Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8302 Esas 2019/6008 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8302
Karar No: 2019/6008
Karar Tarihi: 09.09.2019

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8302 Esas 2019/6008 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, vergi usul kanununa muhalefet suçundan sanığın mahkumiyetine karar verdi. 18 ay hapis cezasına 1/6 oranında indirim yapılarak 14 ay 20 güne düşürüldü. Sanığın 2007 takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlediği gerekçesiyle zincirleme suç hükümleri uygulanmadı. Ancak suç tarihinin “27.12.2007” şeklinde düzeltilmesi gerektiği belirtildi. Uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanamayacağı ancak kendi alt soyu dışındakiler bakımından hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği açıklandı. Sanık tarafından gerçekleştirilen fiilin tespit edildiği ve kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı vurgulandı. Kanun maddeleri olarak TCK’nin 53/1 maddesinde yer alan (a) ve (d) bentlerindeki hak yoksunlukları ile kendi alt soyu dışındakiler bakımından (c) bendindeki hak yoksunluklarına dikkat çekildi.
11. Ceza Dairesi         2017/8302 E.  ,  2019/6008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Hükmolunan 18 ay hapis cezasından TCK"nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken, sonuç cezanın 15 ay yerine 14 ay 20 olarak eksik tayin edilmesi, 2007 takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlenmesine karşın, TCK"nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması; aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
    Gerekçeli karar başlığında “2007” olarak gösterilen suç tarihinin, en son düzenlenen sahte fatura tarihi olduğu anlaşıldığından, “27.12.2007” şeklinde düzeltilmesi; TCK"nin 53. maddenin 3. fıkrasına göre, uzun süreli hapis cezası ertelenenler hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğu uygulanamayacağı ancak TCK’nin 53/1 maddesinde yer alan (a) ve (d) bentlerindeki hak yoksunlukları ile kendi alt soyu dışındakiler bakımından (c) bendindeki hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği hususunun Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 - 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 09.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.