
Esas No: 2022/2915
Karar No: 2022/4603
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2915 Esas 2022/4603 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, çalıştığı iş yerindeki kesintisiz hizmet akdinin tespitini ve emeklilik hakkının belirlenmesini talep etmiştir. Mahkeme talebi kabul etmiş, ancak feri müdahil Kurum vekili bu kararı temyiz etmiştir. Kurum vekili bu dava türünde delillerin çok önemli olacağına dikkat çekerek, sigortalı hizmetlerin tespiti için hak düşürücü sürenin olduğunu ve belgelerin Kuruma verilmesi gerektiğini hatırlatmıştır. Hukuk Genel Kurulu tarafından belirlenen kuralların açıklandığı ve feri müdahil Kurum vekilinin iddialarının kabul edildiği kararda, mahkeme tarafından tarafların gösterdiği kanıtların yetersiz olduğu açıklanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi, sigortalı hizmetlerin tespiti için açılan dava türleri, hak düşürücü süreler ve belge verme yükümlülükleri açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2021/425-2021/574
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı işveren ... iş yerinde 15.05.1985-05.01.1989 tarihleri arasında kesintisiz olarak hizmet akdine tabi şekilde çalıştığının tespitine, sigorta başlangıç tarihinin 15.05.1985 olarak tespiti ile tahsis talep tarihi olan 09.10.2018 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitini talep etmiş, Mahkemece; bozma sonrası yapılan yargılama doğrultusunda Adıyaman Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 08.11.2021 tarihli cevabi müzekkeresinde, dava dışı ...’in hizmet dökümündeki 7367 sicil numaralı işyerinden verilen 5 günlük hizmetin, davacı ...’a ait olduğunun tespit edildiği; ancak aynı işyeri tarafından işe giriş ve işten ayrılış bildirgelerinin kuruma ibraz edilmediğinin bildirildiği; bahse konu müzekkere ekindeki, davalının işveren ünvanlı olduğu, 7367 sicil numaralı işyerine ait 1989 yılı 1. dört aylık döneme ait hizmet belgesinde, davacının 5 günlük çalışmasına yönelik kayıt düşüldüğü tespit edildiği; 1989/1dönem bordrosu içeriği bütün olarak değerlendirilmekle, iş bu davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığı, davacının dava konusu dönemde davalı işvereni ... nezdinde çalıştığı gerekçesiyle kabul kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
Somut olayın incelenmesinde, davalı iş verenlikçe davacı adına verilmiş 05.01.1989 günlü çıkış bildirgesi ve 13.05.1989 tarihinde kuruma intikal eden 1989/1. dönem bodrosundaki 5 günlük bildirimin varlığı göz önüne alındığında; davacı adına düzenlenmiş işe giriş bildirgesi ve adına yapılmış bildirim olmayan 31.12.1988 öncesi çalışma dönemi itibariyle hak düşürücü süre kapsamında olması karşısında; Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde 01.01.1989 öncesi dönem yönünden hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.03.2022 gününde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.