Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/6732
Karar No: 2022/1901
Karar Tarihi: 22.03.2022

Danıştay 8. Daire 2021/6732 Esas 2022/1901 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2021/6732 E.  ,  2022/1901 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/6732
    Karar No : 2022/1901


    DAVACI : … Sendikası
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALI : … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    DAVANIN KONUSU :
    1. 26/07/2014 tarih ve 29072 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile" ibaresinin;
    2. 44. maddesinin 1. fıkrasının, 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresinin ve 9. fıkrasının,
    3. 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresinin ve (4) numaralı alt bendinin, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresinin iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Davacı sendika tarafından; dava konusu Yönetmeliğin 6/1. maddesindeki “Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile” ibaresi yönünden anılan düzenlemenin 439 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanuna ve 2006/11350 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararına aykırı olduğu, nitekim Yönetmeliğin 6. maddesinin ikinci fıkrasında ilköğretim kurumlarında bir ders saatinin 40 dakika olduğu ve okul yönetimince teneffüsler için en az 10 dakika ayrılacağının kurala bağlandığı dikkate alındığında, dava konusu düzenlemenin öğretmenler yönünden eşitlik ilkesine, öğrenciler yönünden ise pedagojik ilkelere aykırı olduğu; Yönetmeliğin 44. maddesinin altıncı fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresi ve aynı maddenin dokuzuncu fıkrasının davaya konu Yönetmeliğin 43/6 maddesinde yer alan öğretmenlere eğitim, öğretim ve yönetim görevlerinden başka bir görev verilemeyeceği kuralı ile çeliştiği, mevzuatta olmayan bir yükümlülüğe görev tanımı içerisinde yer verilerek, öğretmenlerin ek ders ücreti ödenmeden nöbet görevi ile yükümlü kılındığı, "Yaptırım gerektiren davranışlar" başlığını taşıyan 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresinin ve aynı bendin (4) numaralı alt bendinin, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresinin, muğlak ifadeler içerdiği, okuldan okula farklı ve keyfi uygulamalara yol açabilecek nitelikte olduğu, öğrencilerin okul dışında ebeveynlerin sorumluluğunda olduğu, Anayasa'nın 42. maddesinin ve 1739 sayılı Kanun'un öngördüğü hedeflerle bağdaşmadığı, demokratik toplum gereklerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    DAVALININ SAVUNMASI :
    Davalı idare tarafından; ilköğretim kurumlarında sadece sınıf içerisinde öğretim yapılmadığı, teneffüslerde yapılan nöbet görevinin de eğitim öğretim faaliyetinin gereği olması nedeniyle okul öncesi öğretmenleri ile sınıf öğretmenleri arasında eşitsizlik bulunduğundan bahsedilemeyeceği, ek ders görevi verilmesi ve ek ders ücreti ödenmesinde 439 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesi ve 2006/11350 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6 ve 25. maddelerinin esas alındığı, nöbet görevine ilişkin dava konusu düzenlemenin öğretmenlerin lehine olarak tam gün yerine sadece kendi devrelerinde nöbet tutmalarına yönelik olduğu, eğitim öğretim faaliyeti ile birlikte yürütülen asli bir görev olan nöbet görevinin zamanında ve düzenli olarak yapılmasını sağlama amacı taşıdığı, öğrenciler için yaptırım gerektiren davranışlar bakımından, okul yönetimlerinin okullarda öğrencilerin sağlığı ve güvenliği ile ilgili önlemleri almakla sorumlu ve görevli olduğundan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmeliğin 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresi, Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresi ve (4) numaralı alt bendi ve Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresi yönünden davanın reddi; dava konusu Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : …
    DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 2. fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi ve usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı; "Temyizen verilecek karar üzerine yapılacak işlem" başlıklı 50.maddesinin 3.fıkrasında, Bölge İdare Mahkemesinin, Danıştayca verilen bozma kararına ısrar da edebileceği;yine aynı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde de bu madde ile ısrar hariç 50.madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı hükme bağlandığından; ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davaların temyiz incelemesi sonucu ilgili dava daireleri kurulunca verilen bozma kararına karşı, ilk kararı veren Danıştay dava dairesine “ısrar” hak ve yetkisi tanınmamıştır. Dolayısıyla, kararı bozulan Danıştay dava dairesi, bozma kararına uymak zorundadır. Bu kuralın bir yansıması olarak, dava dairesince usul hükümlerine aykırılıktan bahisle davanın reddi yolunda verilen bir kararın, Kurul tarafından işin esası hakkında karar verilmesi icap ettiği gerekçesiyle bozulduğu hallerde, ilgili dava dairesinin bozma kararı üzerine uyuşmazlığın esasını karara bağlaması gerektiği açıktır.
    Dosyanın incelenmesinden; 26.07.2014 gün ve 29072 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile" ibaresi ile ''Öğretmenlerin nöbet görevi" başlığını taşıyan 44. maddesinin 1. fıkrasının, aynı maddenin 6.fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresinin ve aynı maddenin 9. fıkrasının, "Yaptırım gerektiren davranışlar" başlığını taşıyan 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresinin ve aynı bendin (4) numaralı alt bendinin, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile" ibaresi ile Yönetmeliğin 44. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Bağımsız anaokulu ve uygulama sınıfı öğretmenleri kendi devrelerinde ve etkinlik saatleri dışındaki zamanlarda nöbet tutarlar." düzenlemesi ve Yönetmeliğin 44. maddesinin 9. fıkrası yönünden davanın reddi; Yönetmeliğin 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." düzenlemesi ve "Yaptırım gerektiren davranışlar" başlığını taşıyan 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresi ve aynı bendin (4) numaralı alt bendi, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresi yönünden davanın ehliyet yönünden reddi yolunda Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri müşterek kurulunca verilen 27.06.2019 gün ve E:2014/8503; K:2019/6173 sayılı kararının; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27.05.2020 gün ve E:2019/3477; K:2021/1085 sayılı kararıyla; davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının onandığı; Yönetmeliğin, 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresi yönünden;Davacı Sendika'nın, Yönetmeliğin 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinin iptalini istemekte üyelerinin bir kısmının lehine bir kısmının aleyhine sonuç doğurabileceğinden bahisle menfaatinin bulunmadığının kabulü olanaklı olmayıp, anılan düzenleme yönünden temyizen incelenen bu davayı açma ehliyetinin bulunduğunun kabulünün icap ettiği;Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresi ve (4) numaralı alt bendi, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendi ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresi yönünden;üyeleri arasında öğretmenlerin bulunduğu davacı Sendika'nın, Tüzüğünde yer alan amaçları ve çalışma konuları göz önüne alındığında, yukarıda açıklanan çerçevede Yönetmeliğin 55. maddesinin dava konusu hükümleri yönünden de davayı açmada ehliyetli olduğunun kabulünün icap ettiği gerekçeleriyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, yukarıda anılan ilke uyarınca, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının kısmen bozmaya ilişkin hüküm fıkrası uyarınca işin esasının incelenmesi zorunludur.
    Yönetmeliğin 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." düzenlemesi yönünden incelenmesi;Yönetmeliğin 44.maddesi 16.06.2016 tarih ve 29744 sayılı Resmi Gazatede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve 10.07.2019 tarih ve 30827 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişikliğe uğramışsa da,iptali istenilen düzenleme,değişikliklere rağmen varlığını sürdürdüğünden işin esası incelenmiş olup,anılan bu düzenleme ile sayıca fazla olmaları veya ihtiyaç halinde, belirtilen kıdemdeki öğretmenlere de nöbet görevi verilebileceğinin öngörülmesi nedeniyle nöbet görevine ilişkin bu muafiyetin, belirli şartlara bağlanarak eğitim-öğretim hizmetlerinin aksamasına meydan vermeyecek şekilde uygulanmasının amaçlandığı anlaşıldığından,düzenlemede mevzuata ve eşitlik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.
    "Yaptırım gerektiren davranışlar" başlığını taşıyan 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresinin ve aynı bendin (4) numaralı alt bendinin, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresi yönünden incelenmesi; Anaokulunda 36-66 aylık çocukların, ana sınıfında 48-66 aylık çocukların, ilkokulda 66 aydan büyük çocukların, ortaokulda da 10-14 yaş arası çocukların eğitiminin yapılması ve Yönetmelik maddelerinin bu yaş grubu öğrencilere uygulanacağı dikkate alındığında, bahse konu yaptırımların tartışmaya yol açmayacak, anlaşılabilir ve kesin olması gerekmektedir.
    Oysa, dava konusu Yönetmeliğin 55/1-(a)-3. ve 4. alt bentlerinin muğlak ifadeler içerdiği, yasak malzemelerin ne olacağının belirlenmediği, "yasak" tanımı içerisine yargı kararları ile yasak olan malzemelerin mi yoksa okul idarelerince nasıl tespit edildiği belirlenmeksizin yasaklanan malzemelerin mi olduğunun anlaşılamadığı, herhangi bir oyuncağın ya da kitabın bile bu kapsama alınabileceği, bu durumun okuldan okula ve idarecilerden idarecilere farklı ve keyfi uygulamalara yol açabilecek nitelikte olduğu, "suç" unsuru kesin olarak belirtilmeden"ceza" düzenlenmesi yoluna gidildiği anlaşıldığından, dava konusu Yönetmeliğin 55. maddenin 1-(a)-3. ve 4. alt bentlerinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Dava konusu Yönetmeliğin 55. maddesinin 1-(c)-6. alt bendine gelince; okul dışında öğrenciler ebeveynlerinin sorumluluğunda olup, ebeveynleri ile birlikte iken ya da izinleri doğrultusunda demokratik haklarını kullanabilecekleri tabii olup, bu haklarını kullanırken bir suç işlemeleri halinde, duruma göre yargılama faaliyeti yapılabileceği de dikkate alınarak, okul idaresinin "okul dışındaki" faaliyetlere yönelik olarak okul değiştirme şeklinde ağır bir yaptırım düzenlemesinde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
    Diğer yandan, dava konusu Yönetmeliğin 55/1-(b)-8. maddesi ise 10.07.2019 tarih ve 30827 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 28.maddesi ile değiştirilmiş bulunmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle; Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı ve (4) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresi ile aynı bendin (4) numaralı alt bendinde yer alan "okula, yönetimce yasaklanmış malzeme getirmek ve bunları kullanmak" düzenlemesinin ve aynı maddenin (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresinin iptali: 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." düzenlemesinin iptali isteminin reddi; Yönetmeliğin 55/1-(b)-8. maddesi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci ve Onikinci Dairelerince 2575 sayılı Yasaya 3619 sayılı Yasayla eklenen Ek 1 maddesi hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Danıştay Sekizinci ve Onikinci Dairesi Müşterek Kurulunun 27/06/2019 tarih ve E:2014/8503, K:2019/6173 sayılı kararının davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmının bozulması üzerine, bozulan kısım hakkında işin gereği görüşüldü:

    MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:
    Dava; 26/07/2014 tarih ve 29072 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile" ibaresinin; 44. maddesinin 1. fıkrasının, 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresinin ve 9. fıkrasının, 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresinin ve (4) numaralı alt bendinin, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
    Danıştay Sekizinci ve Onikinci Daireleri Müşterek Kurulunun 27/06/2019 tarih ve E:2014/8503, K:2019/6173 sayılı kararıyla; dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "Okul öncesi eğitim kurumlarında günde ellişer dakikalık aralıksız 6 etkinlik saati süre ile" ibaresi ile Yönetmeliğin 44. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Bağımsız anaokulu ve uygulama sınıfı öğretmenleri kendi devrelerinde ve etkinlik saatleri dışındaki zamanlarda nöbet tutarlar." düzenlemesi ve Yönetmeliğin 44. maddesinin 9. fıkrası yönünden davanın reddine; Yönetmeliğin 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." düzenlemesi ve "Yaptırım gerektiren davranışlar" başlığını taşıyan 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresi ve aynı bendin (4) numaralı alt bendi, aynı fıkranın (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin ve (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresi yönünden davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
    Anılan kararın davacı sendika tarafından temyiz edilmesi üzerine; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 27/05/2021 tarih ve E:2019/3477, K:2021/1085 sayılı kararıyla kararın davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında; Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 4. fıkrasında da; idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
    Bu nedenle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    ESAS YÖNÜNDEN:
    İlgili Mevzuat:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. maddesinde "kanun önünde eşitlik" ilkesine yer verilmiş; 124. maddesinde ise Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.
