9. Ceza Dairesi Esas No: 2012/4411 Karar No: 2014/656 Karar Tarihi: 20.01.2014
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2012/4411 Esas 2014/656 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir örgütün varlığından söz edilebilmesi için en az üç kişinin elverişli araç ve gereçlerle amaç suçları işlemek üzere hiyerarşik ilişki ve süreklilik içerisinde bir araya gelmesinin gerektiğini belirtti. Sanığın da aralarında bulunduğu 22 şüpheli hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, üye olma ve hırsızlık suçlarından yürütülen soruşturma sonucu suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan mahkumiyet hükmü verildi. Ancak, diğer üyelerin fikir ve eylem birliği ile hiyerarşik bir ilişki ve süreklilik içerisinde elverişli araç ve gereçlerle amaç suçları işlemek üzere bir araya geldiklerinin belirlenemediği için mahkumiyet kararı bozuldu. Kararda, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 17/3 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 10/son maddesi de dikkate alınarak dosyaların birleştirilmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri gereği eksik araştırma yapılmadan verilen suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan mahkumiyet hükümü bozuldu.
9. Ceza Dairesi 2012/4411 E. , 2014/656 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 8 - 2011/29492 Mahkemesi : Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesi Tarihi : 11.08.2010 Numarası : 2010/620 - 2010/784 Suç : Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK"nın 220. maddesi anlamında bir örgütün varlığından sözedebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla hiyerarşik ilişki ve süreklilik içerisinde, elverişli araç ve gereçlerle amaç suçları işlemek üzere bir araya gelmelerinin gerekliliği nazara alındığında, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/14225 sayılı dosyası ile sanığın da aralarında bulunduğu 22 şüpheli hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, üye olma ve hırsızlık suçlarından yürütülen soruşturmada, hakkında tefrik kararı verilerek açılan davada suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan mahkûmiyetine karar verilen sanığın, üyesi olduğu iddia ve kabul edilen örgütün var olduğunun kabul edilebilmesi için, yönetici ve sanıkla birlikte diğer üyelerin, fikir ve eylem birliği ile hiyerarşik bir ilişki ve süreklilik içerisinde, elverişli araç ve gereçlerle amaç suçları işlemek üzere bir araya geldiklerinin belirlenebilmesi yasal zorunluluk olup, dosya kapsamı karşısında bu zorunluluğun yerine getirilmesi bakımından, haklarında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, üye olma ve hırsızlık suçlarından soruşturma yapılan diğer şüphelilere ilişkin dava açılıp açılmadığı, açılmış ise davaların sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılıp, kesinleşmiş ise dosyaların bir örneğinin bu dosya içerisine konulması, kesinleşmemiş ise 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 17/3 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 10/son maddeleri de nazara alınarak mümkünse bu dava dosyası ile birleştirmenin mümkün olmaması durumunda da yine dosyaların bir örneğinin bu dosya içerisine konulmasından sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sanığın hukukî durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı biçimde suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.