Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3323
Karar No: 2022/4605
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3323 Esas 2022/4605 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/3323 E.  ,  2022/4605 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi: ... 3. İş Mahkemesi


    Dava, sigorta başlangıç tarihinin tespiti ve aidiyet istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacının sigortalı olarak işe giriş başlangıç tarihinin Nisan 1984 olarak tespiti ile davacı ...'un 1984 yılı Nisan ayındaki çalışmalarının davacıya aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
    II-CEVAP
    Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ...’un talebi için Kurum arşiv kayıtlarında yapılan incelemede, davaya konu ...işyeri sicil numaralı Orman İşletme Müdürlüğü ünvanlı işyerinde 1984 yılında çalıştığına dair işe giriş bildirgesine rastlanılmadığnı, 1984/1. Dönem bordosunda ... ismine rastlandığını fakat sicil numarası yazmadığından ilgili hizmetlerin davacıya ait olup olmadığının tespit edilemedğini, ... Orman İşletme Müdürlüğü ile yapılan yazışmada davacıya ait işe giriş bildirgesine rastlanmadığı bildirildiğinden dava konusu süre için hizmet verilmediğini, 506 sayılı Yasanın 79/10 ve 5510 sayılı Yasanın 86/8 maddelerine göre “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirse bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır” demektedir. Bu nedenle 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkil Sosyal Güvenlik Kurumu’nun “fer’i müdahil” sıfatı ile dava ve duruşmalara katılımı yönünde karar verilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 69. Maddesinin 1. Fıkrasındaki “Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir.” Hüküm doğrultusunda, yargılama sonunda Fer’i Müdahil olan Müvekkil kurum aleyhinde hüküm kurulmamasını talep ettiklerini, Kurum kayıtları resmi nitelikte olup aksi sabit oluncaya kadar doğruluğunın asıl olduğunu, 506 sayılı yasanın 79/2. Maddesi ve 5510 sayılı yasanın 86. Maddesine göre işverenin, sigortalının adını, soyadını, sicil numarasını ve çalıştığı süreyi gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen bir belgeyi iş yerinde, birden fazla işyeri olması halinde her işyerinde ayrı ayrı olmak üzere işçiler tarafından da görülebilecek bir yere asmaya mecburdur. Bu itibarla sigortalı iddia ettiği çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak zorundadır. Yine 506 sayılı yasanın Ek 40. maddesine göre sigortalılar, sigortalı çalışmaya başladıkları tarihten itibaren 30 gün içinde Kuruma çalışmaya başladıklarını bildirmek zorundadırlar. Sigortalı bu görevini de yerine getirmemiş ve Kurumu bilgilendirmemiştir.Davacı tarafından çalışıldığı iddia edilen hizmetlere ilişkin ücret bordrosu, prim bildirge ve bordroları gibi belgeler bugüne kadar işveren tarafından müvekkil kuruma intikal ettirilmemiştir. Bu durum karşısında iddiaya konu çalışmaların varlığından söz edilemez. Davalı işyerinin işyeri kayıtları celbedilerek davacının tespitini istediği sürelerle ilgili olarak ücret bordrolarından davacının imzası olanlar saptanarak, davacının imzasını içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de bordrolarda adı geçen diğer çalışanlar tespit edilerek bu kişilerin bilgilerine başvurulmalıdır. Hizmetin geçtiği iddia edilen yıllarda işyerinin var olup olmadığı, var ise 506 sayılı yasa kapsamında olup olmadığı veya kapsama alınabilecek nitelikte bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Çalışma konusu işin niteliğinin devamlılık gösterip göstermediği, başlangıç ve bitiş tarihleri ile alınan ücret konusundaki tanık ifadelerinin inandırıcı olup olmadığı hakkında tanık beyanları, işyerinin kapsamı, niteliği ve kapasitesi dikkate alınarak değerlendirilmelidir.Tanık beyanlarının doğruluğunu denetlenmesi açısından görevli personel ile birlikte o iş yerine en yakın iş yerlerinden iş yerini bilen ve tanıyan şahıslarda dinlenmelsi gerektiğini, tanıklar dinlenirken verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, iş veren işçi ve işyeri ile ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca nasıl eksiksiz kalabildiği hususlarının nazara alınması