Esas No: 2021/5192
Karar No: 2022/1911
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 8. Daire 2021/5192 Esas 2022/1911 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/5192 E. , 2022/1911 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5192
Karar No : 2022/1911
DAVACILAR : 1-… Derneği
2- … Derneği
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …
Hukuk Müşaviri …
DAVALILAR YANINDA MÜDAHİL: …
DAVANIN KONUSU:
1. Tıpta Uzmanlık Kurulunun, tıpta uzmanlık dallarının rotasyonlarını ve bu rotasyonların sürelerini belirleyen … gün ve … sayılı kararının "Göğüs Hastalıkları" uzmanlık dalına ilişkin kısmı ile;
2. Bu işlemin dayanağı olan, 18/07/2009 gün ve 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Ek-1 sayılı çizelgesinin 18. satırında yer alan Göğüs Hastalıkları uzmanlık ana dalının eğitim süresini 4 yıl olarak belirleyen düzenlemenin iptali istenilmektedir.
DAVACILARIN İDDİALARI :
Dava konusu işlemlerin bilimsel dayanağının bulunmadığı ileri sürülmüştür.
DAVALILARIN SAVUNMASI :
…'NIN SAVUNMASI :Hangi uzmanlık alanının yan dal veya ana dal olarak belirlenmesi gerektiği hususunun ve buna ilişkin eğitim sürelerinin idarenin takdir alanı içerisinde bulunduğu, dava konusu düzenlemelerin mevzuatın çizdiği sınırlar içerisinde, konuyla ilgili uzmanların oluşturduğu komisyon tarafından yapılmış bir düzenleme olduğu açık olduğundan, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
… BAKANLIĞI'NIN SAVUNMASI: Dava konusu düzenlemelerin, yargı kararlarının gözetilmesi, ilgili bilim çevrelerinden görüş alınması, dünyadaki uygulamanın izlenmesi ve bilimsel gerekliliklerin ön plana alınması suretiyle düzenlendiği, Yönetmeliğin Ek çizelgelerinde yer alan düzenlemelerin ülkenin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ve tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak yapıldığı, rotasyona ilişkin düzenlemelerin komisyonların bilimsel çalışmaları ile oluşturulduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı doğrultusunda davalı idare aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Tıpta Uzmanlık Kurulunun, tıpta uzmanlık dallarının rotasyonlarını ve bu rotasyonların sürelerini belirleyen … gün ve … sayılı kararının "Göğüs Hastalıkları" uzmanlık dalına ilişkin kısmının ve bu düzenlemenin dayanağı olan 18/07/2009 günlü, 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Ek-1 sayılı çizelgesinin 18. satırında yer alan Göğüs Hastalıkları uzmanlık ana dalının eğitim süresini 4 yıl olarak belirleyen düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46'ncı maddesinin 1'inci fıkrasında; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 49’uncu maddesinin 2’nci fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştayın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; 4’üncü fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50’nci madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca; usul veya esas bakımından yeninden bir araştırma, inceleme yapılmasını veya maddi ve hukuki olayın yeninden yorumlanmasını gerektirmeyecek şekilde verilen bozma kararlarına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar hakkı” tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın Tıpta Uzmanlık Kurulunun, tıpta uzmanlık dallarının rotasyonlarını ve bu rotasyonların sürelerini belirleyen … gün ve … sayılı kararının "Göğüs Hastalıkları" uzmanlık dalına ilişkin kısmının ve bu düzenlemenin dayanağı olan 18/07/2009 günlü, 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Ek-1 sayılı çizelgesinin 18. satırında yer alan Göğüs Hastalıkları uzmanlık ana dalının eğitim süresini 4 yıl olarak belirleyen düzenlemenin iptali istemiyle açıldığı, Danıştay 8.Dairesinin 27/02/2019 tarih ve E:2018/3420, K:2019/1449 sayılı kararıyla; 01/07/2011 tarih ve 27981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 18. maddesi ile dava konusu Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin EK-1 sayılı çizelgesinin yürürlükten kaldırıldığı;, … tarih ve … sayılı Tıpta Uzmanlık Kurulu kararıyla da dava konusu … tarih ve … sayılı kararın "Göğüs Hastalıkları" uzmanlık dalına ilişkin kısmının iptal edildiği, Tıpta Uzmanlık Kurulu kararının davalı idarelerce iptal edilmesi ve Yönetmelik maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, vekalet ücreti verilmemesine ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verildiği, davacılar tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 11/06/2020 tarih E:2019/2019, K:2020/871 sayılı kararıyla, kararın karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onandığı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kararın bu kısmının bozulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava konusu düzenlemeleri yapan davalı idarelerin davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve Anayasa'nın 36. maddesinde öngörülen hak arama hürriyeti kapsamında dava açan davacıların, davada haksız çıkan taraf olarak kabul edilemeyeceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, İdari Dava Daireleri Genel Kurul kararı uyarınca vekalet ücretine hükmedilerek yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı idareye yükletilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; Tıpta Uzmanlık Kurulunun, tıpta uzmanlık dallarının rotasyonlarını ve bu rotasyonların sürelerini belirleyen … gün ve … sayılı kararının "Göğüs Hastalıkları" uzmanlık dalına ilişkin kısmı ile bu işlemin dayanağı olan, 18/07/2009 gün ve 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Ek-1 sayılı çizelgesinin 18. satırında yer alan Göğüs Hastalıkları uzmanlık ana dalının eğitim süresini 4 yıl olarak belirleyen düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 27/02/2019 tarihli ve E:2018/3420, K:2019/1449 sayılı kararıyla; dava konusu Tıpta Uzmanlık Kurulu kararının davalı idarece iptal edilmesi, dava konusu Yönetmelik hükmünün ise yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, vekalet ücretine hükmedilmemesine ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Anılan kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 11/06/2020 tarihli ve E:2019/2019, K:2020/871 sayılı kararıyla davacıların temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Dairemizin temyize konu kararının karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının onanmasına, anılan kararın, vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde;
"Yargılama giderleri şunlardır:
a) Celse, karar ve ilam harçları.
