22. Hukuk Dairesi 2019/5805 E. , 2019/15586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili, davacının davalılar bünyesinde ... Bölge Hastane otomasyon görevlisi olarak 2009 yılı Şubat ayında çalışmaya başladığını, çalışmasının yedi ay sürdüğünü ancak sigorta girişinin yapılmadığını, ücretinin de ödenmediğini beyanla ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalıların Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, yapılan yargılama sonucu yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının davalılar bünyesinde çalışması olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut olayda; davacı vekili müvekkilinin davalı işyerinde 2009 yılı Şubat ayı itibariyle çalışmaya başladığını, bu çalışmasının yedi ay sürdüğünü, ancak davacının sigorta girişinin yapılmadığını beyan etmektedir. Davacı tanıkları davacının 2009 yılı Ocak ayında çalışmaya başladığını beyan etmişlerdir. Mahkemece davacının 27/01/2009 - 30/06/2009 tarihleri arasında davalı iş yerinde veri kayıt elemanı olarak çalıştığı kabul edilmiştir. Davalı ... tarafından dosyaya sunulan müzekkere cevabı incelendiğinde davacının 05.05.2009 ve 11.05.2009 tarihleri arasında veri girişi yaptığı anlaşılmıştır. Dosyaya celp edilen kayıtlar uyarınca davacının 05.05.2009 tarihi itibariyle davalılar bünyesinde çalışmaya başladığının kabul edilmesi gerekirken Mahkemece davacının talebi de aşılarak 2009 yılı Ocak ayı itibariyle davalılar bünyesinde çalışmaya başladığının kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının ödenmeyen ücret alacağı olup olmadığı hususundadır.
4857 sayılı İş Kanununun 37. maddesine göre, işçiye ücretinin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere davacının 05.05.2009 tarihi itibariyle davalılar bünyesinde çalışmaya başladığının kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece davacının talebi de aşılarak 2009 yılı Ocak ayı itibariyle davalılar bünyesinde çalışmaya başladığı kabul edilerek bu tarih itibariyle ücret alacağının hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.