MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, Edirne 2.Noterliğinin 27.10.2003 tarihli ve 11187 sayılı kura çekiliş tutanağı ile müvekkiline I blok 21 numaralı bağımsız bölümün isabet ettiğini ancak dairenin tesliminin yapılmadığını ileri sürerek dairenin aynen teslimini, bu mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL tazminat bedelinin ve 6.000,00 TL"lik kira kaybı bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ve diğer 50 üyenin aidat borçlarını ödemeyerek kooperatifi icra takibi ile karşı karşıya bıraktığını, bu nedenle kooperatifin dairelerinin satıldığını, davacının ödediği para dışındaki taleplerinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının daire teslimi yapılan ortaklar kadar ödeme yapmadığı, kooperatif ortağı olarak üzerine düşen edimi yerine getirmediği gerekçesiyle kira kaybı talebinin ve kooperatifin davacıya tahsis edilecek dairesinin bulunmadığı gerekçesiyle davacının asli talebi olan dairenin teslimi-tashihi talebinin reddine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kendisine konut tahsis edilemeyen üyenin kooperatiften tazminat istemine ilişkin davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkeleri dikkate alınarak hesaplanan 53.048,91 TL alacağın 15.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 38.048,91 TL"sinin ıslah tarihi olan 27.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu tescil, alacak ve kira bedeli davasıdır.
Eşitlik ilkesi gereğince, davacının, kendisi kadar eksik ödemesi bulunan üyelere 2004 yılında dairelerinin teslim edildiği iddiası üzerinde durularak, araştırılması ve sonucuna göre kira kaybı talebinin de kabulü gerekirken mahkemece bu husus üzerinde hiç durulmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde kira talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.