Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14155
Karar No: 2013/4022

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/14155 Esas 2013/4022 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiği ve kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar vererek, işçilik alacaklarının kısmen hüküm altına alınmasına karar vermiştir. Karar, her iki davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz itirazları hakkında yeterli kanıt olmadığı sonucuna vararak, hüküm BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: İş Kanunu madde 17, 21, 22, 24, 26, 27, 36, 39.
22. Hukuk Dairesi         2012/14155 E.  ,  2013/4022 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davacının, davalılara ait işyerinde beton santrali tesis sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden bulunmaksızın sona erdirildiğini, yapılan ihbar ve kıdem tazminatı ödemesinin eksik olduğunu, yıllık izin kullandırılmadığını, tüm sürede 08.00-22.00 arası, bazen 24 saat aralıksız şekilde, hafta tatillerinde ve genel tatillerde çalıştırıldığını, bazı aylara ait ücretinin eksik ödendiğini belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...Turizm Seyahat Taşımacılık ve Beton Makineleri İşletme San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının işveren vekili olarak çalıştığını, son zamanlarda işi aksatması nedeniyle tazminatları ödenerek işten çıkarıldığını, alacaklarının tam olarak ödendiğini, kendisinin işçilerin bordro imzalamalarını engellediğini, yıllık izinlerinin kullandırılıp ücretinin verildiğini, fazla mesai yapılan aylarda ücretinin ödendiğini, hafta tatili kullandırıldığını, genel tatil günleri de çalışmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, davalılar arasında davalının sorumluluğunu gerektirecek bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, alacak iddialarının da abartılı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, Lafarge A.Ş.’nin asıl işveren, ...A.Ş.’nin de alt işveren olduğu, her iki davalının davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları değerlendirilerek, delil durumuna göre işçilik alacakları kısmen hüküm altına alınmıştır.
    Karar, her iki davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Söz konusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut olayda, davacının çalıştığı döneme ilişkin işyeri kayıtları sunulmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının anlatımına göre dava konusu alacak hesaplanmıştır. Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda yer alan hesaplamalar fazla mesai ücreti hususundaki Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun değildir. Öncelikle işçinin görev tanımı getirtilmeli, asıl işveren ve alt işveren tarafından uyuşmazlık konusu dönemde tutulmuş işyeri kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Davacı tanıkları yeniden dinlenerek, davacının fiilen bizzat çalıştığı saatler net şekilde belirlenmelidir. Diğer taraftan ilgili meslek kuruluşundan ve yine tanıkların bilgisine başvurularak, işyerinde mevsime bağlı bir çalışma yapılıp yapılmadığı hususu incelenmelidir. Davacının fazla çalışma ücreti, belirtilen bu noktalar dikkate alınarak yeniden uzman bilirkişiye hesaplatılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi