12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10968 Karar No: 2014/13053 Karar Tarihi: 05.05.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/10968 Esas 2014/13053 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/10968 E. , 2014/13053 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Çivril İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/12/2013 NUMARASI : 2012/69-2013/96
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlu tarafından, icra takibinin dayanağı olan bonodaki imzaya itiraz edildiği ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nce düzenlenen 11.11.2013 tarihli raporda ".... inceleme konusu senetteki borçlu imzalarının teşhise götürecek önemli materyal ve yazı içermeyen, basit tersimli ve çizgilerden ibaret imzalar olması nedeniyle A.. Y.."ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği" belirtilmiş, mahkemece ispat yükünün imzayı inkar eden borçluda olduğu ve iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile borçlunun itirazının reddedildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 170/3 . maddesinde (inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu) anlaşıldığı takdirde itirazın reddedileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, bilirkişi raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğu yada olmadığı yönünde kesin bir görüş bildiriminde bulunulmadığı görülmektedir. Bu durumda bilirkişi raporunda yer alan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması zorunludur; zira takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu çekteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olup, bu iddiayı ispat külfeti de alacaklıya aittir(HGK.’nun, 26.04.2006 12-259/231 sayılı kararı). O halde Adli Tıp Kurumu"nca düzenlenen 11.11.2013 tarihli rapor içeriğine göre itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.