gerektiğini, bu davalar kamu düzenine ilişkin olduğundan yargıç gerekli gördüğü delilleri resen incelemelsi gerektiğini, bu hususlarda yapılacak inceleme ve araştırma ile çalışma olgusunun kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğini, bu hususun Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin müstakar içtihatlarında da açıkça belirtildiğini, davacının çalışmalarının sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı veya ne zaman sigortalı çalışma niteliğini aldığı hususu araştırılması gerektiğni, bu davaların kamu düzenini ilgilendirdiğinden işverenin kabulü tek başına bir hukuki sonuç doğurmayacağını beyanla, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine, Fer’i müdahil olarak dava ve duruşmalara katılmalarına karar verilerek yargılama sonunda Fer’i Müdahil olan Müvekkil Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhinde hüküm kurulmamasını, sübut bulmayan davanın her halükarda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı OGM vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil idare kayıtları üzerinde yapılan incelemede ... adlı kişi hakkında 1984 yılı Nisan ayını kapsar dönem bordrosu düzenlenerek kuruma bildirildiğinin görüldüğünü ancak bu kişi ile davacı asılın aynı kişi olup olmadığını gösterecek başkaca belge ve kayıt bulunamadığını, diğer davalı kuruma yapılan bildirim sonrası sigorta kaydı oluşturmak ve bu kaydı sağlıklı tutmak kurumun görev ve sorumluluğunda olduğundan müvekkil idareye husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, çalışılan günler itibariyle davacı asılın 14 yaşında olduğu anlaşıldığından çalışmanın hayatın olağan akışına ters olduğunun ortada olduğunu, Yerleşik Yargıtay görüşü doğrultusunda kural olarak kamu kurumlarının kayıtlarının gerçeğe uygun olduğu, yapılan işlemlerinde hukuka uygun olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, çocuk yaşta kişinin devlet işinde çalıştırılmasının kural olarak mümkün olmayıp salt tanık anlatımlarıyla sabit kabul edilmesinin mümkün olmadığını, sadece, davacı ile aynı köyden olan, iş dışında komşuluk, akrabalık gibi ilişkileri de bulunan ve aynı durumda bulunmaları sebebiyle maddi menfaatleri olan tanıkların beyanlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağının açık olduğunu beyanla, öncelikle husumet yokluğu nedeniyle, aksinin kabulü halinde kabulü halinde dava konusu çalışmanın davacı asıl tarafından gerçekleştirildiğinin ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece Mahkemesi tarafından, davanın kabulü ile,
    Davacının sigortalı işe giriş başlangıç tarihinin 1984 yılı Nisan ayı olduğunun tespiti ile davacının davalı işyeri nezdinde 1984 yılı Nisan ayı içerisinde 8 gün süre ile hizmet akdine istinaden çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi,Davalı vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ortadan kaldırılmasına,
    II-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
    1-... Orman İşletme Müdürlüğüne ait 31453 sicil sayılı işyerinden ... adına 1984 yılı Nisan ayında bildirilen 8 günlük hizmetin davacıya ait olduğu ve sigortalılık başlangıcının 18 yaşını ikmal ettiği 10.06.1988 tarihi olduğunun tespitine ,fazlaya dair talebinin reddine, karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili ile davalı Kurum vekili istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır.
    Eldeki davada; Mahkemece, nüfus kayıtlarından araştırma sadece ilgili İlçe Nüfus Müdürlüğünden değil, tüm Türkiye çapında yapılmalı, ... isminde bildirilen kişilerin adres-ikamet bilgileri ile birlikte nüfus bilgileri de temin edilerek dava konusu hakkında bilgilerine başvurulmalı; davacının çalışmasının geçtiğini ileri sürüdüğü orman İşletme Genel Müdürlüğü işyerinin bir kamu iş yeri olduğu ve kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğundan, davalı işyerinden varsa dava konusu döneme ilişkin çalışmaya dair ücret belgeleri, puantaj kayıtları, işe giriş bildirgeleri, ilgili tüm kayıtlar getirtilmeli tüm bu deliller toplandıktan sonra çekişme konusu hizmetlerin, gerçekte kime ait olduğu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilmeli ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi