
Esas No: 2021/11889
Karar No: 2022/4560
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/11889 Esas 2022/4560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 3600 gün borçlanma yapmak istediğini belirtip, borçlanma talep dilekçesini Kuruma sundu. İlk başvuruda belirttiği tarihe ek olarak, daha sonra bir başvuru daha yaparak farkında kalan 1350 gün daha borçlanmak istediğini bildirdi. Kurum, ilk başvuruda tahakkuk eden borcu aldı ve kabul edilen gün sayısında bir değişiklik yapmadı. İlk derece mahkemesi, davacının ikinci başvuru tarihine ilişkin talebini inceleyerek, fark edilen 1350 günün daha borçlandırılması gerektiğine karar verdi. Fakat, Bölge Adliye Mahkemesi, ikinci başvuru tarihinin makul bir süre olmadığı gerekçesi ile kararını bozdu. Temyiz incelemesi sonucu, davacının yeni başvuru tarihi olan 19.09.2019 tarihi, fark 1350 gün için yeni bir borçlanma olarak kabul edilerek, değerlendirme yapılması gerektiği vurgulandı.
İlgili kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 ve 373/1 maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
No : 2021/1246-2021/1452
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, borçlanma talep dilekçesinde belirtildiği üzere 3600 gün borçlanma yapmak istediğini, boşta geçen süreyi işaretlememesinin bir nedeninin bulunmadığını, Kurum elemanının belirtmesi üzerine yalnız çalışma süresini işaretlediğini ileri sürerek, 06/02/2019 tarihli borçlanma talep dilekçesine göre 1350 gün daha SSK statüsünde yurt dışı borçlanma yapılmasının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine; karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile davacının 06/02/2019 tarihli borçlanma talep dilekçesine göre 1350 gün daha yurt dışı borçlanması yapabileceğinin tespitine, aksi yöndeki kurum kararının iptaline, dair karar tesis edilmiştir.
B-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının hizmet borçlanma talep dilekçesinde 3600 gün borçlanma talep ettiğinin açık olması, davacıya borçlanılan hizmetlerinin yetersiz olduğu yönünde bir bildirim yapılmaması, borçlanma bedelinin ödenmesinden makul bir süre sonra fark borçlanma talep edilmesi gerekçeleriyle; ... 2. İş Mahkemesi'nden verilen 16.02.2021 tarih, 2019/ 861 Esas ve 2021/103 Karar sayılı kararına yönelik; ... vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Kurum vekili, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki davada, davacı 12.02.2019 tarihli dilekçe ile kuruma müracaat etmiş olup, 01.01.1993 tarihinden itibaren yurt dışında çalışılan sürelerinden 3600 günü asgari tutar üzerinden borçlanmayı talep etmiştir. İş bu başvuru dilekçesinde, başlangıç tarihi olarak 01.01.1993 tarihi belirtilmiş ve de 3600 gün toplam gün sayısı olarak işaretlenmiştir. Davacının borçlanma dilekçesine istinaden davalı kurumca, 01.01.1993 – 31.03.1995 tarihleri arasında 810 gün, 01.01.1999 ile 31.12.2002 tarihleri arasında 1440 gün olmak üzere, 2250 gün karşılığı 61.402,50 Tl borç tahakkuku yapılmış ve davacı tarafından 24.05.2019 tarihinde tahakkuk edilen yurt dışı borçlanması ödenmiştir. Öte yandan, davacı 19.09.2019 tarihinde kuruma yeniden başvurmuş olup, yetkililerin yalnızca çalıştığı süreyi işaretlemesini belirtmesi üzerine çalıştığı süreyi işaretlediğini, fark 1350 gün daha borçlanmak istediğini belirtmiş; Kurum ise 05.11.2019 tarihli yazı ile yurt dışı borçlanma tebligatı gönderildikten sonra, borçlanma taleplerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı gerekçesi ile davacının talebini reddetmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacının 24.05.2019 tarihinde, tahakkuk eden yurt dışı borçlanmasını ödemiş olmasına karşın; kuruma 1350 gün daha borçlanmak için başvurusunun 19.09.2019 tarihinde olduğu anlaşılmış olup; iş bu süre, makul süre olarak görülmemiştir. Bu kapsamda; Mahkemece, davanın kabulüne yönelik hüküm kurulması hatalıdır. Mahkemece, kuruma ikinci başvuru tarihi olan 19.09.2019 tarihi, fark 1350 gün için, yeni bir borçlanma olarak kabul edilerek; buna göre değerlendirme yapılması gerekirken; eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.