b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri.
...
ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti.
h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler." ;
"Yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 326. maddesinde;
"(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
..." hükümlerine yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." kuralı yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde, düzenleyici veya bireysel bir işlem nedeniyle menfaati ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği belirtilerek, kişilere, dava açma yolu ile iddialarını yargı yerinde ileri sürme hakkı özel olarak düzenlenmiştir.
Hukukumuzda, iptal davası açıldıktan sonra, yargılama faaliyeti devam ederken, kamu hizmetinin sürekliliği ve değişkenliği kapsamında idarece işlemin, yürürlükten kaldırılması, hukuk aleminde geçerliliğinin kalmaması ve artık işin esasının incelenmesinde menfaat görülmeyen hallerde davanın konusuz kaldığından söz edilmektedir.
Davanın konusuz kaldığı durumlarda, yargı yerince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebileceği tabii olmakla birlikte, yargılama faaliyeti esnasında yapılan yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletileceğinin de kararda ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada, 6100 sayılı Kanun'un yukarıda metnine yer verilen 331. maddesine bakıldığında, davanın konusuz kalması halinde, hakime, davanın açıldığı zamandaki haklılık durumunu değerlendirerek yargılama giderlerine hükmetme konusunda takdir hakkı tanındığı görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından, menfaatlerini etkilediği ileri sürülerek, Tıpta Uzmanlık Kurulu kararı ile Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin eki çizelgenin bazı kısımlarının iptali istemiyle bu davanın açıldığı, ancak davalı idareler tarafından, yargılama devam ederken, anılan Kurul kararı, sonraki tarihli bir Kurul kararıyla iptal edilerek, Yönetmelik eki çizelge ise sonraki tarihli Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılarak, davada, esası incelenecek düzenleyici işlemlerin hukuk alemindeki varlıklarının sona erdirildiği, bu haliyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, konusuz kalan bu davada yapılan yargılama giderlerinden sorumlu tutulacak tarafın belirlenmesi için yargı yerince, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumunun irdelenmesi zorunludur.
Somut olaya bakıldığında, davacılar tarafından düzenleyici işlemlerin hukuka aykırılığı iddiasında bulunulduğu, ancak sonrasında davalı idareler tarafından dava konusu düzenlemeler yürürlükten kaldırılmak suretiyle davanın konusuz bırakıldığı, bu haliyle davanın açılmasına davalı idarelerin sebebiyet verdiği görülmektedir.
Öte yandan, davanın açıldığı tarihte söz konusu kanuni düzenlemenin mevcut olmadığı ve davacıların uygulaması devam eden düzenleyici işlemlere karşı dava açma hakkını kullandığı, ayrıca dava açma hakkını kötüye kullandıklarından da söz edilemeyeceği dikkate alındığında, kanuni düzenlemeye dayanılarak da olsa yaptığı işlemleri yürürlükten kaldıran davalı idarelerin davada haksız çıkan taraf olarak kabulü gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu düzenlemeleri yapan davalı idarelerin davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve Anayasa'nın 36. maddesinde öngörülen hak arama hürriyeti kapsamında dava açan davacıların, davada haksız çıkan taraf olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla, konusu kalmadığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilen bu davada, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı idarelere yüklenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davanın sonucu karar verilmesine yer olmadığı şeklinde kesinleştiğinden, Daire kararının verildiği tarih itibariyle 02/01/2019 tarih ve 30643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve kararın verildiği 27/02/2019 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Danıştay'da ilk derecede görülen duruşmasız davalar için belirlenen ... TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine,
3. Posta gideri avansından varsa artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.