    1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Kapsam" başlıklı 1. maddesinde; Kanunun, Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsayacağı; 19. maddesinde, okul öncesi eğitimin, mecburi ilköğrenim çağına gelmemiş çocukların eğitimini kapsayacağı; 20. maddesinde, okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri olarak, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, çocukların beden, zihin, duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasının sağlanacağı, onları ilk öğretime hazırlamayı, şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme ortamının yaratılacağı, çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarının sağlanacağı; 56. maddesinde ise, eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumlu olduğu düzenlemelerine yer verilmiştir.
    222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun ilköğretim kurumlarının sayıldığı 6. maddesinde ilköğretim okullarının (gündüzlü, pansiyonlu, yatılı ilköğretim okulları ve gezici okullar), yetiştirici ve tamamlayıcı sınıflar ve kurslar ile özel eğitime muhtaç çocuklar için kurulacak okullar ve sınıfların mecburi olduğu; okul öncesi eğitim kurumları ile tamamlayıcı sınıflar ve kursların isteğe bağlı olduğu, 13. maddesinde ise okul öncesi kurumlarında mecburi öğrenim çağına gelmemiş olan çocukların eğitildiği düzenlemesine yer verilmiştir.
    652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinde; Millî Eğitim Bakanlığının görevleri arasında, okul öncesi, ilk ve orta öğretim çağındaki öğrencileri bedenî, zihnî, ahlakî, manevî, sosyal ve kültürel nitelikler yönünden geliştiren ve insan haklarına dayalı toplum yapısının ve küresel düzeyde rekabet gücüne sahip ekonomik sistemin gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatarak geleceğe hazırlayan eğitim ve öğretim programlarını tasarlamak, uygulamak, güncellemek; öğretmen ve öğrencilerin eğitim ve öğretim hizmetlerini bu çerçevede yürütmek ve denetlemek ilgili görevleri yer almıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yönetmeliğin, 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresinin incelenmesi;
    Yönetmeliğin 44. maddesinin 4. fıkrasında "İlköğretim kurumlarında; okulun bina ve tesisleri ile öğrenci mevcudu, yatılı, gündüzlü, normal veya ikili eğitim yapma gibi durumları göz önünde bulundurularak okul müdürlüğünce düzenlenen nöbet çizelgesine göre öğretmenler, normal eğitim yapan okullarda gün süresince, ikili öğretim yapan okullarda ise kendi devresinde nöbet tutarlar.", 5. fıkrasında "Öğretmen, birden fazla okulda ders okutuyorsa aylığını aldığı okulda, aylık aldığı okulda dersi yoksa en çok ders okuttuğu okulda nöbet tutar.", 6. fıkrasında, "Okuldaki öğretmen sayısının yeterli olması durumunda, bayanlarda 20, erkeklerde 25 hizmet yılını dolduran öğretmenlere nöbet görevi verilmez. Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." hükmüne yer verilmiştir.
    Davacı sendika tarafından, mesleklerinde 20 ve 25 yılını doldurmuş kıdemli öğretmenlerin nöbet görevinden muaf tutulmalarına rağmen, dava konusu düzenleme ile nöbet görevine tabi tutulmasının yasal olmadığı ve kıdemli eğitimcilere duyulması gereken asgari saygıyı zedeleyecek nitelikte olduğu ileri sürülmektedir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde, dava konusu Yönetmelik maddesi ile öğretmenlikteki kıdemi 20 yıldan fazla olan kadın öğretmenler ile 25 yıldan fazla olan erkek öğretmenlere nöbet görevi verilmeyeceği hususunun düzenlendiği, bunun yanında ihtiyaç duyulması halinde, belirtilen kıdemdeki öğretmenlere de nöbet görevi verilebileceği düzenlemesine yer verildiği görülmüş olup; dava konusu hüküm ile nöbet görevine ilişkin bu muafiyetin, belirli şartlara bağlanarak eğitim-öğretim hizmetlerinin aksamasına meydan vermeyecek şekilde uygulanmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.
    Bu bağlamda, Yönetmelikte belirlenen kıdem yılını dolduran öğretmenler açısından kural olarak nöbet görevi öngörülmediği, hizmetin aksamasının önlenmesi amacıyla istisnai olarak ihtiyaç duyulması halinde bu kıdemi dolduranların da nöbet görevi alabileceği yönündeki düzenlemede nöbet görevinin eğitim faaliyetinin bir gereği olduğu hususu da gözönüne alındığında kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamıştır.
    Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresi ve (4) numaralı alt bendinin incelenmesi,
    Yönetmeliğin 54. maddesinin 1. fıkrasında, ortaokul ve imam-hatip ortaokulu öğrencilerine, olumsuz davranışlarının özelliğine göre uyarma, kınama ve okul değiştirme yaptırımlarından birinin uygulanacağı belirtilmiştir. Yönetmeliğin 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise "(1) Yaptırım gerektiren davranışlar aşağıda belirtilmiştir. a) Uyarma yaptırımını gerektiren davranışlar: ... 3) Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak ve yönetime bilgi vermeden dolabını başka arkadaşına devretmek, 4) Okula, yönetimce yasaklanmış malzeme getirmek ve bunları kullanmak,..." şeklinde sayılmıştır.
    İptali talep edilen öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak fiili bakımından, dolap kullanım amacının belirsiz olmadığı, bu amaca aykırı kullanımların Yönetmelikle belirlenmesinin mümkün olmadığı ve bu durumun her somut olayın özellikleri dikkate alınarak tespit edilebileceği, yönetimce yasaklanmış malzeme getirmek ve bunları kullanmak fiili bakımından da yasaklanmış malzemelerin sayma suretiyle Yönetmelikte belirlenmesinin beklenemeyeceği, bu konuda yönetimce Kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla düzenleme yapılabileceği, bu haliyle öğrencilerin can ve mal güvenliğini sağlama amacıyla getirilen söz konusu düzenlemelerin kamu yararı, hizmet gerekleri ile belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendinin incelenmesi;
    Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendinde " Okul içinde izinsiz görüntü ve ses kaydetmek.." kınama yaptırımını gerektiren davranışlar arasında sayılmıştır.
    10/07/2019 tarihli ve 30827 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik değişikliği ile iptali istenilen düzenlemenin, "Bilişim araçları ya da sosyal medya kanalıyla kişilik haklarını ihlal edecek şekilde izinsiz ses ya da görüntü kaydetmek veya yayınlamak" şeklinde yeniden düzenlendiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunmayan düzenleme hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından, konusu kalmayan davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresinin incelenmesi;
    Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde ise "Okul içinde ve dışında; siyasi parti ve sendikaların propagandasını yapmak ve bunlarla ilgili eylemlere katılmak" okul değiştirme yaptırımını gerektiren davranışlar arasında sayılmıştır.
    Dava konusu Yönetmeliğin 54. maddesinin öğrencilerin olumsuz davranışları ve uygulanacak yaptırımları düzenlediği, anılan madde hükmünden olumsuz davranışların özelliğine göre uyarma, kınama ve okul değiştirme yaptırımlarından birinin uygulanacağı ve bu yaptırımların ortaokul ve imam-hatip ortaokulu öğrencilerine uygulanacağı anlaşılmaktadır.
    Belirtilen okullarda öğrenim gören öğrencilerin yaşı dikkate alındığında, bu seviyedeki öğrencilerin okul dışında da siyasi parti ve sendikaların propagandasını yapmak ve bunlarla ilgili eylemlere katılmak fiili yönünden yaptırım öngören düzenlemede eğitim ilkeleri, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık saptanmamıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Dava konusu Yönetmeliğin 44. maddesinin 6. fıkrasının son cümlesinde yer alan "Ancak, ihtiyaç duyulması hâlinde bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir." ibaresi, Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ''Yatılı bölge ortaokullarında öğrenci dolaplarını amacı dışında kullanmak, yasaklanmış malzemeyi dolapta bulundurmak'' ibaresi ve (4) numaralı alt bendi ve Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin (6) numaralı alt bendinde yer alan "ve dışında" ibaresi yönünden DAVANIN REDDİNE
    2- Dava konusu Yönetmeliğin, 55. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendi yönünden KONUSU KALMAYAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
    3- Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen ret olarak sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … -TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranına göre 303,90-TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, geriye kalan … TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    4- Dairemizin 27/06/2019 tarih ve E:2014/8503, K:2019/6173 sayılı kararında davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiğinden, davalı idare lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmemesine,
    5- Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    6- Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi