Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/1592
Karar No: 2022/1405
Karar Tarihi: 22.03.2022

Danıştay 2. Daire 2021/1592 Esas 2022/1405 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/1592 E.  ,  2022/1405 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/1592
    Karar No : 2022/1405

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ….
    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K…. kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde emniyet amiri rütbesinde görev yapan davacının, 2014 yılı itibarıyla 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin … günlü, 2015/3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve özlük haklarının iadesi ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti :…. İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda Emniyet Amiri Rütbesinden 4. Sınıf Emniyet Müdür rütbesine terfi edecek 790 personelin durumunun görüşüldüğü, davacının kıdem durumu itibarıyla 270. sırada yer aldığı, davacıdan daha kıdemsiz kişilerin terfii ettirildiği, davacının bekleme süresi içerisindeki çalışmalarının başarılı olduğu, performans puanının 2012 yılında (4.15), 2013 yılında (4.50) ve 2014 yılında (5) olduğu, terfi dönemi içerisinde adli ve idari soruşturmasının bulunmadığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davacının Emniyet Amiri rütbesinden 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfii ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulunun 18/08/2015 günlü, 2015/3 sayılı kararında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptaline, özlük haklarının iadesi ile yoksun kaldığı maaş ve diğer dava tarihinden (15/09/2015) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2015 yılında bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirmeye alınan Komiser Yardımcıları için hazırlanan kıdem sıralamasında davacının 270. sırada yer aldığı, 12/08/2015 günlü, 2015/3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurul kararı kapsamında davacı hakkında “Terfi Etmez” kararı verildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi ile Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının gerekçesinin değiştirilerek onanması; kısmen kabulü ile Mahkeme kararının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmüştür

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:


    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    İzmir İl Emniyet Müdürlüğü emrinde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin 10/05/2014 günlü, 2014/1 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemiyle açtığı davada; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; "... dava konusu 10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile, rütbelerde sınırlı sayıda kadro bulunduğu, 3. sınıf emniyet müdürü ve 4. sınıf emniyet müdürü rütbelerinde de hiç boş kadro bulunmadığı, bu nedenle de 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesinde bulunan tüm personelin 2014 yılında bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verildiği belirtilmiş olmakla birlikte, davacının terfi ettirilmemesine sebep olarak gösterilen ve davacının terfi edeceği rütbedeki (4. sınıf emniyet müdürlüğü) kadroların değiştirilmek suretiyle iptaline ilişkin 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın yürütülmesinin Danıştay Onikinci ve Danıştay Beşinci Dairelerince oluşturulan müşterek kurul tarafından durdurulduğu, bu itibarla davalı idarelerin kadro yokluğu gerekçesinin dava konusu işleme dayanak oluşturamayacağı anlaşıldığından, 30/06/2014 tarihi itibariyle bulunduğu rütbede süresini dolduran davacının, bir üst rütbe olan 4. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi edip edemeyeceğinin kariyer ve liyakat ilkeleri uyarınca bir değerlendirme yapılmak suretiyle davalı idarece belirlenmesi gerekir iken bu yönde bir inceleme yapılmadan verilen kararda hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, yoksun kaldığı parasal haklar yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Davalı idarece iptal kararının gerekçesi doğrultusunda davacının 2015 yılında 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi edip etmeyeceği konusu yeniden değerlendirmeye alınmıştır.
    Yapılan değerlendirme sonucunda davacı hakkında tesis edilen 12/08/2015 günlü, 2015/3 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla 2014 yılı itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verilmiştir.
    Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
    Öte yandan Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesinin 17/06/2016 günlü, E:2015/24687 K:2016/5295 sayılı kararıyla yukarıda yer verilen iptal kararının onandığı; davalı idarenin karar düzeltme isteminin ise Danıştay Beşinci Dairesinin 04/02/2019 günlü, E:2016/46934, K:2019/517 sayılı kararıyla reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun, dava konusu işlemde davacının terfi değerlendirmesinin yapıldığı 2014 yılı itibarıyla yürürlükte bulunan ve 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, rütbeler için belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için üst rütbede boş kadro bulunması ve bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması gerektiği; polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, kıdem sırasının, Emniyet Genel Müdürlüğünce her yıl mart ayında topluca Teşkilata duyurulacağı ve terfi ve atamaların, kanuni zorunluluk halleri dışında her yıl haziran ayında topluca yapılacağı hükme bağlanmıştır.
    Anılan Kanun'a dayanılarak çıkarılan ve yine dava konusu işlemde davacının terfi değerlendirmesinin yapıldığı 2014 yılı itibarıyla yürürlükte bulunan 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmelik'in 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı; 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için, üst rütbede boş kadronun bulunmasının; bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olmanın; bekleme süresi içerisinde, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı almış olmanın; 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi edebilmek için yapılacak yazılı sınavda başarılı olmak ve yöneticilikle ilgili hizmet içi eğitimi başarı ile tamamlamış olmanın gerektiği; 15. maddesinde, kıdemin tespitinde, polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı; 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde; bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın, aynı tarihte terfi edenlerden, son üç performans değerlendirme puanlarının ortalaması yüksek olanın, performans değerlendirme puanlarının ortalamasının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve başarı belgesi fazla olanın, ödül ve başarı belgelerinin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı; 24. ve 25. maddelerinde ise, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, performans değerlendirme, ödül ve başarı belgesi bilgilerini, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise; personelin aldığı performans değerlendirme, ödül ve başarı belgesi bilgileri, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
    Bu kapsamda, liyakata ilişkin hususların objektif bir şekilde değerlendirilebilmesi için; terfi incelemesine tabi personelin, değerlendirmeye alındığı yılda zorunlu bekleme süresini doldurup terfiye tabi tutulan aynı rütbedeki tüm personelle birlikte değerlendirilerek terfi kararı verilmesi gerekmektedir.
    Uyuşmazlıkta, dava konusu işlem tesis edilirken terfi değerlendirmesinin nasıl yapıldığı ile ilgili olarak davalı idare tarafından verilen birinci savunmada; 2015 yılında geriye dönük terfi durumu değerlendirmeye alınan personele ilişkin yeni bir kıdem listesinin oluşturulmadığının, davacının 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi durumunun 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda 2014 yılı itibarıyla görüşüldüğünün ve yapılan değerlendirme sonucunda hakkında ''terfi etmez'' kararı verildiğinin belirtildiği; 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı incelendiğinde ise, kararın (4) numaralı maddesinde, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından hakkında terfi etmez kararı verilen 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü, emniyet amiri rütbesinde bulunan personel tarafından terfi ettirilmeme işlemine karşı açılan davalar sonucunda mahkemelerce davacılar hakkında 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik hükümlerince yeniden bir karar verilmesi gerektiği şeklinde şartlı gerekçelerle verilen yürütmenin durdurulmasına/dava konusu işlemin iptaline dair kararlar nedeniyle ilgililerin 2014 ve önceki yıllara ilişkin terfi durumlarının yeniden değerlendirildiğinin ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri doğrultusunda liyakaten durumları yeniden değerlendirilen toplam 143 personel hakkında "terfi etmez" kararı verildiğinin belirtildiği görülmektedir.
    Buna göre, bekleme sürelerini dolduran ilgililerin rütbe terfi değerlendirmeleri karara bağlanırken; bekleme sürelerini doldurdukları ilgili yıla ilişkin terfi edecekler listesi oluşturulup, bu liste ile sınırlı olarak liyakat değerlendirmesi yapılarak terfi edeceklerin belirlenmesi, o yılda bir üst rütbeye terfisine karar verilenler varsa bunlar dışarıda bırakılarak bir sonraki yıla ilişkin terfi edecekler listesi oluşturulup, yine bu liste ile sınırlı olarak liyakat değerlendirmesi yapılarak terfi edeceklerin belirlenmesi ve bu şekilde her yıl için ayrı ayrı değerlendirme yapıldıktan sonra Değerlendirme Kurulunun karar aldığı yıla ilişkin terfi edecekler listesinin oluşturulup, bu son liste üzerinden liyakat ölçütlerine göre o yıla özgü değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    Bu nedenle, davalı idarece, 2014 yılı için ayrı bir liste oluşturularak; kadro durumu, kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurularak, kıdem ve liyakat yönünden esasa ilişkin bir değerlendirme yapılmak suretiyle davacı hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmış olup, davacının Yüksek Değerlendirme Kurulu gündemine alınarak bir üst rütbeye terfi ettirilmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, temyize konu İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Öte yandan; Dairemizce yukarıda belirtilen gerekçeyle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının, emniyet amiri olarak görev yapan davacının, doğrudan 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, bununla birlikte, 2014 yıllarına ilişkin terfi döneminde, yukarıda değinilen hususlar da gözönünde bulundurulmak suretiyle davalı idare tarafından, davacının durumu "yeniden" değerlendirilerek bir işlem tesis edilmesi gerektiği açıktır.
    b) Kararın, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük hakları ile parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin kısmına gelince;
    İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı ile ilgili olarak yukarıda yer verilen gerekçemizin, davacının doğrudan terfi ettirilmesi sonucunu doğurmadığı, tespit edilen hususlara göre durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik olduğu ve davacının terfi edip etmeyeceğinin bu değerlendirme sonucunda belirleneceği dikkate alındığında, bu aşamada davacının parasal ve özlük haklarının kabulü yönünde karar verilmesi mümkün değildir.
    Bu itibarla, Mahkeme kararının anılan kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan kararın, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük hakları ile parasal haklarının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
    3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi