığı yönündeki kararı semeresiz bırakmak amacıyla ciro ettiğini, aynı şekilde ciranta olan ... limited Şirketinin de tüm ilişkiden haberdar olan ... isimli şahsa ciroladığını ve ... tarafından Ankara Batı İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyası ile aleyhe takip başlatıldığını, arabuluculuk görüşmelerinden olumlu sonuç alınamadığını, müvekkillerinin iş bu bonodan kaynaklı davalı Lehdar ...'a borçlarının bulunmaması ve hiç kimsenin hakkından fazlasını devredemez kuralı nedeniyle diğer davalı ...'in takipte ...'ı ve ... limited Şirketini dışarıda bırakmak suretiyle ve bu takipte müvekkillerine karşı iyiniyetli 3. Kişi sıfatını haiz olmaması ve kötüniyetle hareket ettiğinden bu nedenlerle müvekkillerinin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasına dayanak bonodan kaynaklı davalılar ..., ... Limited Şirketi ve ...'e borçlu olmadıklarının tespitine, icra dosyasında yapılan cebri icra kesintilerinin müvekkillerine iadesine (istirdadına), davalıların % 20 oranından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini istediklerini, müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, dava konusu kambiyo senedinin müvekkiline ciro vasıtasıyla geldiğini, davacı ile diğer davalı arasındaki sorundan veya ilişkiden müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, Türk Ticaret Kanununa göre müvekkilinin sorumluluğunun senet metninden anlaşılanlarla sınırlı olduğunu, senet metninden müvekkili aleyhine herhangi bir sorun bulunmaması nedeniyle bu davada davanın müvekkili yönünden reddi gerektiğini, davacıların kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin de sanki bu işin içinde imiş gibi gösterme gayretinde olduklarını, dolayısıyla davanın müvekkili yönünden reddi ile davacının %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... katıldığı duruşmada; " bu belge benim tarafımdan düzenlenip imzalanmıştır ancak bu belgenin dava konusu senetle ilgisi yoktur, davacılar ev aldığında ben kendilerine kefil oldum, bankadan kredi kullanırken kendilerine kefil oldum, miktarını hatırlayamıyorum ancak yüzküsür bin liraydı, kendileri evi satıp banka borcunu kapattılar benden de bu yazıyı istediler bende senetleri kendilerine iade ettim, daha sonra yeni bir ev aldılar, bu evi aldıklarında benden yine destek istediler, kendilerine elden para verdim, toplamda 118.000,00 küsür TL parça parça borç verdim, bu borcun ödenmesi yönünden kendilerinden senet aldım, dava konusu edilen senet bu senettir, kendim tacir olduğum için senedi de ciro ettim. Dosyadaki senet miktarı ile elden verdiğim borç miktarını tam olarak hatırlayamıyorum, aradan zaman geçmiştir ama ikinci evin alımı ile ilgili ciro ettiğim senet dava konusu edilmiştir bunu biliyorum, davacılar benim yanımda çalışıyorlardı ... hanım muhasebeye bakıyordu, ... bey ise pazarlama bölümüne bakıyordu, kendileri ile ilgili hesabımdan para aktarımı yapmaları nedeniyle suç duyurusunda da bulunmuştum, iş mahkemesinde de davalarımız devam etmektedir, davalı ... Şirketini de tanıyorum alışveriş içerisinde olduğum bir şirkettir, damadım davalı şirketin de ortağıydı kendisi vefat etmiştir." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı ... duruşmada; "ben dava konusu senedi ... Ltd Şti ile olan ticari ilişkim nedeniyle aldım, kendilerine müşteri yolladığım için ve aracı olduğum için ücret kabilinden bu senet bana verildi, buna ilişkin yazılı bir sözleşmemiz yoktur, senedin keşidecilerini tanımıyorum, ... ile aralarındaki hukuki ilişkiyi bilmiyorum, sadece keşideciler hakkında takip başlatmamın sebebi protesto süresinin geçmesidir, alacağımı şirketten de tahsil edemedim, ... ... şirketinin temsilcisidir kendisi de vefat etmiştir, şirket temsilcisi ile ... arasında akrabalık ilişkisi olduğunu sonradan öğrendim." şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası, Ankara .... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası, yemin metni, tapu kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava kambiyo senedinden kaynaklı davacıların davalılara borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında asıl tartışılması gereken husus takibe konu bononun teminat için verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekili takibe dayanak bononun müvekkillerince kullanılan ... Bank ... Şubesinde kullanılan konut kredisine kefil olarak imza veren ...'a iş bu kredi ödemelerinde hehangi bir aksama yaşanması ve kendisinin kefil olarak kredi borcunu ödemesi ihtimalinde olası zararına karşılık olmak üzere teminat olarak takibe konu bono düzenlenerek teslim edildiğini, ...'ın aynı zamanda müvekkillerinin çalışmış olduğu eski işyerinin sahibi olduğunu, müvekkillerince iş bu kredinin geri ödenmesi sürecinde çalışmakta oldukları ...'ın iş yerinden ayrılmış bulunmakta olduklarından, kredi ödemesi sonrasında kendisinden teslim edilen bono geri verilmesi istendiğinde" bononun şuan yanında olmadığı, ancak en kısa sürede geri verileceği"nin bildirildiğini ve 15/11/2012 tarihli "...Limited Şirketi" Antetli "... ve ...'den kefilliğe karşılık almış olduğu 108.000,00TL miktarlı senede karşılık hiç bir hakkım yoktur. ev kredisi ödenmediği takdirde işlem yapılacaktır.... 15.11.2012" yazılı belgenin ... tarafından imzalanarak müvekkillerine teslim edildiğini beyan ederek ilgili yazılı belgenin bononun teminat olarak verildiğine delil olarak dayandırılmış ise de ilgili belge ile ilgili taraf delilleri ve beyanları tartışıldığında;
Somut olaya uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Davalı taraf, takibe dayanak bononun teminat senedi olduğunu kabul etmediğine göre davacı yan işbu bononun teminat amacıyla verildiğini yukarıda açıklandığı şekilde geçerli delillerle ispat etmek zorundadır. Bunun dışında elinde kayıtsız şartsız borç ikrarını içerir bir bono bulunan davalının ayrıca alacağının nereden kaynaklandığını açıklama mecburiyeti bulunmadığı gibi bonoda yazılı miktarda alacaklı olduğunu kanıtlama yükümlülüğü de bulunmamaktadır. O halde, davacı taraf, dava konusu bononun iddia edildiği şekilde teminat olarak verildiğini geçerli başka yazılı delillerle ispatlayamadığına göre, davacının iddiasına dayanak olarak dosyaya sunduğu yazılı belge içeriği ile takibe dayanak senedin teminat için verildiği iddiasında bulunduğu ilgili belgede:"... ve ... ...den kefilliğe karşılık almış olduğum 108.000,00TL SENEDE KARŞILIK HİÇBİR HAKKIM YOKTUR TAHSİLE KONU .. EV KREDİSİ ÖDENMEDİĞİ TAKDİRDE İŞLEM YAPILACAKTIR" şeklinde ... imzalı belgeye dayalı olarak Davalı ... katıldığı duruşmada; " bu belge benim tarafımdan düzenlenip imzalanmıştır ancak bu belgenin dava konusu senetle ilgisi yoktur, davacılar ev aldığında ben kendilerine kefil oldum, bankadan kredi kullanırken kendilerine kefil oldum, miktarını hatırlayamıyorum ancak yüzküsür bin liraydı, kendileri evi satıp banka borcunu kapattılar benden de bu yazıyı istediler bende senetleri kendilerine iade ettim, daha sonra yeni bir ev aldılar, bu evi aldıklarında benden yine destek istediler, kendilerine elden para verdim, toplamda 118.000,00 küsür TL parça parça borç verdim, bu borcun ödenmesi yönünden kendilerinden senet aldım, dava konusu edilen senet bu senettir, kendim tacir olduğum için senedi de ciro ettim. Dosyadaki senet miktarı ile elden verdiğim borç miktarını tam olarak hatırlayamıyorum, aradan zaman geçmiştir ama ikinci evin alımı ile ilgili ciro ettiğim senet dava konusu edilmiştir bunu biliyorum, davacılar benim yanımda çalışıyorlardı ... hanım muhasebeye bakıyordu, ... bey ise pazarlama bölümüne bakıyordu, kendileri ile ilgili hesabımdan para aktarımı yapmaları nedeniyle suç duyurusunda da bulunmuştum, iş mahkemesinde de davalarımız devam etmektedir, davalı ... Şirketini de tanıyorum alışveriş içerisinde olduğum bir şirkettir, damadım davalı şirketin de ortağıydı kendisi vefat etmiştir." şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu kapsamda tapu kayıtları incelendiğinde ...'ın ifadesinde belirtildiği üzere ilgili belgenin oluşturulduğu tarihte 15.11.2012 tarihinden sonra 07/06/2013 taşınmaz edinimi ... tarafından yapıldığı görülmektedir. Davacı yanın delil olarak dayandığı belge bononun teminatı olduğu hususunun ispatlanamadığı Bu kapsamda ispat yükü dosya kapsamında davacı taraftadır iş bu sebeple son olarak yemin teklifinde bulunulmuştur.Bu kapsamda ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir kararı fiilen uygulanmadığı için davalı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.854,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.795,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 14.267,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.